51. şeytanla mutlu olmak.

444 45 19
                                    


önceki bölüme gelen yorumların çok güzel olması ama aynı zamanda beni aşırı utandırması dkdkdjd ay o bölümü kontrol etmek için okuyamadım bile o kadar utandım 🤦‍♀️ ehe neyse beğendiyseniz ne mutlu bana diyip geçiyorum.

iyi okumalar.

51. şeytanla mutlu olmak.

gözlerimi yavaşça açarken sızlayan bedenimin acısını hissetmeye de başladım. kolu üzerinde olduğum vegas'a doğru uyuyor olabileceğini düşünerek yavaşça dönerken canımı acısı da hareketlerim ile artıyordu.

"ah."

ağzımdan kaçan ufak sızlanma ile hemen gözlerimi vegas'a çevirdim ancak o zaten bana bakıyordu.

"canın mı acıyor, çok mu?"

gözleri endişe ile kaplanırken bütün acım uçmuş gibi hissettim. o öpmeden bile acımı silebiliyordu.

"yok acımıyor fazla. sen uyumadın mı?"

"uyuyamadım."

"neden?"

"gözümü açtığımda seni göremezsem diye korktum, uyuyamadım."

duyduklarım kalbimi sızlatırken bakışlarımı kaçırdım. ancak eli yavaşça çeneme uzandı ve yüzümü kendine çevirdi.

"sen kötü hisset diye söylemedim. senden gizlemek istemediğim için söyledim. ne hissediyorsam anında bil diye beni anla diye söyledim. pete sen yirmi kere gitsen ben seni yirmibirinciye beklerim. gideceğini bilsem de karşılarım, gittiğinde dönersin diye hayatta kalırım, sen nereye gidersen git ben hep seni burada beklerim sen dönmesen de beklerim, belki bir gün beni de götürürsün diye beklerim. yanlış anlama sitem etmiyorum ancak neden gittin neden o gün gittin pete?"

söyleyip söylememek arasında gidip gelirken hangisinin onu daha az inciteceğini düşünmeye başladım. yoksa benim vegas'ı kaybetme gibi bir ihtimalim olmadığını görebiliyordum. o beni aklımın almayacağı kadar çok seviyordu. o beni daha önce hiç görmediğim, bilmediğim, bilemeyeceğim bir sevgi ile seviyordu.

"canını yakmak istedim vegas, bana yaptıklarını unutamadım, affedemedim de. ancak seni incitmek için açtığım her yol da senden önce benim ayak izim vardı. önce ben tattım önce ben yaşadım buna rağmen sana acı çektirmekten kendimi alamadım ben de çeksem de senin de canını yakmak istedim."

derin bir iç çekti. ben ise nefes bile alamıyordum. sadece vegas'ın ifadelerini takip ediyor gözlerindeki hayal kırıklığı parçalarını yakalamaya çalışıyordum. batacaksa yine bana batsın vegas daha çok acımasın istiyordum.

"özür dilerim pete. her şey için özür dilerim. hak ettiğimi düşünüyorsan öyle hissediyorsan öyledir. ben hiçbir zaman kendimi affedemeyeceğim ki sen en azından beni affetmek için çabalamışsın ve bu yolu bulmuşsun, teşekkür ederim pete. bana geri döndüğün için teşekkür ederim."

"vegas..." ne diyeceğimi bilemiyordum. onun aşkının büyüklüğü ile kuşatılıyor hem seviniyor hem ona yaşattıklarım için üzülüyordum.

"çok canın acıdı değil mi? vegas benim de acıdı yemin ediyorum ben de yokluğunda mahvoldum."

"biliyorum pete, senin de acı çektiğini biliyorum. hiç bilmez miyim? hiçbir zaman tek başıma olduğumu düşünmedim zaten. öyle çok yandım ki bunun seni tutuşturmadığını bir an bile düşünmedim."

uzanıp dudaklarını öpmeye başladım. dünün aksine bu sefer yavaşça öperken o da bana karşılık vermeye başlamıştı. bir süre sonra ayrıldığımızda ikimiz de dolu gözlerle birbirimize bakıyorduk. gözlerimiz ile birbirimize bundan sonra yalnızca mutlu olmaya söz veriyorduk, ne olursa olsun yalnızca mutlu olmaya.

Saklı Duygular | vegaspete | boyxboyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin