17. şeytanın hatırlaması.

922 60 20
                                    

aman aman nerelere geldik.

İyi okumalaaar :)

17. şeytanın hatırlaması.

(pete'in tutulmasının 22. günü)

Vegas'tan

Ne yaptıysam, ki çok acımasız olduğumu söylemem gerekiyor, her ne yaptıysam o gülümsemesini dağıtamamış bana meydan okuyan gözlerini, o kararlılığını bir türlü silememiştim yüzünden. Ana aileye, şerefsiz kuzenim Kinn'e bu kadar sadık olması, onları bu kadar sevmesi ona eziyet etmem için daha çok dürtüyordu beni. Bir görsem gözlerinde, lanet olsun her şeyi bırakacağım, bu eve geldiğim, bu aileye girdiğim güne lanet olsun, bakışlarını bir görsem gözlerinde, anında kesecektim ona eziyet etmeyi. Ama hayır Pete olmayacak bir sadakat gösteriyordu onlara. Hak etmedikleri bir sadakat. Ve bu sadakat sevgiyi de barındırıyordu içinde. Onları seviyordu. Sevgisini hak etmeseler de Pete, onları çok seviyordu. Ve bu beni, birinin onları bu kadar sevmesi deli ediyordu.

Bu sefer büyük oynayalım bakalım Pete elbet pişmanlığın kollarına koşacaksın ve ben ancak seni onlardan kopup o kollarda gördüğümde azat edeceğim. O aileden seni koparabilmek için her şeyi yapacağım Pete emin olabilirsin.

İşaret etmemle Sean içeri girdi ve peşinden elektroşoku sürükledi. İşte şimdi sürprizimi beğenecek misin merak ediyorum Pete. O güzel gözlerinde küçümseme harici bir gülümseme görebilecek miyim sadık Pete.

Pete'in gözleri makineye değer değmez kocaman oldu ve hemen bana döndü. İşte şimdi korku görüyordum sanırım.

"tch tch tch tch. Korkmamalısın Pete. Hatta sevinmelisin. Sadece kafandan o lüzumsuz şeyleri atacağım. Sonra geriye başka bir Pete kalacak. Ve sen bana teşekkür edeceksin."

Yine iğrenerek baktı. Evet herkesten gördüğüm bu bakışlar tanıdık hissettiriyordu işte. Ben buydum diyordum içten içe. Ben buyum. Buna layığım. Ama en başarılı babam bakıyor böyle. Saf iğrenmeyi bir tek onda görüyorum. En çok o yakıştırıyor o bakışları kendine. Beni bile inandırıyor iğrenç bir insan olduğuma. Evet iğrencim herkes bana böyle bakmalı ben buyum diyorum. Ama kimse babam kadar iyi bakamıyor kimse onun kadar iğrendiremiyor kendimden beni. Şimdi Pete sen de böyle bakıyorsun. Bakmalısın da ben buyum iğrenç bir insanım.

Gözlerimi daldığı yerden hemen çektim ve Sean'a devam etmesini söyledim. Pete bana küfürler ederken gülümsüyordum. Duymadığım hakaretler değil, sorun olmamalıydı. Ancak onun gibi insanları kolayca seven, sevecen birinin bile beni bir türlü sevememesini merak ediyordum. Eskiden beri Pete ne zaman beni görse bakışlarını çeker, iki kelimeden fazla benimle konuşamazdı. Aynı ortamda bile kalmaya tahammül edemez bir hali olurdu. Sahi Pete herkesi sevmek kolayken bana neden hep çekinerek baktın?

Tam o sırada Pete'e döndüğümde bakışlarında bir şeyler gördüm. Bir tanıdıklık. Ne olduğunu çıkaramıyordum işte ama bir şeyler vardı unutulmuş bir şeyler. Anlayamadım. Daha sonra gözlerim yavaşça bileğine gitti. Kaç gündür burada olmasına ve Pete'in kesinlikle görmediğim bir yeri kalmadığına emin olmama rağmen yeni fark ettiğim bir şeyle dondum kaldım. Kırmızı bir ip sarılıydı bileğinde. O an zihnim kapısı açılmak üzere çıldıran bir dolap gibi patlayıverdi, kapı açıldı, anılar hücum etti zihnime. Sean'a uzanmak istedim, onu durdurmak istedim, onu Pete'ten uzak tutmak istedim. Pete'e yaklaşma, ona zarar verme demek istedim. Yapma demek istedim ama ağzım açık gözlerim dolu yalnızca bakıyordum. O bilekliğe yalnızca bakıyordum. Ağzımı açabilmiştim zorla. Bağırıyordum, "Sean uzak dur Pete'ten. Sean. Kahrolası uzak dur." Bağırıyordum ancak sesim niye çıkmıyordu. Benim sesim çıkmıyordu. Sean beni duymuyor ve Pete'e adımlıyordu. Görüşüm bulanıklaşıyor, elim uzanıyor ancak geri düşüyor, Sean beni duyamıyor ve yavaşça Pete'e yaklaşıyor. "Sean uzak dur, yapma!" Bağırıyorum ancak sesim hala çıkmıyor. Lanet olasıca sesim çıkmıyor. Elim boğazıma gitse de ayaklarım bir adım öteye gidemiyor. Gözlerimi bileğinden çekip Pete'e çeviriyorum. Bana bakıyor. Gözlerinde bu sefer farklı bir şey görüyorum. Yıllar önceki çocuk bana bakıyor. Yanıldığımı anlıyorum ilk kez. O benden hiç nefret etmedi, aksine o beni seven tek kişiydi. Ben şimdi anlıyorum, bunu yeni fark ediyorum. Ben Pete'i görüyorum. Onu yeni görüyorum. Ancak o beni yıllar önce görmüştü zaten. O sensin Pete. Benim kahramanım. Seni buldum P'm. Nong'un seni buldu. Gülümsüyorum. Ancak o gülümsemiyor. Sean harekete geçiyor ve ben sonsuza kadar P'mi kaybediyorum, yeni bulduğum P'mi kaybediyorum. Çok geç kalmıştım şimdi fark ediyorum.


y.n.// wuuuu yeni fotolar gelmiş koşun koşuuuun. benim için vegaspete çiftinin özeti bu ile kapaktaki fotoğraflardır arkadaşlar. Pete'in üstünlüğü diyorum. bayıldım bu fotoğrafaa. ayrıca kapaktaki fotoğraf da ficimin özeti gibidir. şey diyorum yani diyorum. spoiler diyorum. :)

 :)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Saklı Duygular | vegaspete | boyxboyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin