-72-

36 11 2
                                    

Eğer Karan'dan haber alırsa Çağıl'a haber vereceği konusunda Çağıl'ı, Karan'ın Derin'i bir daha rahatsız edemeyeceği konusunda da Çağıl Derin'i rahatlatmıştı. Derin isterse onu koruması için birilerini tutabileceğini de ilave etmişti Çağıl, fakat ısrarına rağmen Derin bunu kabul etmedi. Çağıl şuan yanında olduğu için korkmuyordu fakat Çağıl yanından ayrıldığında buna çok pişman olacağını düşünememişti.
...

"Önceden her haftasonu, yatmadan önce abimle film izlerdik. Önceden dediysem, beş yıl öncesinden bahsediyorum, malum hatırlayamadığım kısımlar var."

Hafif bir tebessüm edip devamını getirdi.

"Hafta boyunca ne kadar yorulmuş olursam olayım, abim yanımda oturup benimle birlikte film izlediğinde bütün yorgunluğumun ve sıkıntılarımın gittiğini hissederdim. Hayatımın en değerli anları bu zamanlar olurdu...Benimle birlikte film izler misin?"

"Tabi ki...tabi ki izlerim."  Sıcak bir tebessümle Derin'e baktı, sanki dünyanın en güzel teklifini almış gibi mutlu hissediyordu.

"En çok ne tür filmleri seversin?"

"Her türden filmleri severim ama sence de bu akşama güzel bir dram filmi yakışmaz mı?"

Derin'in kahkaha atarak söylediği bu cümle , içler acısı durumlarını ortaya çıkarıyordu. Fakat Cağıl'ın gülmesine sebep oldu ve bu, içler acısı durumlarını biraz hafifletebilmişti.

"Yakışır."

...

Film bittiğinde Derin zaten ağlamak için sebep arıyor bir halde olduğundan oldukça fazla ağlamıştı, Çağıl'ın ise gözleri dolmuştu. Filmin sonunda başrollerden biri, binbir badireler sonunda kavuştuğu çocuğa sıkılan kurşunun önüne atlıyordu ve hayatını kaybediyordu. Birçok dram filminde klişe son olarak sayılabilecek bu olay, bu filmde daha acıklıydı. Ya da şu an iyi bir ruh halinde olmadıkları için, Çağıl ve Derin'e öyle gelmişti.

"Ben gideyim artık, geç oldu."

"Gitmesen?"

"Sabah beni istemiyor gibiydin."

"İyi geldin, daha iyi hissediyorum ve yanımda kalmanı çok isterim."

"Ben de yanında kalmayı çok isterim."

Bir süre aralarında yankı bulan sessizlik, birbirlerine yaklaşmalarıyla son buldu. Çünkü şimdi ikisinin de aldığı derin nefesler sessizliği yıkmıştı.

"Seni öpebilir miyim, seni öpmeyi çok istiyorum."

Kendisini zor tutuyormuş gibi söylenen Çağıl'ın bu cümlesine önce gülerek ardından başını olumlu anlamda sallayarak karşılık verdi. İleri gidecek cesareti yoktu fakat Derin de Cağıl'ı öpmeyi çok istiyordu.

...

Sabah Çağıl'dan erken kalkan Derin, güzel bir kahvaltı hazırladı. Geçen birkaç günü düşündüğünde bu sabah daha iyi hissederek başlamıştı güne.

Bir anda arkasından sarılan kollarla sıçrasa da gelenin Çağıl olduğunu anlayınca rahatladı. Evde sadece Çağıl vardı ve Derin neden böyle korktuğuna anlam veremedi.

"Günaydın."

"Günaydın."

"Erkencisin."

"Evet, erken uyandım bugün. Acıktın mı?"

"Hem de nasıl."

"Hazır olur şimdi kahvaltı, sen geç otur."

"Yardım edeyim."

"Hayır, sen otur. Bugün ben de bu iş." Deyip Çağıl'a göz kırptı.

Kahvaltıdan sonra, balkona geçip oturdular. Derin başını, Çağıl'ın omzuna yaslarken ilk defa korkularını paylaşabileceğini hissetmişti, ilk defa birine zayıf tarafını göstermekten çekinmiyordu.

"Abimle konuştum ya ben...polise söylemem gerekirdi değil mi ya da abimin yaptıklarının hesabını ona sormam gerekirdi?..Niye bunları yapmadığımı anlamıyorum, abim de olsa haksızlığa göz yumuyorum...ben korkuyorum biraz, gözüme eskisi kadar iyi biri gibi gözükmüyorum, kendimden tiksinmeye başladım biliyor musun? Buna rağmen hala hiçbir şey yapamıyorum, hala abim arasın diye telefonun başında bekliyorum ve arasa yine de polise gitmeyeceğim biliyorum...ben değişiyorum ve bunu gerçekten hiç istemiyorum..."

Çağıl, Derin'i rahatsız etmek istemediği için hiç kıpırdamadan cevap verdi. Derin'in açıklığına karşılık o da en çok korktuğu şeyi ona açacaktı şimdi.

"Abim...arkadaşını bıçakladığında oradaydım...kavga ediyorlardı ve nefsi müdafaa olarak kayda geçti bu olay. Abim güçlü olan taraftı aslında, nefsi müdafaa değildi yani. Mahkemede tanıklık edip gerçekleri anlatabilirdim, fakat sustum. Zaten olay da fazla uzamadı, çocuk kurtuldu, böbreğinin birini kaybetti, çok da fakirdi ve abim parasıyla onu susturdu. Hem birini yaraladı hem de bundan kendini akladı. Bense sadece izledim, sustum ve suça ortak oldum...On altı yaşındaydım, küçüktüm belki ama neyin doğru neyin yanlış olduğunu biliyordum. Ve yanlış tarafta olmak tamamen kendi seçimimdi. Çünkü abimi korumak istedim, tek amacım buydu ve bu amaç uğruna kendimi feda ettiğimin farkında değildim...sen de kendini feda ediyorsun şimdi, aynı benim gibi. Bunun acısını yaşamalısın zaten Derin, vicdanın rahat etmemeli. Bak ben hala acısını çekiyorum o zamanki sessizliğimin, sen de çekmeye devam etmelisin. Çünkü-"

Çağıl elini Derin'in kalbinin üzerine koydu ve devam etti.

"Buradaki acı dindiği zaman değişirsin, vicdanının sesini bastırdığında tiksindiğin o kişiye dönüşürsün asıl...ama bir ömür bunun yükünü taşımanı, benim yaptığım hatayı tekrarlamanı istemem Derin. Bak hala vicdanımın sızısı dinmedi, hala suçluyum ve bu asla değişmeyecek. Hiçbir şey bu ağrıyı dindiremeyecek."

Güneş Doğar mı Yeniden?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin