Güneş Doğar mı Yeniden?

-56-

☆Keyifli okumalar☆

" şey bittikten sonra...her şey açığa çıktıktan sonra, bizim bir şansımız olur mu, birlikte olabilir miyiz?"

"O şansı yaratmak için her şeyi yaparım, biz birbirimizi hakediyoruz..."
...

Çağıl'ın gitmesinden kısa bir süre sonra tekrar kapı çaldı.
Abisi içeri girer girmez, Derin'e yükselmişti.

"Neden öyle davrandın arkadaşımın yanında, ne kadar utandım haberin var mı?"

Derin bu sefer akıllıca hareket edecekti, şüphesini abisine yansıtmadan ağzından istediği lafları alacaktı.

"Özür dilerim, iyi değilim bu sıralar. Sen de uzaksın bana, ne zamandır birlikte yemek bile yiyemiyoruz. Hep işim var diyip evden çıkıyorsun ama bana hiçbir şey anlatmıyorsun, bana ayıramadığın zamanı arkadaşına ayırabiliyor olman sinirimi bozdu sanırım. Öyle davranmak istemezdim..."

Deniz'in kendisine karşı zayıflığını kullanan Derin, abisini anında yumuşatmıştı.

Deniz tek eliyle Derin'in sırtını okşarken tekrar konuştu.

"Haklısın, bu sıralar işe adadım kendimi, sana yeterince vakit ayıramadım. Ben de özür dilerim Derin, son zamanlarda şirketin hali pek iyiye gitmiyordu, sürekli pürüzler çıkıyordu ve ben sadece sana değil kendime bile vakit ayıramadım. Ama düzeliyor, düzelteceğim. Hatta sonra seninle başbaşa bir tatile gidelim, abi kardeş kafamızı dinleyelim olur mu?"

Derin, bu fikirle heyecanlanmasına engel olamadı. Çok güzel olurdu, her şey bittikten sonra tatil yapmak...

"Çok güzel olur,çok isterim. Sen üzerini değiş, ben de ikimize birer kahve yapayım balkona geçip oturalım."

"Tamam, geliyorum hemen."

...

Deniz az sonra balkona geçtiğinde Derin'in yanına oturdu.

"Aslında Karan'la tanışıp iyi anlaşmanı istemiştim. Bugün o yüzden geliyordu bize."

"Baya yakınsınız o zaman, bu senin için önemli olduğuna göre."

"Yakınız evet, üç yıl önce şirketimizi kurmama çok yardımcı oldu. O olmasa bu kadar ilerleyemezdim belki de."

"Nasıl yardımcı oldu ki sana?"

"Çalıştığım şirket batmak üzereyken şirketi satın almayı hiç düşünmemiştim ben, bu fikir ondan çıktı. Şirketi satın aldıktan sonra şirketin kurtulmasında da çok emeği var, yanımda oldu hep."

"Ben pek ısınamadım ona, iyi biri değil gibi."

"Aslında iyidir, neden böyle düşünüdün?"

"Bilmiyorum, öyle işte. Sen de dikkatli ol bence ona karşı."

"Merak etme Derin, ben herkese karşı dikkatli davranıyorum zaten. Ama onun bana zararı dokunmaz, yine de sen rahatsız olduysan bir daha sizi bir araya getirmemeye çalışırım."

"Evet rahatsız oldum aslında."

"Tamam, merak etme sen."

Derin'in asıl merak ettiği o katilin "yalnız değildim" diye bahsettiği kişinin, abisi olup olamayacağıydı. Fakat şimdi bu ihtimali aklına getirdiği için dahi suçlu hissediyordu.

Abisinin yatıştırıcı konuşmasından sonra, o adamın gerçek yüzüyle tanışmadığını anlamıştı. Abisini ondan uzak tutmaya çalışacak ve o adamın hakettiği cezayı almasını sağlayacaktı.

Bu adam arkasında hiçbir iz bırakmadan dört kişiyi öldürmüştü. Sonra bir anda ortaya çıkıp kendisini ifşa etmişti. Adamın hiçbir korkusunun olmadığını anlamıştı Derin, ve böylesine cani birinin yakalanmasını nasıl sağlayacağı konusunda hiçbir fikri yoktu; fikri yoktu fakat bunu mutlaka yapacağını hissettiren büyük bir öfkesi vardı...

Telefonu titreyen Derin, eline aldı ve özel numaradan gelen mesajı abisinin okumadığından emin olacak şekilde açtı.

"Bundan sonra benim hiçbir sözümden çıkamayacaksın, bundan sonra istediğin gibi hareket etmene izin vermeyeceğim."

Bir dosya daha gönderildi Derin'in telefonuna. Ardından tekrar mesaj geldi.

"Bu dosyada sevgili abinin şirket üzerinden yaptığı usulsüzlüklerin kaydı var. Bunlar açığa çıkarsa her şeyini kaybetmek bir yana uzun süre hapis yatabilir...Abini yakmaktan çekinmem, eğer sen de beni yakmaktan çekinmezsen...Ayrıca yarın seninle güzel bir akşam yemeği yiyelim, abin eve gelmeyecek o yüzden evden alırım seni. Saat 7'de hazır ol."