Aslında şakır şakır bölüm atıp biraz olayları hızlandırmak istiyorum, göremediğimiz ne kadar sahne varsa yazmak istiyorum, içimde kalmasın istiyorum. ancak şuan okulla ilgili halletmem gereken durumlar var ama halledeceğim sonra sürekli bunlara bölüm yazacağım inanıyorum :D
İyi okumalar.
*
Puştun banyosunun keyfini çıkarıyordum. Şerefsizin Karun kadar zengin olması bir yana odasında hiçbir eşyanın bulunmamasına rağmen banyosu çok iyiydi. Keyfine düşkün bir pezevenk olması şaşırtmadı. Yaklaşık 2 saattir buradaydım. Bir esir gibi değil de efendi gibi davrandığımın, bu rahatlığımın farkındalığı ile gülmeye başladım. Hadi ben onu kışkırtıyordum inat ederek çıkmıyordum bu puşt napıyordu da bu kadar saat beni çıkartmaya gelmiyordu?
Umursamadan küvette uzanmaya devam ettim. Ancak su soğumaya başlamıştı ve bu puştun gelip beni götürmesi gerekiyordu. Tam o anda odada hareketlenme oldu hemen ayağa kalkarak durulanmaya başladım. Kapı çaldı.
"çıkmayı düşünmüyor musun?"
"..."
"sana diyorum Pete, çıkmıyor musun?"
"..."
Kapı bir hışımla açıldığında istediğim gibi durulanmış ve çırılçıplak karşısındaydım. Şaşırmış izlenimi vererek "napıyorsun" diye bağırdım.
"..." far tutulmuş tavşan gibi bakan puşt gözünü alt taraflarımdan alamıyordu.
"sana diyorum kapıyı neden çalmıyorsun?"
"ımm çal-dım." Zorlukla gözlerime bakabildi. İnsan da biraz utanma olurdu ama şeytandan bahsediyorduk. Arsızca bakmaya devam etti. Yavaşça küvetten çıktım. Ayaklarımı durulama bahanesi ile son kez arkamı dönerek ayaklarımı yıkamaya başladım. Puşt homurdanmaya başladı. Umursamadan işime devam ettim. İstediği kadar homurdanabilir, işime gelirdi.
Önüme döndüğümde havluya sarıldım ve yüzüne bakmaya başladım. Bu neden dışarı çıkmıyordu?
Umursamadan havluyu düşürdüm ve gözlerine bakmayı kesmeden yavaşça giyinmeye başladım. İlk olarak boxerı giydim. Evet, gözleri oraya indi. Odanın sıcaklığı yanaklarımın kızarıklığına bahaneydi. Kalbimin çarpıntılarını ise siktir etmiştim. Sonra eşofmanı giydim. Manzarasının kapanması ile huzursuzca gözlerini yukarı çıkardı. Dudaklarım kıvrılır gibi oldu ancak hemen durdurdum. İfadesizce bakmaya devam ettim. Tek odak noktam oydu. Onun ise ben. Sonunda istediğimi alıyordum. O beni görüyordu. Bense onu nasıl mahvedeceğimi. Göğsü o kadar çok inip kalkıyordu ki nabzı bende atıyordu sanki, öyle hissediyordum ki. Üstümü de giydiğimde yavaşça yaklaştım. Sıklaşan nefes sesleri kıpkırmızı yüzü ile yüzünde başka bir ifade, bedeninde başa bir duyguyu görmenin gururunu taşıyordum. Bu düşündüğümden de kolay olacaktı. Aramızda yalnızca bir baş mesafesi kalınca durdum ve dudaklarımı yaladım. Hemen gözleri indi. Tanrım gören de başrolü olduğu porno arşivi olmayan bir bakir sanırdı. Yanından sürtünerek geçtim ve dışarı adımlamaya başladım. Ben kesinlikle kazanacaktım.
Sessizce beni mahzene indirirken attığı tuhaf adımlar sarsak yürümesine neden oluyordu. Anlam veremedim ancak bu gece yeterince aksiyon çekmiştim hemen yanımda geberip gitse de dönüp bakacak değildim. Nihayet yol bitti, aşağı indik. Tek isteğim biraz uykuydu. Yanından geçerken gözüme alt taraflarının fazla şiş olduğu çarptı. Fark ettiğim gerçekle ise yüzüm kızarabilirmiş gibi daha çok kızardı. Bu adam dokunmadan bana mı kaldırdı şimdi?
ortalığı ya da vegas'ı ateşe vermeye karar veren pete olur gibi :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saklı Duygular | vegaspete | boyxboy
Fiksi Penggemar"ben karanlığa hapsoldukça sen aydınlığa çıkıyorsun." kinnporsche eserindeki vegaspete çifti için yazılmış hayrankurgusudur. Olumsuz içerik mevcuttur. +18 İki erkek arasındaki ilişki işlenmektedir.