//vegaspete side story - 21

450 29 24
                                    

deli pete'i özledim.

//vegaspete side story - 21

hamileliğimin 4.ayına gelmişken bugün bir istisna yapıp onunla fırına gelmiştim. hem bütün gün evde yiyip içip yatıyordum biraz spor olurdu nihayetinde kilo alıyordum hem de vegas'ı kontrol etmem gerekiyordu. son günlerde bana olan ilgisinin azaldığını düşünüyordum, iki gündür bana güzel bir söz bile söylememişti. eğer ters bir şeyler varsa burada görürdüm ve her ne haltlar karıştırıyorsa onu mahvederdim.

hıh iti an çomağı hazırla. gördüğümden beri asla gözümün tutmadığı vegas'ı alttan alta süzen bir şıllık görmem bir oldu. üstelik vegas da gereğinden fazla kibar davranıyordu. bu aşağılık dükkanda ben vegas'ın çocuğunu taşırken ne haltlar dönüyordu?

"vegas sen arka tarafa geç siparişleri ben alırım."

anlamaz yüzle bana bakarken lafımı ikiletmeyip arkaya geçti. onunla sonra görüşecektim öncelikle bu sineği ezmelydim.

"ne var ne istiyorsun bakalım, bak bak bitiremedin bir fırından ne bekliyorsan artık."

"anlamadım?"

"ne arıyorsan satmıyoruz hadi defol"

sineğin gitmesi ile birlikte sinirle arkamı dönmem ve vegas ile burun buruna gelmemiz bir oldu. ellerini bağlamış kaşlarını çatarak bana bakarken asıl kızgın olanın ben olduğumu anlaması için ellerini çözdüm ve ben ellerimi bağladım. herkes yerini bilmeliydi.

"ne var?"

hemen kağıt kaleme uzandı. niye müşterileri kovuyorsun?

"sanane, gözüm tutmadı onu. bebeğimi huzursuz etti." gülümsedi. bir an afallasam da gülüşünün beni etki altına almasına izin vermeyecektim.

hayatım o sadece bir müşteri bebeğimizi nasıl rahatsız etmiş olabilir.

"etti işte vegas benden daha mı iyi bileceksin. senin karnında değil benim karnımda. karışma."

tamam tamam sen daha iyi bilirsin elbette. peki senin neyin var sabahtan beri çok mutsuzsun.

"şimdi mi aklında geldi sormak? umrunda mı?"

eli duraksadı ve başını kaldırdı. kaşları hayretle kalkmışken yüzüme anlamazca bakıyordu. ne demek umrumda mı? niye böyle yapıyorsun ben senin için, sizin için yaşıyorum. neyin var güzelim?

"sanane." sinirle omuz atıp arka tarafa doğru ilerledim. şuan onunla görüşmek istemiyordum. bana masum masum bakınca içim gidiyordu ve niye kızgın olduğunu unutuyordum bu yüzden sinirimi korumak için yüz yüze gelmemeliydim. ancak iki dakika kendimi doldurmama izin vermeyen vegas hemen peşimden gelip kolumu tuttu. yine yavru köpek bakışları atarken kaşlarımı daha çok çattım. içeriden ise ona karşı çatlamış sinirimle parça parçaydım.

güzelim haydi söyle neyin var, ne yaptım, neden üzdüm ben güzelimi.

işte irademi çatlatan o sözlerle kelimeler ağzımdan dökülmeye başlamıştı. her an ağlayacakmış gibi hissederken sesimin titremesine mani olamıyordum.

"son iki gündür bana hiç güzelim demedin, iltifat bile etmedin. eskiden böyle yapmazdın, artık beni sevmiyorsun." ve kendi kendimi doldurmam sonuç vererek ağlamaya başlamıştım. hamilelikten olduğunu düşündüğüm bu duygusal gelgitler bendeki olan dengesizlikle birleşince ortalığı alt üst etmiş toparlaması ise vegas'a kalmıştı. hem çocuğunu taşıyordum yani ona acıyacak değildim.

vegas'ın donup kalması geçince kollarını belime sararak beni kendine bastırdı ve sarılmaya başladı. ben içli içli ağlarken o ise sakinleştirmek için sırtımı okşayıp başıma öpücükler konduruyordu. nihayet biraz sakinleştiğimde onu ittirdim ve yorulduğum için sandalyeye oturdum, o ise kalem kağıda uzandı yine.

güzelim, benim sadece sana bir sürprizim vardı ve bu yüzden iki gündür aklım oradaydı. nasıl ayarlayacağımı planlıyıordum. ancak eline yüzüme bulaştırdım özür dilerim sana böyle hissettirdiğim için. sen benim her şeyimsin sen olmasan şuan hayatta olamayacağım gibi bunu istemezdim de. çoğunlukla bu hayata seninle karşılaşmak için gelmişim gibi hissediyorum tüm amacım buymuş gibi. ve şimdi amacımı bulmuşken tek istediğim onu mutlu etmek, ağlatmak asla değil. ancak ben başarısız oldum. özür dilerim, bundan sonra sana karşı daha dikkatli olacağım lütfen beni affet. seni çok seviyorum, seni her şeyden çok seviyorum, hatta bir tek seni seviyorum bir de bebeğimizi.

bu sefer mutluluktan gözlerimden yaş akmaya başlarken yere, dizilerimin dibine eğilmiş vegas'a sarıldım. hamileliğimin zor geçeceğini fark ederken umarım çocuğumuzun benim kadar zor biri olmamasını, vegas'a daha çok benzemesini diliyordum.

y.n.//pete'in ferihalığı şaka mı sjdjdj

Saklı Duygular | vegaspete | boyxboyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin