-3. wontonlar saklanıyor.

1K 66 21
                                    

bölüm yazmak istedim ancak yazamadım neyse bu defalık böyle olsun. hem yazasım var ama kelimeler dilimden dökülmüyor. İyi okumalar.

wontonlar saklanıyor.

Uyanınca çoktan havanın karardığını akşam olduğunu fark ettim. Nong hala uyuyordu. Baya yorgun olmalıydı ancak eve gitmek için onu uyandırmak zorundaydım. Yavaşça dürtmemle irkilerek uyandı. Etrafına ve en son bana baktığında rahatladığını görebildim. Elinden tutup kaldırınca sessizce bana eşlik etti ve beraber yürümeye başladık.

Büyükanneme yakalanmadan onu eve sokmam için baya çaba harcadım. Nong her ne kadar benden küçük olsa da hemen hemen benimle aynı kilodaydı bu yüzden onu omzuma alıp pencereden içeri sokmak çok zordu. Odama girip ona dolabı işaret ettim ve bir süre beklemesi gerektiğini anlatmaya çalıştım. Uyuyunca yatağıma geçebilirdi ancak şimdi gidip büyükannemi görmeli ve azar işitmeliydim.

Büyükannemin azarlaması bitince yatmamı söyleyip odaya yolladı. Hemen nongu almak için dolaba gittim ve sessizce beni orada beklediğini gördüm. Korkmasına gerek olmadığını anlatmak için gülümsemeyi denedim ve başını okşadım. Her ne kadar kötüyüm ben bana yaklaşmayın bakışları olsa da aslında oldukça uysal bir çocuk olduğunu fark etmiştim. Ve sürekli bir korkusu da vardı ama bunun nedenini henüz anlayamamıştım. Nong'a yatağı işaret etmemle hemen yatağa kıvrıldı. Işıkları kapatmak istediğimde panikle beni durdurdu. Sanırım karanlıktan korkuyordu. Pencereyi açarak içeriye ay ışığının girmesini sağladım ve yatağın hemen yanına yorganı sererek kendime bir yer yatağı hazırladım. Nonga bakarak "iyi geceler" diye fısıldadım. Peki anlamıyordu ama başka ne diyebilirdim ki en azından biraz aklını çalıştırabilirdi değil mi?

Elini sarkıtan nongbeklentiyle gözüme baktı. Sanırım hala korkuyor ve yerini yabancılıyordu.Gülümseyerek elini tuttum ve uykuya dalana dek başını okşadım. Sonunda uykuyadaldığında nong ile ne yapacağımı düşünmeye başladım.

Sabah büyükannem uyanmadan nongu alıp evden çıktım. Gizli yerimize onunla ilerlerken en azından neyden kaçtığımızı bugün öğreneceğimi düşünüyordum. Adımın seslenilmesi ile durdum ve arkamı döndüm. Arkadaşlarım Hiel ile Ketty merakla yanımıza gelmişti.

"Hey Pete, dün neredeydin ve yanındaki çocuk da kim?"

"Yeni arkadaşım" diyerek nongu arkama saklamaya çalıştım. Onların bizi daha doğrusu nongu görmesi iyi olmamıştı işte. Kayıp bir çocuk olduğu ve nongun o çocuk olduğunun fark edilmesi uzun sürmez bunu da arkadaşlarım söylerdi.

"bizi de tanıştırsana. Hepimiz oynayalım nereye gidiyorsunuz."

"bizim şimdi işimiz var sonra uğrarız zaten bugün gidiyor o."

"ne zaman geldi ki ve biz neden hiç görmedik?" artık ne diyeceğimi bilemediğim bir durumdayken nong merakla bana bakıyordu. Şimdi buradan da koşup kaçsak çok mu abartı olurdu? Yok, o zaman kesin peşimize takılırlardı. Ancak konuştukça yalan bulmam zorlanıyordu ve yalan söylemek kesinlikle çok büyük günahtı.

"bilmiyorum zaten gidiyor ben de dün gördüm."

"hadi hep beraber oynayalım işte ne yapacaksınız ki."

"istemiyorum dedim sonra oynarız biz senle." Hiel nongu daha bir merak ederek beni ittirdiğinde dengemi sağlayamayarak yere düştüm ve nong dehşetle bana bakmaya başladı. Ben bir şey olmadığını açıklayacağım anda nongun Hiel'e bir tekme attığını ve onu yere düşürerek üstüne çıkıp yumruklamaya başladığını gördüm. Nongun öfkesi fenaydı gerçekten. Hemen üstünden çekmeye çalıştığımda nong aynı bakışları bana attı. Ah kim derdi ki elimi tutmadan uyuyamayan nongun içinden bir canavar çıktığını. Başımı sağa sola sallayarak nong bunu yapmaması gerektiğini anlatırken bu defa Hiel nongu ellerimden çekti ve bir tokat attı. İşte bu kavgaya benim de dahil olmam gerektiğini belirten andı. Nong ve benim Hiel'e birlikte saldırmamızla olay iyice büyüdü. Ancak o zaman fark ettim ki etrafımıza insanlar doluşmaya başlamıştı. Hemen nongun elini tutup koşmamız gerektiğini açıkladım. İşte şimdi ne kadar saklanabileceğimiz tamamen bilinmezdi.

Saklı Duygular | vegaspete | boyxboyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin