56. şeytanla seyahat.

388 39 27
                                    

iyi okumalar :)

56. şeytanla seyahat.

"vegas çek şu elini."

"ne var pete zaten orada birbirimizden uzak duracakmışız bari şimdi hasret gidereyim."

uçakta olduğumuza bakmaksızın rahat durmayan vegas, orada ayrı kalacağımızı bahane ederek sözde bana doymaya çalışıyordu.

"akşamdan beri beş kere yaptık zaten böyle böyle acındırdığın için, uçakta rahat dur."

ancak yine sözümü dinlemeyen vegas elini sırtımdan aşağı doğru ilerletmeye başlamıştı bile. elini tutup çekmemle oflayarak önüne döndü.

"aşkım surat asma. ancak şuan büyük annemlere açıklayamam o yüzden onlara söyleyemeyiz. çok kalmayacağız hem sadece bir süre ayrı kalacağız birbirimizden."

"pete ben senin içindeyken bile seni özlüyorum, nasıl dayanacağım."

romantik olurken bile arsız olan vegas'a karşı ne diyeceğimi bilemedim. daha fazla bir şey diyemeden neyse ki uçağın ineceği anonsu yapıldı ve beni nereye gideceği belli olan sohbetten kurtardı. bir süreliğine vegas'ın taşkın hareketlerinden kurtulmuştum. gerçi vegas her an patlamaya hazır bir bomba gibiydi ve ben bütün risklerine rağmen onu yanımda taşımadan duramıyordum. çünkü ben de onu içimdeyken bile özlüyordum, ona söylemesem de.

"unutmadın değil mi lütfen bozma. sen sadece benim patronumsun vegas. ona göre davran."

"tamam aşkım."

"vegas!"

"tamam pete."

havaalanının çıkışına yürüyüp taksiye bindik. adamız küçük olduğu için ulaşım yalnızca deniz yolu ile sağlanıyordu ve bunun için de tekne bulmamız gerekiyordu. adaya gitmek için kullanacağımız tekneye ilerlerken defalarca vegas'ı dikkat etmesi için uyarıyordum. kelimeleri, elleri, kolları, bakışları bile "pete benim, herkes bunu bilsin" diye bağıran birini şuan göz önüne sokmak ne kadar doğruydu bilmiyorum ancak umarım altından kalkabilirdik. tekneye bindiğimizde yine ellerime yapışan vegas'ı görmezden geldim. inene dek bir şey demeyecektim çünkü buna benim de ihtiyacım vardı. büyükannemi, adayı tekrar göreceğim için heyecanlıydım ama doğup büyüdüğüm yeri vegas'a gösterecek olmak beni daha çok heyecanlandırıyordu. geçmişimi, bir parçamı, onun dahil olmadığı kısımları vegas'a açıyordum ve onu oraya da kabul ediyordum. vegas hayatımın her alanına nüfuz edebilirdi buna izin veriyordum. 

sonunda geldiğimizde son uyarılarımı yapıp elimi elinden çektim. anında suratı düşmüştü. bu sefer umursamayıp onu da itekleyerek tekneden adım atar atmaz büyük bir kalabalık bizi karşıladı. ellerinde "adaya hoşgeldin", "evine hoşgeldin" yazılı pankartlarla insanlar bizim gelişimizi kutluyorlardı. eh büyükannem tabi ki olaysız bir giriş yapmama izin vermezdi. 

"hoşgeldin pete ve hoşgeldin khun vegas" büyükannemin bana sarılmasının ardından daha ben onu durdurmadan vegas'a da sarıldığını görmüştüm. vegas donup kalsa da büyükannemi bozmamış sarılışına karşılık vermeye çalışmıştı. herkesle tek tek selamlaşırken gözüm bir yandan hep vegastaydı. vegas için bu insanlar çok çok fazlaydı. nihayet insan seli bittiğinde hep beraber eve yürümeye başladık. büyükannem durmaksızın konuşurken aklımda bir tek vegas'ın ne düşündüğü sorusu dönüp duruyordu. çünkü ifadelerinden hiçbir şey anlamıyordum. yavaşça onun olduğu tarafa ilerlerken büyükannemi dinliyormuş gibi yapmaya da devam ediyordum, vegas ile yanyana geldiğimizde elimi yavaşça eline sürtüp bir şey olmamış gibi önüme bakmaya devam ettim. tabii ki rahat durmayan vegas hemen sessizce bana eğilerek konuşmaya başladı. zaten bu kadar sabretmek bile onun harcı değildi.

"bak beni sen tahrik ediyorsun sonra yapma diyorsun."

"ben ne yaptım elim yanlışlıkla çarptı."

"hım öyle olsun. peki ben seni yanlışlıkla öpsem?"

"yumruğu yersin."

"hmm beni döver misin?"

"ben değil, büyükannem kesinlikle seni döver."

gülmeye başladığında ben de kendimi tutamadım. sonunda eve gelip oturduğumuzda yorgunluktan bayılacak gibi hissediyordum. insanları güç bela evlerine yolladıktan sonra büyükanneme de vegas ile dinleneceğimizi söyleyerek odama çekildik. bir iki saat bile olsa dinlenmek iyi fikirdi.

Saklı Duygular | vegaspete | boyxboyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin