Saklı Duygular | vegaspete | boyxboy

//vegaspete side story - 15

y.n.// birazcık oynaşma vardır.

iyi okumalar :)

//vegaspete side story - 15

bütün gün odamdan çıkmamıştım, trip atıyordum ancak onu görmeden bunu ne kadar fark edebilirdi bilmiyordum. yine de cezalandırmam gerekiyordu onu ve en iyisi bensiz bırakmaktı. akşam barışırız diye umut ediyordum hatasını anlardı umarım yoksa bir kavgaya daha hazır hissetmiyordum kendimi.

akşam yemeğine gelmemişti. onunla yemeyince iştahım da olmuyordu ki. aptal adam sinirli bile olsa benim için gelebilirdi en azından. yatmak için hazırlandığımda gelmesini umut ediyordum eğer gelmezse.. bu ihtimali düşünmek istemiyordum bile gerekirse bu evi yıkardım ancak onsuz uyuyamazdım. onun için gelmeliydi.

saatler saatleri kovalarken yatağımda dönüyor duruyordum. nihayet kapı sessizce açıldı ve içeri süzüldü. hemen gözlerimi kapattım. yanıma adımlayıp yatağın içine girdi, bana doğru dönerek saçlarımı usulca okşamaya başladı. gözlerimi açtım ve bana şefkatle bakan gözlerini gördüm. çok geç gelmişti bu kadar beklettiği için kızgın hissediyordum.

"ne kadar beklettin biliyor musun? çok kızgınım sana. aç kaldım senin yüzünden bir de gelmeseydin uykusuz da kalacaktım."

kaşları havalandı ve gülümsemeye başladı. daha çok sinirli bir gülüştü ama umrum değildi. başımı okşayan eli dururken hemen elimi üstüne koydum ve okşamaya devam ettirdim, gönlümü almalıydı.

"bir daha yapmazsan affederim tamam mı, hem öyle sinirlenme de çok korkunç görünüyordun."

kendimi tutamıyordum ne yapayım konuşmazsam gerginliğimiz devam edecek gibi geliyordu ama ben konuştukça daha da çok geriliyorduk sanki. eli yine durduğunda yine elimi koydum ve okşamaya devam ettirdim. daha fazla konuşmamalıydım galiba.

yavaşça ona doğru hareket edip üzerine uzandım. elimi yanağına götürerek okşamaya başladığımda bakışları anında değişmişti işte bu kadar kolaydı işim. dudaklarımı 12 saattir öpmediğim dudaklarına değdirdiğimde bugünü güzel kılabilecek tek şeyin bu olduğunu fark ettim. bizi yakan öfke değil tutku olsun istedim.

dilimi dudaklarına sürttüğümde hemen ağzını aralayıp dilimi içeri aldı. emerken aklımdan her şey uçup gitti hiçbir şeye hakim değildim artık. mırıldanarak kendimi ona sürtmeye başladım. vücutlarımız bu sürtünmeyle alev alacak gibiydi. dilimi serbest bırakırken ikimiz de nefeslenmeye başladık. ancak benim nefesim zaten onun dudaklarındaydı. bu mesafeyi sevmeyerek hemen dudaklarına geri kapandım ve bu sefer dilini kendi ağzıma aldım. dilini boydan boya emerken kendimi kaybetmiş gibi hissediyordum. tutuşları sertleşti ve elini vücudumun her yerinde hissetmeye başladım. dokunduğu her yer aklımı başımdan alırken sonunda dilini bırakıp ağzından ayrılarak tam aletine denk gelecek şekilde kucağında doğruldum. kendini kaybetmiş kıpkırmızı yanakları ile bana alttan bakarken her yerim sızlıyordu. bana dokunsun istiyordum ama kıyafetler fazla geliyordu. hemen elbisemi çıkarırken onun beni mest olmuş bir şekilde izlemesi ile iyice yanıyordum. onu istiyordum sadece.

kıyafetimi çıkarırken kendimi ona sürtmeye devam ediyordum artık zorlanıyordu ancak bana zorlanması yetmiyordu ben ipleri koparsın istiyordum. nihayet sadece iç çamaşırımla kaldığımda ona bakmaya başladım ve gözlerinde tam olarak istediğimi gördüm, bana tapacak kadar yoğundu bakışları.
gülümsedim ve ona uzandım öfkenin tutuşturduğu bedenlerimizi aşkın yakması en güzel finaldi.