Güneş Doğar mı Yeniden?

-67-

Birleşen dudakları, daha ileri gidebilecekleri an Derin zorlanarak ayırdı.

"Fazlasına hazır değilim." Nefes nefese kalmış bir halde mırıldandığı cümlenin ardından Çağıl hafifçe tebessüm etmişti.
Anlayışla geri çekildi ve Derin'in daha rahat hissetmesini sağladı.

Bir anda alevlenen hisleri bastırdıklarında, Derin sakince konuştu.

"Uykum var."

Çağıl bu cümlenin ardından onun elini tutup ayağa kaldırdı. Ellerini ayırmadan Derin'in yatak odasına geçtiler. Derin'i yatağa yatırdı, üzerini örttü ve yanına oturup saçlarını okşamaya başladı.

"Sen de yat." Başta tereddüt etse de şu an bunu yapmamak onun için oldukça zordu. Derin'in yanına uzanıp, onun sıcaklığıyla uykuya dalma fikriyle cezbediliyordu.

Usulca Derin'in yanına kıvrıldı. Yüzleri birbirine dönüktü fakat Derin'in gözleri kapalıydı. Gözlerini açamayacak kadar yorgun hissediyordu kendini. Bir elini Çağıl'ın üzerine atıp güvenle uykuya daldı.

...

Sabah gözlerini açtığında Çağıl hala başucundaydı. Uyanmıştı ve sanki uzun süredir Derin'i izliyormuş gibi gözüküyordu.

"Ne zaman uyandın?"

"Oldu biraz."

Derin'in yüzündeki tebessüm silinmiyordu, Çağıl'la birlikte uyumak ona iyi gelmişti fakat Çağıl'ın sorusuyla tekrar gerçeklere dönmüştü ve başındaki bela tekrar günyüzüne çıkmıştı.

"O adamla neden buluştun Derin, onu nereden tanıyorsun?"

Huzurlu bir gecenin ardından sorulması gereken en son soru bu olabilirdi fakat bu soru daha fazla ertelenemezdi.

Derin, sesli bir nefes bırakıp yatakta oturur pozisyona geçti.

"Daha önce sana söylediğim gibi gerçekleşti her şey. Bir anda karşıma çıktı, saçmasapan bir şekilde katil olduğunu itiraf etti, benden hoşlandığını zırvaladı ve en sonunda abimle tehdit edip kendisiyle buluşmaya zorladı...O gün seni arayıp gelemeyeceğimi söyleyemedim, kendimi çok suçlu hissettim, sana gelemediğim için çok üzgündüm. Seninle yüzleşemeyeceğimi düşündüm...benim gerçekten o adamla bir ilgim yok, olamaz da..."

"Sana cinayeti itiraf etmesi çok tuhaf, neden yapsın ki bunu?"

"Kimseye anlatmayacağımdan emindi, beni susturabileceğini düşündü."

"Onu öldürece-

"Hayır! Hayır, öyle bir şey yapmayacaksın. Senin de dediğin gibi o adamla ilgili her şeyde bir tuhaflık var, önce doğruları öğrenmeliyiz."

Derin, elini Çağıl'ın elinin üzerine koyarak devam etti. Konuşurken baş parmağıyla Çağıl'ın elini okşuyordu.

"Ne olursa olsun kimseyi öldürmeyeceksin. Katili bulduğunda, bulduğumuzda onu adalete teslim edeceğiz. Sadece hakkettiği cezayı almasını sağlayacağız, bundan fazlası bize düşmez..."