Saklı Duygular | vegaspete | boyxboy

20. şeytan zor durumda.

İyi okumalar :)

20. şeytan zor durumda.

Günler geçtikçe Pete bana alışır olmuştu. Ya da ben öyle düşünmek istiyordum. İlk başta benden kaçarak uzaklaşan, korkuyla bana bakan o kişi gitmiş, biz beraber yemek yiyecek hale gelmiştik. Her akşam onunla yemek yemek günün beklediğim tek anıydı. Uyanıp o anı bekliyor yattığımda çabucak uyuyup bir an önce ertesi akşam olmasını diliyordum. O kısacık anda konuşmuyorduk ancak bu sessizlik en huzurlu an olabilirdi. Beni çocukluğuma götüren, bana huzur veren, beni mutluluktan yerimde duramayacak hale getiren günün tek değerli kısmı bu andı işte.

Zaten P'nin boğazına düşkün olduğunu biliyordum. Ve hala değişmemiş olduğunu görmek sıcacık hissettiriyordu. Eskisi gibi. Gözlerim onun yüzünde dolaşıyor, yemek yemek o an gereksiz bir iş gibi geliyordu. Yemesem bile doyardım zaten, onu izlerken. Şimdi onun için 2 saatlik yol gidip wonton almıştım ona. Sanırım bunu görünce daha çok sevinirdi. O buna asla hayır diyemezdi. Belki bana da daha çok ısınırdı böylece.

Şehrin en iyi wonton yapan yerini tabi ki biliyordum. P'yi hatırlamak için, eski günlere dönmek için sık sık wonton alır, yemesem bile sadece bakardım. Wontonları görmek bana P'mi hatırlatıyordu. Bir gün P'mi bulunca ona yedirmek için şehrin en iyi wonton satan yerini aramış taramış bulmuştum. Ancak o yokken wonton yemek istemiyordum, daha doğrusu yiyemiyordum. Boğazıma düğümleniyor, sadece ağlama isteğimi körüklüyordu. Ben wontonu ancak onunla tekrar kavuşunca yiyecektim. En azından o zamanlar böyle düşünürdüm. Meğer aradığımın gözümü çevirdiğim yerde olduğunu bilmeden, gözümün önündekini yitirmeden önceydi bu. Ancak belki bugün 20 yıl sonra ilk kez wonton yiyebilirdim onun yediğini görünce...

Girdiğimde bana sinirle bakmıştı yine. Pek konuşmuyor, sadece öfkeli bakıyordu. Bunları hak ediyordum fazlasını değil. O yüzden sitem edeceğim bir şey yoktu. Tek isteğim onun sağlıklı ve mutlu olmasıydı, başka bir şey değil. Wontonları görünce beklediğim gibi oldu. Sevindi ve çabucak bitirdi. Ancak ben o ana gitmiştim, ilk wonton yediğim ana. Daha doğrusu P'nin bana zorla wonton yedirdiği ana. Ve beklentiyle Pete'e bakmaya başladım. Sahi bana yine wonton yediremez miydin acaba? Bir an bile eskisi gibi olamaz mıydık Pete. Ancak o bana bakmadı. Bu sefer de o beni görmedi. Tebessüm ettim. Olsun. En azından yine bir aradaydık. İlk kez wontonlar boğazıma dizilmiyor, huzurlu bir yemek yiyebiliyordum. Pete'e baktığımda gözlerinin nemlendiğini gördüm. Kaşlarım çatıldı. Aklıma düşen sorularla acaba dedim, acaba olabilir miydi? Yoksa sen de beni mi hatırladın P. Daha doğrusu nong'unu mu hatırladın. O yüzden mi gözlerin doldu senin de. Sen de özlüyor musun o çocuğu, merak ediyor musun? Hayatını kökünden değiştirdiğin, bir ömür sana muhtaç kıldığın, seni tüm kalbiyle seven o çocuğu hatırlıyor musun sen de?

Kendi yemeğimi teklif ettiğimde reddeden Pete, yıkanmak istediğini belirtmişti. Onu alıp odama çıkarken aklımda sadece ne kadar huzurlu olduğum geçiyordu. Teşekkür ederim P. Varlığın için bir kez daha teşekkür ederim.

Odaya çıktığımızda Pete çıkmamı istedi. Çıkmayacağımı söyleyip onu kızdırdığımda ise beklediğimin aksine utanmamış tam tersine önümde soyunmaya başlamıştı. Tanrım Pete bu gerçekten sen misin? Kulaklarına dek kızaracağını düşündüğüm, bana hakaretler ederek beni odadan yollayacağını sandığım Pete gözlerini gözlerimden bir dakika ayırmadan önümde beni çıldırtacak yavaşlıkta soyunuyordu. Donup kalmanın etkisi ile ne yapacağımı bilmiyordum. Pete gömleğinin çözdüğü her bir düğmesi ile sanki beni boğuyordu. Nefesim sıklaşmış, başım dönmeye başlamıştı. Gözümü Pete'in açılan göğsünden alamamıştım. Pete'in böyle güzel teni mi vardı? Pantolonunu da çıkaran Pete'in o son hamleyi yapmamasını diliyordum. Pete acı bana. Oyunu ben başlattım kabul, ama sonumu sen getirme. Bunu yapma, bunu yapma ve lütfen iç çamaşırını çıkarma. Ancak dedim ya Pete bugün bütün beklentileri tersine çevirmeye ant içmiş gibiydi. İç çamaşırını çıkardıktan sonra arkasını dönerek eğilen ve kıyafetlerini toplayan Pete banyoya adımlamış ve odada beni kalkmış aletimle yalnız bırakmıştı.