//vegaspete side story-4

662 41 27
                                    

önceki hayattan devam biraz vegas'ı sıkıştıran pete görelim 😋

vegaspete side story-4

bütün gün güzel nereye ben oraya gitmiş onu gizli gizli izlemiştim ama beni gördüğü an anında işiyle uğraşmaya devam ediyor, bir kez olsun bana bakmıyordu. en iyisi sean'a biraz daha eziyet etmeliyim ki sinirim geçsin.

"Seaaaaaan. Seaaaaaan neredesin beceriksiz herif."

"Efendim 3 günlük uzaklıktaki köye yollamıştınız ya onu yani nereden baksak en erken 6 günden önce gelmez."

Doğru o salağı cezalandırmak için oraya yollamıştım ancak ben şimdi hırsımı kimden alacaktım? Akşam yemeği saatinin gelmesi ile benim için hazırlanmış sofraya gittim oturdum ancak hiç iştahım yoktu. Dahası oyuncağı elinden alınmış bir çocuk gibiydim. Üstelik oyuncağıma yeni kavuşmuştum, köpek herif çok lazımmış gibi işgüzarlık yapmasa bu akşam oyuncağımı yiyebilirdim belki..

Ah doğru ya ben efendiyim ben ne istersem o olurdu. Ve canım, yeni hizmetçimin bana servis yapmasını istiyordu. Neden peşinden koşayım ki çekersem bana gelir zaten. Tabii ya ben ne istersem öyle olur.

Önüme yemek koyan hizmetçiye bırakmasını ve derhal yeni geleni yollamasını söyledim. Yabaninin tekiydi gerçi ne servisten ne görgüden anlayacağını düşünmüyordum ama böylelikle belki onu cezalandırırdım. Hmmm bu fikir daha çok hoşuma gitti. Onu kesinlikle cezalandırmalıydım. Belki bu cezalar-
tam o sırada düşüncelerim süratli bir şekilde ahlaksız içeriğe bürünürken yeni avım içeri geldi. Elleri önünde yine yüzü yerde benden emir beklerken ne de ısırılası duruyordu.

"Bana servisi senin yapmanı istiyorum." bakalım yapabilecek misin? yoksaa seni bir güzel cezalandıracak mıyım özellikle o ağız sulandıran vücudunu.

Lafımı bitirmemle yemekleri tabaklara koyup servise başladı. Gözlerim kocaman açılmış daha dün ortalığı yıkan bu vahşinin bir günde nasıl bir evrim geçirmiş olabileceğini düşünüyordum. Nihayetinde her şeyi eksiksiz yapınca iştahım tekrar kapandı. Bu sefer mecburen. Çünkü ben zaten başka şeye acıkmıştım.

"Hmm tamam." Tam odadan çıkacağı sırada onu durdurdum. Her yolu denerdim ben de.

"Otur benle ye."

Gözlerini ilk kez bana çevirmiş ve başını şiddetle sağa sola oynatmıştı. Ulan Sean seni gelince 60 günlük yola gönderecektim, benden ölesiye mi korkuttun bunu.

"Otur otur bak kimseye yapmam bunu ama aslında ben çok iyi biriyimdir. Yani benim etrafım kötü o yüzden onlara yapmam. Sana yaparım ama bak görüyorsun dimi. Onlar aptal şeyy onlar biraz kötü oldukları için benim iyi niyetimi çok sömürdüler sen bana neler yaptılar bir bilsen. O yüzden onlara öyle davranıyorum sen alınma tamam mı." Sesimi titreterek gözlerini büyüterek konuşmam işe yaramış gözüküyordu sanırım çünkü kafa karışıklığı ile bakıyordu. Hehe inadını kıracağım biliyorum. O yüzden merhametine oynamaya devam et Pete, hadi burdan devam et.

Abartıp bir iki damla yaş akıttım. Tabi masanın altından kendime çatal batırdığımdan olmuştu ama zafere giden her yol mübahtı.

"Ahhhh sen bana neler yaptıklarını biliyor musun? Bakma böyle sözümü dinler gözüktüklerine, benim yaşım - hıck - küçük diye başlarda neler neler çektim kaç hizmetçi değiştirdim. Hepsi benim iyiliklerimi suistimal etti. Sözümü dinletene dek - hıck-" Artık role kendimi kaptırmıştım ve ağlamamı durduramıyordum. Ben neler çekmiştim böyle, devam ettim.

"Tabii evi nasıl geçindirecekmişim yaşım daha kaçmış, ne yapayım bu yaşta efendi olduysam sözümü dinletemeyecek miydim buna hakkım yok muydu. Kaç kere bana karşı geldiler, evi soymaya kalkanı mı dersin işi aksatanı mı. Hatta bana şiddet uygulayan bile oldu biliyor musun. Ne yapayım ototritemi sağlayana dek böyle sert davranmaya mecbur kaldım. Ben efendiliği hak etmiyor muyum sen söyle."

Ağlıyordum. Bu role bir anda nasıl girmiştim hayret. Ama işe yaradı mı yaradı. Güzel, bana üzgün gözlerle bakmaya başladı ve hemen göğsünden çıkardığı mendil ile yanıma adımlayıp gözlerimi yavaşça silmeye başladı. Çok güzeldi. Yalan söylemeye değecek kadar. Tüm günahlara değecek kadar güzeldi..

Ben sakinleşince o da karşıma oturdu ve beraber yemeğe başladık. Hayret edici bir şekilde çatal bıçak kullanımı da düzgündü. Bunda bir iş vardı ama neyse öğrenirdim zamanla. Şuanın tadını bozmak istemediğimden kendime sakin ve daha az kötü olma yönünde telkinler veriyordum. Yani her zaman ne yapıyorsam onu yapmamaya çalışıyordum.

Yemeğimizi bitirdiğimizde kalktı eğilip selam verip gitmek için hareketlendi. Ne yani ben o kadar gözyaşını boşuna mı akıttım. Hani benim ödülüm. Panikle peşinden adımlarken elbisem takılıp tökezledim ve ona uzamaya çalıştığım için onu da çekerek kendimle birlikte düşürdüm. Şimdi ikimizde yerde uzanmış ben onun göğsünde dururken gözlerini kocaman açmış bana bakıyordu. Şimdi ne yapmalıydım ki.

Saklı Duygular | vegaspete | boyxboyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin