40. şeytanla ayrılık.

776 59 62
                                    

evet.

İyi okumalar :'')

40. şeytanla ayrılık.

Beni her defasında şaşırtmayı beceren o kişiye yine şaşkınlıkla bakıyordum. 

"Ben.. ben.." Nefesini tutup cevap bekleme sırası ondaydı. Görüyordum. Bakışlarındaki heyecanı görüyordum. Ancak kelimeler dilimden dökülmüyor, buna düşüncelerim mani oluyordu. Ben zaten hiçbir zaman yeterince cesur olamamıştım. Ellerimize baktım, bizi birbirimize bağlayan parmaklarımıza dolanmış o ipe. Yıllar önce nong'umla bağlandığımız an ayrılığımız düştü aklıma. Tarihin yine tekerrür etmesi, benim payıma her zaman ayrılığın düşmesi ne kötü bir talihti. 

Dolan gözlerime mani olamadım, olmak da istemedim. Aksın istedim, son kez o silsin istedim. Beni teselli etsin, beni sarsın sarmalasın istedim. Son kez hiç ayrılmayacak gibi bana tekrar huzur versin istedim. Bu sefer onun da gözleri doldu. Ancak umursamadan yanaklarıma uzandı ve tek tek akan gözyaşlarımı sildi. O sildikçe yenisi geldi. O hiç bıkmadan usanmadan sildi. Biz ne kadar öyle durduk, ben ne kadar teselli buldum, o ne kadar beni sevdi bilmeden zaman geçti. Nihayetinde artık son damlam gözümden akarken ona sarıldım. İçimden ona küfrettim, sonra teşekkür ettim. Beni dünyanın en mutsuz adamı yapan da en mutlu yapan da o aynı kişiye teşekkür ettim. O bunu bilmedi. Nihayetinde ayrılınca tekrar gözlerine baktım. Bana cevap bekleyen gözlerle bakmaya başladı. Verecek hiçbir cevabımın onu mutlu edeceğini bilmeden dünyanın en güzel gözleriyle bana bakmaya devam etti.

"Pete, seni seviyorum. Seni tüm kalbimle seviyorum. Senden özür diliyorum. Sana yaşattığım her şey için, her kötü şey için binlerce kez özür diliyorum. İzin ver hayatım boyunca hayır tüm hayatlarım boyunca sana yaptıklarımı telafi edeyim. Yeter ki izin ver. Beni yanından ayırma, benden ayrılma, bizi birbirimize bağla lütfen kabul et."

Cevap bekleyen gözlerine aldırmadan uzanıp dudaklarına ilk ve son kez onu öptüm. Gözlerimiz birbirine kitlenmişken dudaklarımız sadece birbirine değiyordu. Bu sana cevabım ama sen bilmiyorsun.

Ayrıldım ve o yüzüme hala donmuş ifadesi ile bakmaya devam etti. O cevabımı anlamamıştı. 

"Pete, kabul ediyor musun, beni affediyor musun?"

Uzandım tekrar öptüm. Bu sefer gözlerimi kapattım. Verecek başka cevabım yok lütfen anla, başka cevabım yok. 

Ayrıldım, gözlerimi açtım ve yüzüne bakmaya başladım. O yine anlamamıştı. 

"Pete, beni affediyor musun, kabul ediyor musun?"

Uzandım dudaklarımızı birleştirdim. Ancak bu kez artık bir daha sormasına dayanamayacağımı fark ettim. Her şeyin elimin altından kaymasına izin vermeden kontrollü bir kayıp yaşamam gerekti. Buna tutundum. Son kez buna tutundum. Elimi ensesine attım ve yavaşça kucağına tırmandım. Gözleri kapalıydı ancak hala bana karşılık vermiyordu. Dudaklarımı araladım ve dilimi dışarı çıkararak dudaklarına sürttüm. Hala tat alamıyordum. Ancak sonunda bir inlemeye kavuşmuştum. Ve anında dudakları aralandı. Dilini dışarı çıkararak benim dilimi ağzının içine aldı. Sonunda bana karşılık vermeye başladı. Dilimi emmeye başladı, susuzlukla dilimi emiyordu. Hızına yetişemez olduğumda yavaşça kendimi çektim. Alınlarımız birbirine yaslı ikimizde derin soluklar alırken, onun gülümsediğini fark ettim. Mutluydu. Ne yazık ki cevabımı yanlış anlamıştı. 

"Seni seviyorum, seni çok seviyorum." Biliyorum. 

Öylece dururken yavaşça ayağa kalktı hala kucağındayken ikimizi yatağa taşıdı. Uzanıp beni göğsüne çekerken, ellerimizi birleştirdi. Birleşen ellerimizi havaya kaldırıp izlemeye başladı. Hala gülüyordu. 

"Pete çok mutlu olacağız yemin ederim. Asla pişman olmayacaksın. Seni bir gün hayır bir saat o da çok bir dakika bile üzmeyeceğim. Tüm ömrüm senin hizmetinde. Yemin ederim dünyanın en mutlu kişisi olacaksın. Bunun için çabalayacağım." Aptal, zaten ben dünyanın en mutlu kişisiydim. Gülümsedim. Başımı aşağı yukarı salladım. Uzanıp bana baktı. Gülüşümden öptü. Tekrar gülümsedim ve o tekrar öptü. Uykuya dalana dek öpmeye devam etti. Nihayetinde uykuya dalarken son kez ben öptüm. Bunun son olduğunu bilerek. 

Tam 88 dakika sonra uykuya daldığına emin olduğumda yataktan yavaşça doğruldum. Birleşmiş olan ellerimizi ayırdım. Ancak bizi hala bağlayan o ip oradaydı. İpe uzandım ve gözümden düşen yaşlara aldırmadan onu kopardım. Şimdi neden tanrıların birbirine eş olan kişileri bağladığını anlıyordum. Bu bağın ne anlama geldiğini fark ediyordum. Çünkü bu ipi koparmak canından can koparmak gibiydi. Ancak acımadım.. Kendime acımadım, ona acımadım ve ipi kopardım. O an içim öyle bir acıdı ki ne onun işkenceleri ne başka bir şey.. Canımın daha önce hiç bu kadar acımadığını fark ettim. Hiçbir şey şuan kadar canımı yakmamıştı benim. Son kez kopan ipe bakıp gözlerimi sildim. Hala benim parmağıma dolanmış olan kısma öpücük kondurarak ayaklandım. Kapıdan çıkmadan önce son kez onun yüzüne baktım. Bir daha hiçbir zaman dünyamın bu kadar aydınlık olamayacağını bilerek son kez baktım. Bu kapıdan çıktıktan sonra bir daha renkleri göremeyecektim. Benim dünyam bu odada, renklerim bu odada kalmış olacaktı. Kapıdan usulca çıkıp giderken arkamda bıraktığıma Tanrının merhamet etmesini istedim. Çünkü ben hiç merhamet etmemiştim. 


*

y.n.// evet, lütfen giriş bölümüne tekrar bakın bunun böyle olacağı baştan belliydi. yani bu son daha yazmadan girişten beri kafamdaydı. Pete Vegas'ı en mutlu olduğu an yıkacaktı. Bu onun planıydı. Vegas şuan Pete'in onu kabul ettiğini düşünerek en mutlu anında ve evet Pete'in ona ilk öpücüğü son öpücüğü oldu. 

yani son derken fic bitmedi sadece ilk kısım gibi düşünmüştüm burayı. yani ilk kısım vegas'ın pişmanlığı, Pete'in Vegas'ı ele geçirmesi ve onu terk etmesi. İkinci kısımda görüşürüz ama biraz ara vereyim yahu yoruldum. 

Bir de normalde bu gece Pete'in terk ettiği gece onları seviştirecektim ama geçen ki bölümlerde Pete Vegas'a sarılınca şaşırdığınız için dedim sevişmesinler bari :) hatta başka bir fic yazarsam eğer sevişip Pete hamile kalacaktı tam bu kısımda, buradan devam ettirecektim de neyse böyle olsun.

Ay bir de bu ficten sıkıldınız mı :D Başka bir fic yazasım var ancak eğer onu yazarsam bunu ihmal edermişim gibi geliyor, sıktı artık bu ficin derseniz de bilemem. Neyse biraz ara vereyim özleyeyim bu fici.

Saklı Duygular | vegaspete | boyxboyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin