-7-

173 51 10
                                    

Keyifli okumalar...💚

Hissizleştiğini düşündüğü kalbinde hissettiği sızıyla gözlerini sımsıkı kapattı.Yumruk yaptığı eliyle kalbinin üzerine sertçe vurdu.
Annesinin kanlar içinde yatan güzel yüzü aklına geldikçe öfkesi daha da artıyor,sızlayan kalbini söküp atmak istiyordu.

Annesinin katillerini bulmadan ,hakettikleri cezayı aldıklarını görmeden hiçbir hissin kendisini böyle kontrol etmesine izin veremezdi.
Cinayeti çözmeye bel bağladığı,görgü tanığı olduğuna inandığı bu kızı öylece bırakmış olmasına bir kez daha pişman olmuştu.

Telefonu polise teslim etmeden önce okuduğu mesajlar, onun görgü tanığı olduğu ihtimalini neredeyse doğruluyordu. Yine de her ihtimali düşünmek zorundaydı.

Gözünü tekrar sendeleyerek koşan kıza çevirdi. Yere düştüğünü görünce ona doğru adım atsa da şuan yanına gitmenin her şeyi daha beter bir hale sokabileceğini biliyordu.Bu fikrinden vazgeçerek kızı izlemeye devam etti.

Ne kadar hızlı koşsa da yol bitmiyordu bir türlü. Derin evine doğru adım attıkça evinden uzaklaşıyordu sanki.
Daha fazla dayanamayacağını hissettiğinde titreyen bacaklarının üzerine sertçe düşmüştü.
Tanıdık gelen bu his Derin'in bacaklarındaki acıyı unutturacak kadar şaşırtmıştı Derin'i.
Hissettiği acıların tanıdık gelmesi korkutuyordu onu. Çünkü hatırlayamıyor olsa da bu acıları daha önce de yaşamış olduğunu hissediyordu.

Ellerini tekrar kulaklarına bastırdı. Onun bu hali çevresindeki insanların dikkatini çekmiş olacak ki başına toplanan insanlar daha fazla daralmasına neden olmuştu.
İnsanların yanında konuştuklarını duyuyor ama ne söylediklerini anlayamıyordu.

Yanında duran kadının kendisine su uzattığını görünce pek de kibar olmayacak şekilde şişeyi aldı kadının elinden.
Üçüncü denemesinde açtığı şişeyi titreyen elleriyle ağzına doğru götürdü.
Dibinde kalan az suyu da başını yukarı doğru kaldırarak yüzüne boşalttı.
Sıcak havada yüzüne değen soğuk su biraz olsun kendisine gelmesini sağlamıştı.

Yanına doğru eğilen bir kadının "yardım çağırmalıyız"diyerek telefonunu kulağına doğru götürdüğünü gördü.
Elini kadının telefon tutan elinin üstüne koyarak bunu engellemeye çalışsa da kadının ısrarla telefonu tutmaya devam etmesi sinirlerini bozmuştu.

"Gidin başımdan!" Boğazı yırtılırcasına bağırmış, başına toplanan insanların kendisini sıktığını hissetmişti.
Kadının telefonunu indirdiğini,birkaç kişinin yanından ayrıldığını görse de bazı meraklı insanların kendisini izlemeye devam ettiğini farketmişti.
Bir an önce eve gitmek istese de ayağa kalkmakta zorluk çekmişti ve sonunda ayağa kalktığında, bacağının yere değen kısımlarının kızardığını hatta bazı yerlerinin soyulmuş olduğunu gördü.
Şimdi bacağı daha çok ağrıyor ve yürümesini zor bir hale getiriyordu.
Sendeleyerek yürüdüğü yolun bu yavaşlıkla bitmeyeceğini anladığında kalan son gücüyle koşmaya başladı.
...

Eve geldiğinde kapı kilidini açmakta çok zorlanmıştı.
Kapı açıldığında ise sertçe içeri attı kendini.Elinden düşen anahtarla birlikte kendi de yere düşmüştü. Önüne dökülen saçlarını yüzünden çekmek istemişti fakat bunu yapacak güç kırıntısını dahi kendinde bulamamıştı. Gözlerini daha fazla açık tutamadığında kendini serbest bıraktı.

Kulağına gelen boğuk seslerle zorla açtı gözlerini. Bedeninde inanılmaz bir ağrı vardı.
Yanında konuşan kişinin abisi olduğunu gördü.
Zaten abisinden başka kimsesi yoktu başında bekleyecek. Bu düşünce yüzünde acı bir tebessüm oluşturmuş ve bu durum abisini şaşırtmıştı.
Eve geldiğinde baygın halde bulduğu kız kardeşi gözlerini açar açmaz gülümsemeye başlamıştı.

Abisinin korkmuş olduğunu gören Derin, elinden geldiğince kendini toparlayarak abisinin taşıdığını anladığı yatağında oturur pozisyona geçti.

Abisi nasıl bu hale geldiğini sorup dururken elini kaldırarak onun elini tuttu.

"Bugün biraz fazla zorladım sanırım kendimi,eve gelince kendimden geçmişim. "

"Yalnız bıraktım seni, benim hatam. Seninle gelseydim böyle olmazdı."

"Hayır senin hatan filan değil. Dedim ya, ben fazla yüklendim kendime. Hiçbir şey hatırlamıyor oluşum sinirlerimi bozuyor."

Bu açıklamanın kendisini rahatlatmadığını hisseden abisi kardeşinin elini daha sıkı tutarak konuştu.

-Zorlama kendini bu kadar. Doktorunun da dediği gibi biraz zaman gerekiyor, bir anda olacak şey değil bu...Elbet hatırlayacaksın, inanıyorum ben ama zamanla olacak Derin bu.

Anlayışla kafasını sallayan Derin, kendisine zaman vermek istediğinden hiç emin değildi.
Üstelik yanında olduğu için şükrettiği abisi, kendisine kaza konusunda olması gerektiği gibi dürüst davranmamıştı.
Kendisine bir şeylerin eksik anlatıldığından şüphe ediyordu hatta bugün olanlar düşünüldüğünde bundan emin hissediyordu. Omzundan kan damlayarak koştuğu an, ona çok gerçekçi gelmişti. Omzundaki yaranın düştüğünde olduğundan emin değildi.

Kafası bu düşüncelerle dolmuşken abisi tekrar konuştu.

"Bence doktora görünsen daha iyi olacak.Hazırlan ,çıkalım."

Hemen itiraz etmeye başladı.
"Abartılacak bir şeyim yok. Bak,gayet iyiyim. Yoruldum sadece, biraz
dinlenirsem daha iyi olurum ben."

Deniz bir süre daha ısrara devam etse de bunun hiçbir etkisi olmayacağını anlayınca odasından çıkarak Derin'i yalnız bıraktı. Kendini kötü hissedersen bana seslen hemen, diye de tembihlemişti onu.

Derin yavaşça kendini geri yatağa bıraktığında aklına binbir düsünce hücum etmiş, kendisini koca bir boşlukta gibi hissetmişti.Yorgun ruhu bu boşlukta yıpranıp duruyordu sanki. Bir şeyler eksikti, bir şeyler yanlıştı; sanki yapması gereken bir şey vardı ama Derin, bunun ne olduğunu bulamıyordu...

Hafızasındaki eksiklik dolmaktan ziyade her şey daha karmaşık bir hal almaya başlamıştı.
Neye inanması gerektiğini bilmiyordu.
Korkmaya başlamıştı artık bu belirsizlikten.Gözünün önünden geçen görüntüler,kulaklarında çınlayan silah sesi,tanıdık gelen tuhaf hisler huzursuz etmişti Derin'i.
Bir anda karşısına çıkan ,cinayetten bahseden o adamın da üzerinde olumlu bir etki bıraktığı söylenemezdi.
Evlerine yakın bir mesafede cinayet işlenmesi yeterince korkutucu değilmiş gibi, bir de bu cinayetle bağlantısı olduğunu söyleyen biri çıkmıştı ortaya.
Üstelik o adamın kendisini rahatsız etmeye devam edeceğini hissediyordu.
Aradığı cevapları almadan duracak birine benzemiyordu.
Peki o adamın aradığı cevaplar gerçekten Derin'in kendisinde miydi?
O gece ne yaşanmıştı da bir kadın cinayete kurban gitmiş, Derin de hafızasını kaybedecek kadar kötü yaralanmıştı?

Bölüm geciktiği için üzgünüm.
Üniversite hayatı gerçekten zor oluyormuş.Vizeler ,ödevler derken kitabıma ara vermek zorunda kaldım ama bundan sonra kitabıma daha çok özen göstereceğimm.
...
Umarım beğendiğiniz bir bölüm yazabilmişimdir. Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen💙

Güneş Doğar mı Yeniden?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin