-11-

101 31 21
                                    

Keyifli Okumalar...💚

Kapıyı delikten bakmadan açmıştı. Bu normalde yaptığı bir şey değildi, her zaman önce gelenin kim olduğuna bakar ardından kapıyı açardı ama kafası oldukça doluydu ve bunu düşünememişti bile. Hata yaptığını karşısına dikilen, pek de tekin görünmeyen adamlarla anlamıştı.

"Kimsiniz?" diye sorduğunda sesi o kadar kısık çıkmıştı ki Derin dahi şaşırmıştı buna.

Adamların yüzünde mide bulandırıcı bir gülümseme belirdiğinde Derin bir adım geri çekildi.

Bunu fırsat bilen adamlar kapıyı ardına kadar açtıktan sonra bir anda içeri girmiş, Derin'in bunu engellemesine izin dahi vermemişlerdi.
Gerçi Derin bunu engelleyecek bir şey yapamazdı zaten ,korktuğunda donup kalıyordu çünkü.

Gözleri dolan Derin ne yapması gerektiğine karar veremiyordu, en azından seslice konuşsa apartmandan birileri çıkıp ona bakabilirdi. Ancak herhangi bir hamle yapmadığı gibi sesisini de çıkartamıyordu. Adamların içeri girmesini ve evin kapısını kapatmalarını korkmuş gözlerle izlemekle yetindi.

Evde adamlarla yalnız başına kalınca bir adım geriye gidip bağırmak adına dudaklarını araladı fakat bu sefer de sesini çıkartmasını engelleyecek bir hamleyle karşı karşıya kaldı. Karşısındaki adamlardan en iri yarı gözükeni ceketini yukarı doğru sıyırarak belindeki silahı görünür hale getirdi. Derin dudaklarını birbirine bastırıp yapmak üzere olduğu şeyden vazgeçti. Çünkü eğer bağırırsa ölmeden önce yaptığı son şeyin bu olacağını anlamıştı.

"Ben de öyle düşünmüştüm."

Bunu ise aralarında en kısa ve zayıf gözükeni söylemişti. En korkunç bakışlara sahip olan bu adamdı, orta yaşlarda olduğu belliydi ve her şeyi yapabilecek bir karanlık elinden yüzünden akıyordu resmen.

"Minik serçeyi korkuttuk sanki ha?.. Korkacak bir şey yok ki biz sadece konuşmaya geldik öyle değil mi?"

Bunu belindeki silahı açığa çıkartan adama doğru söylemişti. Bununla birlikte bu adam ceketini indirip silahın üzerini kapattı.

"Ama o gece pek bi cesurdun sen"

Derin'e doğru söylenen bu cümleyle bir adım Derin'in üzerine yürüdü kısa boylu adam. Derin bu cümleye anlam veremedi ama bu cümlenin bir alt metni olduğunu hissetmişti.

"Ne gecesi?" Titrek ve kısık çıkan sesine lanet ederek sormuştu bunu Derin.

Adam kahkaha atarak Derin'e doğru bir adım daha attı. Bir şey hatırlamışcasına alnına vurdu.

"Doğru ya! Sen hatırlamıyorsun. Benim hatam, kusuruma bakmazsın artık."

Ve bir iğrenç kahkaha daha doldurdu evin içini.

"Ama cesaret unutulacak bir şey değil...Sen anılarla birlikte cesaretini de silmişsin belli, karşımda korkudan titreyen serçeye de bakın!"

Bu sefer karşısındaki herkes alayla gülüyordu. Derin bakışlarından da gülmelerinden de aşırı bir rahatsızlık duymuştu.

Öfkesi korkusunu yendiğinde cığlık atarcasına konuşmaya başladı.

"Neyi hatırlamıyorum ben! Söyle ,neyi hatırlamıyorum! "

"Ha şöyle! Karşımda korkudan titreyen bir serçe yerine kükreyen bir aslan görmeyi tercih ederim!"

"Neyi hatırlamıyorum, ne gecesi?!"

Bu sefer üzerine bastıra bastıra konuşan Derin, adamın sözlerini görmezden gelmişti.

"Sinirlendin mi sen?, dedi üzülmüş gibi yaparak.

Güneş Doğar mı Yeniden?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin