-35-

41 17 7
                                    

Kitabıma destek olan herkese teşekkür ederim, keyifli okumalar...🐞

Deniz işe gitmesi gerektiği için Derin'le konuşmaya karar verdi.
Odasına girdiğinde Derin hala oldukça kızgın ve yorgun görünüyordu.

-Benim işe gitmem gerek, sen evden çıkma.

Abisinin evde olması gerçeğini gözardı ederek Mert'i eve alacağını söylemişti. Şansı yaver gitmişti ve abisi evden çıkacağını söylüyordu, bu Derin'i oldukça memnun etmişti.
Yine de "sen evden çıkma" demesi sinirlerini bozmuş bir halde mırıldandı.

-Eve kilitlemediğin kalmıştı zaten.

-Seni eve kilitlemeyeceğim Derin. Yapmaman gereken şeyleri yaparsan neler olabileceğini az çok anlamışsındır zaten, diye cevap verdiğinde bu söylediğinin kardeşini daha da sinirlendirdiğini anladığından düzeltti kendini.

-Sadece birkaç gün evde kalıp kendini topla istiyorum. Çağıl'dan uzak durduğun sürece  hayatına müdahale etmeyeceğim, merak etme.

-Ah ne kadar da medeni bir abim var(!)

Deniz şu an Derin ile sağlıklı bir iletişim kuramayacağını anladığında vazgeçerek üzerini değiştirmek için odasına geçti. Sağlıklı iletişimi sadece Derin'le değil çevresindeki kimseyle kuramıyordu artık...

Abisi odasından çıktığı sırada gelen sesle yerinde sıçradı Derin. Mert açık pencereden oldukça sesli bir halde girdiğinde telaşa kapıldı. Neyseki abisi bu sesi duymamıştı ya da duymuş olsa da bu sesin kaynağının böyle bir şey olabileceğine ihtimal vermemiştir.

-Kapıdan gel demiştim, hem nasıl tırmandın sen?

-Farkında mısın bilmiyorum ama ikinci katta oturuyorsunuz.

Derin hafif bir gülümsemeyle karşılık verdiği bu cümleyle sorduğu sorunun saçmalığının bir kez daha farkına vardı.
Abisinin evdeki varlığını hatırladığında telaşla fakat kısık sesle konuştu.

-Abim şimdi çıkacak evden, sessiz olalım.

-Kapıdan gelseydim beni nasıl içeri alacaktın acaba?

-Düşünemedim, diye cevap veren Derin'in yüzündeki şaşkın ifadeye gülerek karşılık verdi Mert.

Sessiz bir halde abisi evden çıkana kadar beklediler.
Örtünen kapı sesiyle sesli bir nefes aldı Derin. Eli kalbindeyken konuştu;

-Çok korktum anlayacak diye.

Daha sonra Mert'in varlığını yeni farketmiş gibi ona doğru döndü.
Ne demesi gerektiğini bilemeyince sanki şu anki halleri oldukça normalmiş gibi "hoşgeldin" dedi.
"Çok hoş buldum" diyerek cevap verdi Mert, yüzünde samimi bir gülümseme eşliğinde.

Mert'in nefesi yüzüne çarparken, Derin ne kadar yakın olduklarını farketmiş oldu. Abisinin korkusuna, Mert'i duvar kenarına sıkıştırmış ve bir elini onun göğsüne koymuştu. Bu yakınlık Derin'in gözlerinin önünden oldukça mutlu olduğu bir anının geçmesine neden olmuştu.

Başını Mert'in dizlerine koymuş bir halde çimlerde uzanıyordu. Yüzünde huzurlu olduğunu belli eden sıcak bir gülümseme vardı. Mert'in yumuşak sesi Derin'e, onu ne kadar çok sevdiğini fısıldıyordu ve Derin bunu duydukça yüzündeki gülümseme büyüyordu.

Şimdi Mert'i tam olarak hatırlamıyor olsa da, onun hissettirdiği tatlı duyguları hatırlar gibi olmuştu.

Farkında olmadan Derin'in dudaklarından dökülen cümle Mert'e kendini kötü hissettirmişti.
"Benim de normal bir hayatım varmış, mutluymuşum senin yanında..."

Mert, Derin'e doğru eğildi ve pişmanlığının titrettiği sesiyle cevap verdi.
"Seni hiç bırakmamalıydım Derin, senden hiç vazgeçmemeliydim...Eskisi gibi mutlu olabilmen için elimden geleni yapacağım, bu sefer yalnız kalmana izin vermeyeceğim."

Derin'in gözünden süzülen bir damla yaşı sildiğinde Mert, kendisini daha fazla tutamayacağını hissetti.

Derin'e doğru daha da yaklaşıp kurumuş dudaklarına bastırdı kendi dudaklarını. Henüz ne yaşadığını idrak edemeyen Derin, tenine değen bu dudakların sahibinin Çağıl olmasını istediğini farkettiğinde ve kapanan gözlerinde Çağıl'ı gördüğünde elini omzuna dayayarak itti Mert'i.

Selamm, umarım beğenmişsinizdir.🦋

Güneş Doğar mı Yeniden?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin