-29-

47 23 13
                                    

Keyifli okumalar...🌺

Derin, yan masaya geçip oturan Çağıl'ı gördüğünde oldukça şaşırmıştı.
Çağıl'ın sinirli bakışlarını üzerinde hissediyor fakat o tarafa dönemiyordu.
Ve eğer bakışlarla cinayet işlenebiliyor olsaydı o bakışların sonunu getirebileceğinin farkındaydı. Yerinde huzursuzca kıpırdandı. Az önceki rahat havasından eser kalmamıştı.

Mert, Derin'deki değişimi farkedince sordu.

-Bir sorun mu var, iyi misin?

-Hayır hayır, iyiyim.

Telaşına engel olmaya çalışan Derin bu konuda çok da başarılı olamıyordu.

Önündeki pastasından bunu nasıl yiyebileceğini düşünmeden büyük bir parça aldığında kızaran yanaklarıyla çatalı ağzına doğru götürdü. O pastayı tek seferde ağzına sığdırmaya çalışırken yüzünün aldığı şekli tahmin edebiliyor ve bu daha çok utanmasına neden oluyordu.

Yüzüne bulaştırmamak için insanüstü bir çaba gösteren Derin, Mert'in sesiyle ağzı doluyken gülmeye başladı.

-Vay canına, ağzın gerçekten çok büyük!

Ağzındaki lokmayı yuttuğunda cevap verecekti ki Mert'in öne uzanıp peçeteyle dudağını silmeye başlaması onu susturmuştu. Bu klişe sahnenin bu kadar rahatsızlık vermesi doğru değildi. Belki de rahatsızlık veren bu sahne değil de bu sahneye tanıklık eden Çağıl'ın varlığıydı.

Yanaklarına hücum eden sıcaklığa aldırmadan herhangi bir tepki veremedi. Elini itse Mert'i kıracağını düşünmüştü çünkü, ve Mert'in kendisine olan nazik davranışlarına bu şekilde karşılık vermek istemiyordu.

Yan taraftan yüksek bir ses gelince o tarafa döndüler. Çağıl masasında ki bardağı yere düşürmüş ve kırılmasına neden olmuştu. Bu bir kaza gibi değil de bilerek yapılmış gibiydi.

Derin, dudaklarını silen Mert'in Çağıl'ı sinirlendirdiğini farkettiğinde bunun kendisini mutlu etmesine engel olamadı. Çünkü Çağıl onu kıskanıyor olmasa böyle bir tepki vermezdi. Ya da Derin bu tepkinin böyle bir sebebi olsun istediğinden bunu düşünüyordu.

Derin hemen kendisini topladı, Çağıl ile sıcak bir ilişkiye giremeyeceği Çağıl tarafından kendisine oldukça soğuk bir şekilde ifade edilmişti. Şimdi Çağıl onu kıskansa da, söylediklerinden vazgeçse de Derin buna izin veremezdi.

-Teşekkür ederim, dedi Mert'e doğru tatlı bir gülümseme eşliğinde.
Mert de aynı şekilde karşılık vermişti.

...

Mert ile, Çağıl'ın sert bakışları eşliğinde, uzun uzun konuştular. Mert ona birlikte çekindikleri bazı fotoğrafları da göstermişti. Böylece Derin, Mert ile ilişkilerinden emin olmuştu.

Beste ve Sude'den de bahsetmişlerdi fakat Mert'in de aralarının neden bozuk olduğuna dair hiçbir fikri yoktu. Daha sonra onları bir araya getirmek için bir gün ayarlayacaktı. Böylece bazı sorulara cevap bulabilecekti Derin.

Derin'i birçok kez aradığından fakat telefonuna ulaşamadığından bahsettiğinde Mert, Derin ona telefonunu değiştirdiğini söylemiş ve yeni numarasını vermişti.

Derin'e iyi gelen bu sohbetten sonra Çağıl'ın olduğu tarafa hiç bakmadan çıktı kafeden.

Mert'ten ayrıldıktan sonra yolda yürürken kendisine çalındığını anladığı korna sesiyle o tarafa doğru baktı.
Çağıl'ı kendisine seslenirken bulmuştu.

-Arabaya bin, eve bırakayım seni.

-Gerek yok, kendim giderim.

-Arabaya bin...lütfen, sesi oldukça sert çıkmıştı. Derin bu ses tonunun kendisini ürküttüğünü hissetmişti. Çağıl da sevmediği tek şey bu olabilirdi; istediği olmadığı zaman sanki bambaşka birine dönüşüyor, kendini kaybediyordu.

-Gerek yok dedim!

-Hava kararmak üzere Derin, sadece eve bırakmak istiyorum.

Derin aldırmadan yürümeye devam etti , Çağıl kolundan tutup hafifçe kendisine çevirene kadar...

Oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum.🦋

Güneş Doğar mı Yeniden?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin