//vegaspete side story - 14

262 28 20
                                    

y.n. // biraz kaos. unutulmaması gereken şey bu evrendeki pete'in şımarık ve narsist olduğu gerçeği..

iyi okumalar :)

//vegaspete side story - 14

iki gündür keyfim acayip yerindeydi çünkü her bulduğum fırsatta vegas'ı köşeye çekiyor durmadan öpüyordum onu. üstelik onun da bana olan kızgınlığı da hafiflemiş gibiydi daha doğrusu o da kendini arzularına kaptırmıştı. gündüzlerimiz köşelerde onu yakalayıp kaçamak öpücüklerle gecelerimiz ise diğerlerine çaktırmadan benim odama gelip sabaha kadar tutkulu öpüşmelerle devam ediyordu. yani keyfim acayip yerindeydi. aynı zamanda bizim için olan beladan kurtulma planımızı da yürürlüğe koymuştum bu sürede vegas'ın aklını ondan uzak tutmalıydım ki bana olan öfkesi harlanmasın aynı zamanda piçe bir zarar vererek her şeyi mahvetmesin. bunu yapmanın yolu da konuşmaya bile fırsat tanımayacak kadar onu baştan çıkarmaktı. eh benim de işime geliyordu canıma minnet doğrusu.

yine bahçede diğerlerini azarlayarak yürürken hedefim vegas'a doğruydu aslında. 2 saattir öpüşmemiştik ve dudaklarım özlemişti şimdiden. ilerlerken onu bir yardımcıma yardım ederken gördüm üstelik kız yandan yandan onu süzüyor iş atıyordu. mahvedecektim o sürtüğü.

"heey bana bak beceriksiz"

kız korkuyla bana doğru döndü. aptal nasıl da biliyor kendisini bu daha hiçbir şey. eliyle ben miyim dercesine kendini gösteriyordu.

"hah sensin tabii bak bakalım senden daha beceriksizi mi var."

bakınmaya başladı. derin bir iç çektim gerçekten bunların hepsi aptal mıydı?

"bir de bakınıyor ben söyleyeyim o zaman yok çünkü. ne bu, seni gelip geçene kur yap diye mi burada tutuyorum he?"

"ben mi ben mi? asla öyle bir şey yapmıyordum Efendi Pete. yanlış anladınız. kim ne söyledi bilmiyorum ama asla öyle bir şey yok. Vegas bana-"

"Vegas mı? VEGAS MI?" şimdi çığlığım bütün evi sarıyorken vegas dahi kocaman gözlerle bana dönmüş beni sakinleştirmek için harekete geçiyordu.

"sen dur sen dur seninle sonra konuşacağız. arkama geç sen hemen." vegası arkama alıp kızla bağmantısı kesince şimdi devam etmek için o küçük yılana geri döndüm.
"sana gelince bir daha onun ismini ağzına aldığını bile duymayacağım olur da kulakların onun ismini duyarsa kulaklarını kapatacaksın, yoksa ben sana yapacağımı bilirim. ayrıca onu gördüğünde yolunu dahi değiştireceksin değil yanyana gelip ona kur yapmak. anladın mı beni!"

"anladım anladım Efendi Pete. kesinlikle dediklerinize uyacağım özür dilerim."

"tamam defol şimdi."

herkes oyun oynanıyor gibi işi gücü kesmiş bize bakarken iyice sinirlerim tepeme çıktı.

"ne var herkes önüne. yoksa size de mi geleyim bunu mu istiyorsunuz."

işte herkes işine döndüğünde derin bir nefes aldım son bir kişi kalmıştı şimdi. kendimi sakinleştirmeye çalışırken omzumda bir el hissettim döndüğümde gözlerini kısmış kaşları çatılı bir şekilde onu bulmayı beklemiyordum. hem suçlu hem arsız hem yakışıklıydı.

"ne var neden böyle bakıyorsun kızlarla fingirdeşmeni kesmem rahatsız mı etti. ohh üzgünüm sevgilisini paylaşacak kadar gavat biri olmadığım için dememi mi bekliyorsun çok beklersin. o kıza dediklerimi duydun değil mi hıh aynısı senin için de geçerli hele bi gözün başkasına kaysın bak bakalım noluyor."

yüzünün gittikçe kızardığını ve kaşlarının iyice çatıldığını gördüm. bileğimden tutarak beni bir yere doğru götürmeye başladı. acaba kavga sonrası oynaşma mı yaşanacak diye heyecanla beklerken beni 2 gün önce piçle birlikte oturduğumuz onun ok ile sabote ettiği yere getirdi. eliyle bu yeri ve okun saplandığı masayı göstererek bir tekmeyle masayı devirdi.

ne demek istediğini anlıyordum gözleri gözlerime dehşet saçarak haksız bir durumda olduğumu anlatıyordu. ancak benim durumum farklıydı işte. mecburiyetti bunun sebebi. aptal herif her şey onun içindi zaten. iyice sinirlendiğimi hissederek onu omuzlarından ittirdim ve
hışımla odama doğru ilerlerken kendimi hem haklı hem haksız hissediyordum.

Saklı Duygular | vegaspete | boyxboyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin