Saklı Duygular | vegaspete | boyxboy

15. şeytanı aç bırak.

İyi okumalaar :)

Y.n.// pete'in dini kafama göre, ibadetleri de öyle. zaten o da naptığını bilmiyor. pete bana inanıyor arkadaşlar. :)

şeytanı aç bırak

"bugün çok ye. Yarın akşama dek bir şey yemek yok."

"sebep?"

"e oruç tutmamız gereken günlere girdik çünkü."

"benim dini inancım yok."

"benim var. ve orucumu yalnız açmamam gerekiyor. Mutlaka orucuma eşlik eden insanlarla açmalıyım tek senle görüştüğüme göre senin bana eşlik etmen gerek. Yoksa günahlarım asla affedilmez. Ve sonraki hayatımda bu hayatımdan bile daha kötü bir hayat yaşarım." Gerçi senin eline düşmekten daha kötüsü ne bilmiyorum ama. Tabi bunu kısık sesle söyledim.

"anladım. Tamam o zaman eşlik edeceğim. Tam olarak ne yapmam gerekiyor?"

"şimdi yiyebildiğin kadar yemelisin. yarın akşam bu saatlere dek yemek, içmek ve başka şeyler yapmak yok."

"başka şeyler?"

"anladığını biliyorum. Bu bir ibadet olduğuna göre.."

"hayır anlamadım."

"bir gün kendini tutman lazım. Sapıkça şeyler yapman yasak."

"sen de mi sapıkça şeyler yapmayacaksın o zaman."

"ben zaten öyle şeyler yapmıyorum."

"Neden, senin cinsel isteklerin yok mu?" Öksürmeye başladım. Bu puştla iki dakika insan gibi neden konuşulmuyordu. Hemen sizi köşeye sıkıştıracak bir yer arıyor, bulduğunda üstünüze geliyordu. Isırana dek. Bir köpek gibi.

"yok, arındım o isteklerden. Zaten her şeyi bırakıp rahip olacağım ben."

"arınıp arınmadığını test edelim mi? Mesela..." diyerek bana yaklaşmaya başladı. Yüzü yüzüme doğru eğildikçe göğsümü biri sıkıştırıyor gibi hissediyordum. Tam olarak ne yapmam gerekiyordu. Dilini alt dudağında gezdirdi. Gözlerim anında oraya kaydı. Yüzü yaklaştı.. yaklaştı. Dudaklarının dudaklarıma değmesine milimler kalmışken gözlerimi dudaklarından zor çektim ve gözlerine baktım. Bana bakıyordu. Gözbebeklerinin hiç olmadığı kadar büyüdüğünü gördüm. Orada kendimi görüyordum. Her zaman bu kadar korkmuş mu gözüküyordum yoksa birazdan beni öpeceği ihtimali mi beni bu kadar ürkütmüştü. Eli havalandı ve yanağıma dokundu. Yavaşça süzülerek boynuma, adem elmama dek indi. Okşamaya başladı. Dudakları hala dudaklarıma değmiyordu. Şuan kendimi neden çekmediğim, onun neden çekilmediği yahut hala beni neden öpmediği bütün sorular havada çarpışmış ve buhar olmuştu. Hiçbir şeyin önemi yoktu. Eli hala adem elmamı okşar, gözleri gözlerimin her karışını turlarken dudaklarım dudaklarının bir nefes uzağındaydı. Gözlerim ağır çekimde kapanır ne olacağını bilmezce kendimi her türlü ihtimale teslim ederken son gördüğüm onun bana doğru harekete geçtiğiydi.

Ancak o sırada telefon çaldı. Gözlerimi açtığımda karşımda yoktu. Oflayarak masadan kalkan puşt, telefonunu bağırarak cevaplandırdı. Derin bir nefes verdim. Bugün büyük çuvallamıştım. Yine oyuna gelmek üzereydim. Hemen yemeğime dönerken kendime hayali tokatlar atıyordum. Bir süre sonra yerine oturdu. Ve işe yaramaz ağzını açtı. "devam etmek ister misin?"

"yemek saati bitiyor. Benimle konuşacağına yemeğini yemeni öneririm."

Gülerek kafa salladı. Yemek yemeye devam ederken göz ucuyla onu izliyordum. Bakmadığı zaman yemeğine bol tuz dökmüştüm. Yarın zorlanması iyi olacaktı. Ben zaten oruç falan tutmayacaktım tabi ki. Amacım benim için neler yapabileceğini görmekti. Onunla oyun oynamanın da eğlenceli geldiğini itiraf etmeliyim. Dahası bugünden sonra bunu daha çok hak ettiğine kanaat getirdim.

"Peki yemek bitti. Orucun başladı unutma. Yarına kadar yemek yemeyecek su içmeyeceksin."

"Başka yapmamam gereken bir şey daha vardı sanki unuttum."

"unutmadın. Neyse yarın yemekte görüşürüz. Unutma orucunu açtıktan sonra günahlarını da itiraf etmen ve telafi etmen gerekiyor. O gün hangi günahının affı için oruç tuttuysan onun için dua ederek kendini affettirmen gerek."

"Tamam. İyi geceler Pete."

"Hm."