48. ve şeytan tanrısına kavuştu.

564 55 65
                                    

y.n.// biraz duygusal modumdaydım, ağlanacak bir şey yoksa bile ağladım yazarken ajdjdjd

iyi okumalar :)

48. ve şeytan tanrısına kavuştu.

vegas'tan

10 ay olmuştu pete gideli. her günü ve gecesi ayrı ayrı eziyet gibi olan 10 ay. ne eve, ne odaya, ne yıldızların altına hiçbir yere sığamadığım ancak bir tek onun yatağına sığınabildiğim 10 koca ay. akıp giden zamanda tutabileceğim, tutunabileceğim hiçbir şey bırakmamıştı pete. giderken kabığumu da almış ve beni çırılçıplak savunmasız bu dünyaya fırlatmış gibi hissediyordum. ben onsuz yersiz, yurtsuz, savunmasızdım o bilmiyordu. bilseydi bunu yapmazdı pete bu kadar acımasız değildi biliyordum.

bu 10 ayda geçirdiğimiz her bir günü saati ve dakikasına dek birlikte izlediğimiz filmler gibi defalarca oynattım zihnimde. belki bir şey vardır, belki onu kıracak hoşuna gitmeyecek bir şey yapmışımdır diye defalarca yargıladım kendimi. ancak ben zaten en büyük hatayı başlarken yapmıştım sonraki bütün telafilerimi ise onarabilme ihtimalim üzerine kurgulamıştım. yani ben pete'i hiç anlamaya çalışmamıştım. beni affetme ihtimaline o kadar odaklanmıştım ki ona şans sunmamış, sürekli onu buna yönlendirmiştim. nihayetinde yaptıklarım boşa çıkmıştı, pete kendi doğrularını bize yaşatmıştı.

yine de bu süre zarfında beni kahreden şey pete'i ona aşık olduğuma ikna edemem olmuştu. öyle ya onu sevdiğimi, onsuz nefes alamayacağımı eğer ona hissettirseydim belki bana kıyamazdı. bencillik ama pete, kimseyi öldürür gibi yapmazdı. ben hariç.

şimdi hem yaramı kanatacak hem acısına üfleyecek yere, evimize gelmiştim. bir an önce odasına çıkıp nefes almayı istiyordum. bütün gün onun olmadığı, daha önce hiç geçmediği yerlerde bulunmuştum. ahh pete'sizlik ne zordu. onun bir kez bile ayak basmadığı bir yerde bulunmak bile istemiyordum. ben onun olmadığı yerlerde nefes alamıyordum.

odanın kapısını açarken, o buradaymış gibi selam vermeyi unutmadım. bir gün sadece bir gün hayali bile olsa onun sesinden hoşgeldin duymayı bekleyerek boş odaya selam vermeyi ihmal etmedim. olur ya belki deliririm ve bir gün bana geldiğini, cevap verdiğini duyarım ve pete'e kavuşurum, bundan sonra onsuz bir anım bile geçmez artık diye ummaktan başka çarem yoktu. ben pete'e gerçeklikte kavuşamıyordum.

"ben geldim."

ve oldu. dileğim gerçek oldu. onun sesini duydum. tanrılar 10 ay sonra sesimi duydu ve dileğimi yerine getirdiler. sonunda pete ile bizi ayıran engelden yani gerçeklikten, aklımdan, zihnimden kurtuldum ve ona kavuştum. başımı yerden kaldırarak yüzümü sesin geldiği yere çevirdim. sesi gibi pete oradaydı. dolu gözlerimle ona gülümserken bacaklarım hareketini kesti ve belki de tanrıların fazla merhametli davranarak bir diğer dileğimi yerine getirdiklerini ve ölüm meleğim olarak pete'i gönderdiklerini düşündüm. çünkü pete hareket ediyordu ve bana doğru geliyordu.

"vegas ben geldim."

ağzımı açsam bile sesimin çıkmadığını fark ettim. ya da ölüyordum ve konuşamıyordum, bilmiyorum. bana dokunmak üzere hareket eden elini görmemle şimdi işimin bittiğini ve sonunda huzura ereceğimi düşündüm. gözlerim kapanır, yanağımdan tek damla akarken diğer yanağımda onun dokunşunu hissettim. ölmek böyle güzel miydi?

kaç saniye geçtiğini bilmesem de pete'in elinin hala yanağımda olduğunu hissetmem beni gözlerimi açmaya zorladı. yaşıyordum ancak şimdi de tek korkum gözlerimi açınca karşımda onu görememekti. bunu fark etmemle gözlerimi iyice yumdum ve bir daha asla açmamaya yeminler ettim. son gördüğüm pete'ti ve ben bundan sonra pete'ten başka hiçbir şeyi görmek istemiyordum.

"vegas aç gözlerini, ben geldim, buradayım aşkım."

duyduğum kelimeler beynimde şimşek olup çakarken bunun hayal olamayacağını fark ettim. pete rüyalarımda bile bana aşkım dememişti. derin bir nefes alırken onun kokusu doldu burnuma. pete her şeyiyle beni kuşatırken elim yanağımdaki ele uzandı. gözlerimi açtığımda göreceğim kişiye hazırlıklı değilsem bile onu bırakmaya dayanamayacağım gerçeği ile tutundum. o kişiye tutundum, çünkü benim kolumu kanadımı kıran da oydu.

gözlerimi açtığımda bir derin nefes daha aldım çünkü eli elimde, kokusu burnumda, sesi kulağımda dahası ikimiz de hayatta burada, bu odadaydık. pete bana dönmüştü, pete bana gerçekten dönmüştü.

Saklı Duygular | vegaspete | boyxboyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin