12. şeytanın gülüşü.

1K 81 34
                                    


İyi okumalar :)

şeytanın gülüşü.

Arabasının sesini duyunca puştun geldiğini anlamıştım. Deftere yazmayı bırakıp çekmeceye koydum ve hemen yatağa kıvrılıp uyuyor numarası yapmaya başladım. Bir süre sonra -ki saymadan edemedim 282. saniye sonunda odamın kapısını çaldığını duydum. Hareketsiz kalmaya devam ettim. Bu işi gittikçe daha iyi kıvırmaya başlamıştım. Uyuyor numarası yapmamdaki ana sebep ise puştun benim en savunmasız olduğumu düşündüğü anda bana ne yapacağını gittikçe daha fazla merak etmemdi. Dün gece beni neredeyse öpeceği gerçeği beni şok etmişti. İlişkiye girdiği bir sürü videosunu izledim, onu takip ettiğim süre zarfında bir sürü erkekle gördüm onu bir kere bile biriyle öpüşürken ya da onun birini öptüğünü bile görmemiştim. Beni öpmesi ise... bu düşündüğümden daha fazlası anlamına gelirdi.

Odamın kapısının yavaşça açıldığını duydum. Sessizce yatağıma yaklaşan puştu duyuyordum. Yatağıma geldi ve yanıma uzandı. Bana değmemeye özen gösterdiğinin farkındaydım sanırım uyandırmaktan çekiniyordu. Elini havaya kaldırdığını hissettim saçlarıma dokunan elleri ile bir tüy gibi okşamaya başladı. Ama dedim ya dokunup dokunmadığı belli olmuyordu bile. Derin derin iç çeken puşt ile tam 143 saniye öyle kaldık. O iç çekti, benim saçımı görünmeyen bir el gibi okşadı ve sonunda kalkıp gitti. Beni uyandırmadı. Odanın kapısının kapandığını duyar duymaz hemen gözlerimi açtım. Yemek saatlerini geçirmezdik, beni neden uyandırmamıştı ki? Üstelik çok fazla iç çekti acaba yine babasıyla bir sorun mu olmuştu?

Yattığı kısma hala sıcak olan yatağın sol tarafına dönünce yastıkta iki damla görmemle şaşkınlığım ve kafa karışıklığım arttı. O ağlamıştı. Durumun düşündüğümden daha ciddi olduğunu fark ettim. En iyisi bu gece ona hiç bulaşmamaktı. Ne yapacaksam sonra devam edebilirdim, o daha iyi hissedince.

Ancak düşündüğüm gibi olmadı ve yarım saat sonra ben hala onun geride bıraktığı yerde düşüncelere dalmışken beni uyandırmaya geldi. Yemeğe başladığımızda sessizdik. Ancak bu sessizlik huzurlu olmaktan çok ağır bir sessizlikti. Ona ne olduğu düşüncesi beynimi kemiriyordu. Görünürde bir yara izi yoktu. O zaman onu ağlatan neydi. Kendi içimde düşüncelere dalmışken sesini duymamla irkildim.

"bu gece benim odamda kalır mısın?"

"Ne?"

"burada kalır mısın?"

Reddetmek istiyorum ancak bugün çok kötü bir ruh halinde olduğunu fark ettiğim için reddedecek gücü bulamıyorum kendimde. Ben zaten hiçbir zaman yeterince kötü olacak gücü bulamamıştım. Bu farkındalıkla çaresizce omuz silktim ve sessizce "tamam" dedim.

Gülümsedi. Afalladım. Gülümsemesi ilk kez sinirimi bozmaktan uzaktı. Acısını dindirebildiğim, onu mutlu edebildiğim için biraz huzur bulmuştum. Gülüşü içimdeki sıkıntıyı dağıttı ve biraz nefes alabildim. Ona bakarken gülüşüne kaydı gözüm ve elimde olmadan ben de gülümsedim. Keşke böyle olmasaydık diye bir düşünce geçti içimden ancak bunun için yapabileceğim bir şey yoktu. Oyunu ben başlatmamıştım ve sen bunu anlamalıydın.

Yemek yedikten sonra film izleyeceğimizi düşünüp yatağa geçtim. Ancak o yatağın başına gelip elini uzattı.

"Ne oluyor, bu ne?"

"Benimle bir yere gelmeni istiyorum."

"Odanın içinde nereye geleyim."

"Odanın dışında."

"Odama gitmemi istiyorsan doğrudan söyle."

"Pete, gel işte."

"Elini çek."

"Tamam, beni takip et o zaman."

"Hm."

Odadan çıktık, katta yalnızca ikimizin odası vardı ve bir üst kat yoktu. Ee biz ne yapacaktık, ne diye çıktık, nereye gidiyorduk. Anlam veremeyerek yürürken tavandan sarkıtılan merdivenle durdum. Gözümün içine bakıyordu. Kafasıyla merdiveni işaret etti ve "yukarı çık" dedi.

"Ne, bu sefer de tavan arasına mı kitleyeceksin."

"İlerle Pete."

İlerledim, merdiveni çıkarken bu eziyetin ne zaman sonlanacağını 345. kez Tanrıya sordum. O da 345. kez suskunluğu ile beni cevaplandırdı. Neyse 346. soruşumda öğrenirdim belki. Ancak her adımımda fark ettiğim gerçek afallamama hatta inanamama neden oldu. Delirmediysem, bu benim hayal gücüm değilse en istediğim şey oradaydı. Beklediğim gibi bir tavan arası yoktu. Kafamı heyecanla yukarı kaldırdım. Gökyüzü tüm güzelliği ile beni kucaklıyordu.

Saklı Duygular | vegaspete | boyxboyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin