-17-

73 24 23
                                    

Keyifli okumalar. 💚
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen.

Anlam veremedi, neden böyle hissetmişti ki şimdi? Bu adamı burada beklerken görmek istemiyordu hani, şimdi neden varlığıyla rahatlamış hissediyordu?

Sadece adını biliyorum, tuhaf davranıyor ve beni korkutuyor, bundan başka bir şey hissedemem!

Gözleri Çağıl'ın üzerindeyken bir eli perdeyi, kapanmasından korkuyormuş gibi tutuyordu. Telefonu çalmış olmalıydı, yavaş hareketlerle kulağına doğru götürdü telefonu. Öfkeliydi sanki, hararetli bir konuşma yaptığı belli oluyordu. Öfkesinde bile Derin'i ona doğru çeken bir şeyler vardı.

Saçmalama Derin, kendine gel!
Tuhaf bir sarhoşluk sarıyorken bedenini, saçmalamamak da kendine gelmek de kolay olmuyordu. Ve bu sarhoşluk tamamen Çağıl'ın varlığından kaynaklanıyordu.

Çağıl arabadan indi, kapısını sertçe kapattı. Bedenini arabaya doğru yasladı , ellerini saçları arasından geçirdi.
Elleri...bu mesafeden bile çok çekici görünüyordu...eller çekici olabilir miydi...Derin! Düşünceleri bile Çağıl'a doğru çekilirken, Derin bunu yaşadığı için kendisine sinir olmaya başlamıştı. Ne düşüncelerine ne de kalbinde duyduğu hislere engel olamıyordu...

Huzursuzca yerinde kıpırdanmasına karşılık gözlerini hala Çağıl'dan ayırmıyordu, ayıramıyordu.

Çağıl bu sefer Derin'i gözlemek için değil, ona bunu yaptığı için huzursuz hissettiğinden gelmişti. Ama Derin'le konuşamayacağını anlayınca, yine saatlerce burada kalmıştı.
Telefonda konuşması bittikten sonra hala telefonuyla ilgileniyordu. Bir süre sonra elinde tuttuğu telefondan kaldırdığında gözlerini, görmeyi istediği ama bu saatte görmeyi beklemediği Derin'le göz göze geldi.

Dışarıda yaz havasının verdiği sıcaklık olsa da gece esintisi biraz üşütüyordu insanı. Çağıl'ın ince kıyafetlerinde gezdirdi gözlerini Derin.
Üşüyor muydu acaba?..
Bu düşüncenin kendisini üzdüğünü farkedince hemen toparladı kendini.
Ne üşümesi ya, görmüyor musun hava ne kadar sıcak! Takıldığı noktanın yanlış olduğunu farkedince düzeltme ihtiyacı hissetti, üşüyorsa da banane canım, bu iki oldu, beni ilgilendirmez!
Bu iki oldu derken, daha önce de Çağıl'ın üşüyor olmasıyla ilgili endişe duyduğu yağmurlu geceyi kastetmişti.

Çağıl gözlerini Derin'in gözlerinden ayırmadı fakat Derin'in yine onu yanlış anladığını düşünerek gitmeye karar verdi. Sadece birazcık daha bu şekilde kalmak istiyordu, birazcık daha Derin'le gözgöze durmak istiyordu...
İkisi de bu durumdan hiçbir rahatsızlık duymuyor gibiydi.

İnsanların gözlerine uzun süre bakamayan Derin, bu gözlere uzun uzun bakmaktan hiç çekinmiyordu.
Çağıl'ın bakışlarında içini huzurla dolduran bir şeyler vardı ve Derin'in en büyük ihtiyacı da biraz huzurdu. Gözlerine baktıkça bu ihtiyacını karşılıyormuş gibi hissediyordu...

Saçmala Derin! Tekrardan kendini düzeltme ihtiyacı hissetmişti. Böyle hissetmek yanlıştı, böyle hissedemezdi!

"Ne oluyor bana böyle?"

Dudaklarından farkında olmadan dökülmüştü bu cümle.

Böyle hissetmek kadar yanlış olan bir şey daha geldi aklına, Çağıl'a son görüşmelerinde söyledikleri...
Annem öldü benim be! derken ki hali geldiğinde gözü önüne, bu yaşananları hafife almaya hakkı olmadığını bir kez daha ama bu sefer daha vicdan sızlatıcı bir şekilde farketti.

Telefonunu çıkardı ve Çağıl'ın kendisine daha önceden mesaj attığı numaraya mesaj yazdı. Vicdanını susturmanın başka bir yolu gelmiyordu aklına, oradaki sızıyı geçirmek için bundan başka yapacak bir şeyi yok gibiydi.

Güneş Doğar mı Yeniden?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin