-1. bir wonton arası

1.6K 75 16
                                    


bir wonton arası

her zaman bu dünyada değildim. daha doğrusu ben bu dünyaya doğmamıştım. Sonradan dahil olanlardandım ben. Bunlara bulaşmadan önceki hayatıma dair hatıralarım oldukça az ve silik ancak düşüncesi bile beni bu dört duvarda hapis değil de açık havadaymışım gibi hissettirecek kadar huzurlu. Bir adada büyümüştüm. Bir tepeye çıkıp seslensen etrafına insanları toplamanın 5 dakika sürmeyeceği küçüklükte, oralı değilseniz yolunuzun uğrayamayacağı kadar ıssız, olur da dışarıdan gelmişseniz fark edilmenizin 2 saniye süremeyeceği kadar insanların birbirini bildiği bir ada.

Huzurlu ama bir çocuk için bir süre sonra sıkıcı olan bu adada pek tabi ki çok arkadaşım da yoktu. 3 çocuk adada bir o yana bir bu yana baştan kat etsek yine de sıkılmaktan başka bir şey kalmıyordu. Ahh hatırlıyorum da geçici bir arkadaşım bile olmuştu o zamanlar. Adını hiçbir zaman öğrenemediğim bu kişi şimdi nerede ne yapıyordur acaba?

20 yıl önce. (Pete 6 yaşındayken)

"...tekrarla."

"tamam gecikmem büyükanne, yemekleri verip hemen geleceğim oyun da oynamak yok" tabi ki gecikecektim. İstediği kadar azarlayabilir sonrasında ama küçücük adada bütün gün kendisi ile oturmamı mı istiyordu bu kadın. Yoldaki taşları tekmeleye tekmeleye yürüyordum. "çok sıkıcı çokkk" tam o anda bir ses duydum bir ağlama sesine benziyordu. Dinleye dinleye sesi takip ettiğim de pencereden bakan bir çocuk gördüm. İyi de bu çocuğu daha önce hiç görmemiş olmam imkansız?

"heyy. Neden ağlıyorsun"

"..."

"cevap versene. İyi misin neden ağlıyorsun."

"..."

"Dilimizi mi bilmiyor acaba, iyi de ben de başka dil bilmiyorum ki."

Beni görmesi ile ağlaması kesilen çocuk dik dik yüzüme bakmaya başlamıştı. Tuhaf ve korkutucu bakan çocuğa karşı zoraki gülmeye çalışsam da yok hiçbir hareket yoktu yüzünde. Yeni arkadaş bulmamın heyecanı konuşamaması ve beni dövecekmiş gibi bakması ile yavaş yavaş söndü. Ancak tam o sırada çocuk arkasını döndü, sanırım odasının kapısı açılmıştı. İşte ilk kez yüzünde korku gördüm ve ifadesi beni bile korkutmaya yetmişti. Ne olduğunu anlayamadan çocuk, hemen pencereden yanıma atladı. Elimi tutması ile beraber koşmaya başladık. Daha doğrusu o beni sürüklüyordu. Sanırım odadaki şeyden kaçıyorduk. Fark ettiğim gerçekle gülmeye başladım. Sonunda hem arkadaşım olmuş hem de sıkıntım geçmişti. Ben gülmeye başladığımda çocuk anlam veremeyerek bana baktı. Ben sadece mutluydum. Elini sımsıkı tutarak bu sefer adayı en iyi bilen ben onu yönlendirdim. Madem kaçmak istiyordu onu kimsenin bulamayacağı yere benden iyi götürecek mi vardı?



Saklı Duygular | vegaspete | boyxboyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin