Saklı Duygular | vegaspete | boyxboy

//vegaspete side story - 13

y.n.// biraz oynaşma vardır.

iyi okumalar :)

//vegaspete side story - 13

eğilip dudaklarından öperken dudaklarının tanıdıklığına şaşırdım, hiç bilmediğim bir tadı nasıl 'buldum' diyebiliyordum? ancak onu görmek gibi ona temas etmek, onunla olmak da böyleydi işte. sanki beklenene kavuşmak gibi. ve ben bu kavuşmaya daha fazla dayanamadım, şaşkınlığından yararlanarak bir daha öptüm.

nihayet kendimi geri çekip gözlerine baktığımda gözlerini sıkı sıkı yummuş olduğunu gördüm. bir elim uzanıp yanağını okşarken bana baksın gözlerimden anlasın istiyordum. daha fazlası için bir destek arıyordum.

"seni gördüğüm ilk andan beri sadece senle dolu gibi hissediyorum. nerelerden geçip geldiğini bilmiyorum, ilgilenmiyorum ancak seni buraya ne zorluklar atmış olursa olsun sonunda iyiki demekten kendimi alamıyorum. iyiki geldin."

gözlerini yavaşça açıp bana bakmaya başladı. gözlerinin dolduğunu fark etsem de aynı durumda olduğumdan onu teselli edecek bir şey dökülemedi ağzımdan. elim yavaşça yanağını okşamaya devam ediyordu. baş parmağım elmacık kemiğini okşarken yüzünün her karışını tekrar gözlerimle seviyordum. nihayet gözlerim yara izine takıldığında bir damla yaş yanağıma aktı. eğilip yarasını öptüm. bizi ayıran bu iz olsa da ona dair olduğu için onu bile sevdiğimi fark ettim. dudaklarımı teninden ayırmadan biraz aşağıya inip dolu gözlerinden önce sağı, sonra solu öptüm. ardından yanağından devam ettim. yüzünün her yerine öpücüklerimi kondururken elimin altında titrediğini fark ediyordum. gözlerini tekrar kapatmış ancak bu sefer elleri sımsıkı bellerimi tutmuştu. her temasımda derin bir nefes alıp ben öptükten sonra veriyordu. nihayet yüzünü öpmeyi sonlandırmam başladığım yerle, dudaklarıyla oldu. eğilirken elim ensesine gitti ve bu sefer onu kendime çektim ve onun da harekete geçmesini istedim.

dudaklarımız kavuştuğunda hala karşılık vermemesi canımı sıktı. birbirine değen ancak birleşemeyen iki nehir gibiydik ancak ben karışmak istiyordum. temas etmek bana yetmiyordu ben onda kaybolmak istiyordum. hareketlendirmek için alt dudağını ağzıma alıp emdim, emerken de dünyanın en lezzetli şeyiymiş gibi mırıldanmayı bırakmıyordum. yine yanıt yoktu. bu sefer üst dudağına geçtiğimde önce dil darbesi attım ve baştan sonuna dek üst dudağını yaladım. aynı zamanda elim kulağına gitti ve orayı okşamaya başladım. ardından üst dudağını ağzıma alıp emmeye başladım bir yandan da ona daha fazla yakın olmak onunla adeta bütünleşmek ister gibi kucağına daha ileri kaydım. tepki vermemesi üzerine dudağını ısırıp bırakırken hayal kırıklığı beni sardı demek ki beni baştan ayağa titreten arzu, onun için mimik bile oynatmıyordu.

dudağını bırakıp geri çekilirken derin bir nefes aldığını duydum ve belimdeki elleri sıkışıp bu sefer o beni kendine yapıştırdı. dudaklarım dudaklarına sertçe çarptığında ağzının içine inledim. ve bu onda iplerin koptuğu yer oldu. bir eli belimi sarar diğeri bacaklarımın altına ulaşırken sandalyeden beni kucaklayarak kalktığını fark ettim. ancak dudakları dudaklarım arasında olduğu müddetçe umrumda değildi. alt dudağımı ağzına alması ile ben onun üst dudağına yöneldim. dudağımı önce yalarken ardından emmeye ve çekiştirmeye başladı. ardından ısırdığında dayanamayıp inledim. bu sefer kontrolsüzce iki dudağımı ağzına aldığında sadece burnumdan kesik kesik nefesler alarak onun öpüşlerine yetişmeye çalışıyordum ancak büyük bir iştahla dudaklarımı emmesine çaresiz kalıyordum. nihayet beni havada kucaklamaktan vazgeçip yere çöktü önce beni yere bırakıp ardından üstüme uzandı. elleri saçlarımı bulurken dudaklarımdan ayrıldı ve ben derin nefesler almaya başladım. hem ölüyor hem diriliyor gibi hissediyordum.

benim onu öpmem gibi onun da dudakları yüzümün her yerinde dolaşıyordu ancak benimkinden oldukça büyük farkı vardı çünkü onun öpücüklerinin hırçın ve ıslaktı. bütün yüzümü ıslatırken dudakları yüzümde adeta kayıyor her bir yeri öpmeden geçmiyordu. nihayet onun da son yeri dudaklarım olurken yorulduğumu fark ederek uzaklaştırmak amacıyla elimi göğsüne koyduğumda deli gibi atan kalbi beni daha da eritti. onu durdurup son olarak uzanıp ben öptüm ve yanıma uzamasını sağladım. ikimiz de derin ve kesik nefesler alırken soluklanmaya çalıştık. biraz sakinleşirken yanımda yatan bedenin göğsüne kafamı koydum. bu gece onu yanımdan ayırmaya gücüm yoktu.