-23-

48 21 22
                                    

Keyifli okumalar...🌺

Derin yere düşmesine neyin sebep olduğunu anlayamamış bir halde kaldırdı başını.

Abisinin öfke dolu gözleriyle karşılaştığında yanağındaki acının sebebini anlamıştı; abisi ona tokat atmıştı...

Gözleri dolmuş bir halde hala abisine bakıyorken onun sert sesi doldurdu odayı.

"Kapıyı kapat, içeri geç!"

Derin dış kapının eşiğinden kalkıp kapıyı örttü.
Ağzını açıp tek kelime edememişti, yaşadığı şeyi hala anlamlandıramıyordu çünkü.

Elini acıyan yanağına doğru götürdü.
Yanağındaki acı sıcaklığa temas eden soğuk eli, yüzünü buruşturmasına neden olmuştu.

Deniz'in sesiyle tekrar o tarafa döndü.

"Sen nasıl bu saatte gelebilirsin eve?!Kimdi o adam, ne yaptınız bu saate kadar?!!"

"Ne yaptınız bu saate kadar?" Ne iğrenç imalar bulunduran bir soruydu bu? Aşağılayıcı bir tonda çıkmıştı abisinin dudaklarından.

"Sen bana vurdun" dedi Derin. Olayın şokunu hala atlatamamış bir halde.

"İnsan kardeşine nasıl böyle vurabilir?!" Daha önce görmediği bir muameleyle sarsılmıştı.

"Kardeşi için elinden geleni yapan ama kardeşi iyilikten anlamayan abi vurur,
elin adamıyla gecenin bir saatinde eve gelen kardeşi olan abi vurur!!"

"Vuramaz!"

Derin çığlık atarcasına söylemişti bunu.

"Kardeşi için elinden geleni yapan abi diyor bir de utanmadan!"

"Bana bak Derin" tehditvari bir halde Derin'in üzerine yürüyerek devam etti.

"Kimdi o piç?!"

"Sana hesap vermeyeceğim! O piçe değil, attığın tokata kafanı yor sen!!"

Gitmek için hamle yapan Derin'i sertçe tuttu ve gitmesine izin vermedi Deniz.
Önce kendini tutan ellere sonra ellerin sahibine çevirdi gözlerini Derin; ilk defa korkuyla bakıyordu o gözlere...

"Bana açıklama yapmadan hiç bir yere gidemezsin, daha fazla sınırlarımı zorlamadan cevap ver bana!"

Kolunu çekmeye çalışan Derin cevap vermeden bu durumdan kurtulamayacağını anlamıştı.
Açıklama yapmama konusundaki ısrarı abisini daha çok sinirlendiriyor ve o sinirlendikçe Derin'in kolunu tutan elindeki baskı daha fazla artıyordu.

Abisinin bu yönüyle daha önce tanışmayan ya da tanışmış olsa da bunu hatırlamayan Derin; şaşkınlığının öfkesinin, kırgınlığının boğazında oluşturduğu yumruyu yenerek konuşmaya başladı.

"Ben...ben bunalmıştım dolaşmak istedim-"

"Bu saate kadar?"

"Saatin farkında değildim, kendimi fazla kaptırmışım."

"O adam kimdi?!"

"Az daha bana çarpacaktı...Çok korkmuştum, o da eve bırakmayı teklif etti."

Bazen yalan söylemek tercih meselesi değil, bir zorunluluk olabiliyordu. Normal bir haldelerken aynı soruyu yöneltseydi abisi Çağıl hakkında söylediği yalan aklına dahi gelmez, dürüstçe cevap verebilirdi.

"Sen de tanımadığın bir adamın arabasına binmeyi kabul ettin öyle mi?
Ya sana bir şey yapsaydı?! "

"Başıma silah dayanmışlığı var, bunu da atlatırdım elbet...Çok düşünüyorsan beni, tanımadığım bir adamdan gelmesine korktuğun kötülüğü bana sen yaşatma!"

İğneleyici bir tonda konuşan Derin bir süre bekleyip devam etti.

"Şimdi kolumu bırakırsan odama gideceğim."

Abisi yavaşça bıraktı kolunu. Yaptığı yanlışın yeni farkına varmışcasına, gözleri üzgünlükle dolan abisi dudaklarını aralamıştı ki Derin konuşmasına izin vermeden odasına geçti.

Yatağına uzandığında, yalan da olsa, kendisine az daha araba çarpacağını söylediği abisinin bunu umursamamış olmasının farkına vardı. En azından iyi olup olmadığını sorsun isterdi...

Çağıl'ın yanındayken bedenini kaplayan huzur, kendisini terk etmiş bir halde üzerini değiştirmeden yattı yatağına.

Merhaba herkese...🦋

Kitabımın gidişatıyla ilgili düşüncelerinizi benimle paylaşırsanız çok sevinirim...
Bir de oy verirseniz daha çok sevinirim.😂

Güneş Doğar mı Yeniden?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin