''Onur! Onur Saygıner! Çık dışarı! Ödeyeceksin yaptıklarının bedelini!'' kulaklarıma dolan seslerle birlikte gözümü yavaşça açtım. Birkaç saniye nerede olduğumu sorguladım. O sırada karşımdaki koltukta uyuyan Onur'u görünce afalladım. Koltukta mı uyumuştu?
''Onur çık lan dışarı!'' sesler devam edince hızlıca yataktan kalktım. Onur'un telefonu çalmaya başlamıştı. Hızlıca koltuğun önüne çöküp omzuna dokundum.
''Onur uyan''
''Ece..'' derken gülümsüyordu. Gülümsedim bu haline. Merdivenlerdeki adım seslerini duyunca panik oldum.
''Onur kalk! Birileri geliyor!'' Onur hızlıca açtı gözlerini etrafına bakarken tekrardan adamın sesi duyuldu. Bu ses tanıdık mıydı?
''Onur Saygıner saklanma!'' Onur hızlıca üzerindeki pikeyi atıp kalktı altında sadece siyah bir şort vardı üzeri çıplaktı. Ona bakmayı bırakıp uzanıp telefonunu aldım.
''birkaç kez çaldı'' dedim Onur'a uzatırken. Onur telefonu alıp merdivenlere doğru ilerledi. Çıkmadan bana döndü.
''Çıkma buradan hemen geliyorum'' başımı salladım hızlıca. Onur merdivenlerden inince cama doğru ilerledim. Aşağısı tamamen gözükmese de dışarıdaki arabalardan birkaçı gözüküyordu. O sırada gözüme bir adam takıldı. Gözlerimi kısıp daha dikkatli baktım.
''Asım amca?''Gerçekten oydu, sinirden deliye dönmüş şekilde bağırıyordu. Biraz sonra Onur üzerine bir tişört giymiş şekilde aşağıda belirince ona doğru ilerleyip yumruk atacağı sırada birkaç koruma engeline takılıp geri çekilmişti. Konuşmaları duyamıyordum ama Onur elleri cebinde rahat duruyordu. Asım amca bir anda kafasını yukarı kaldırınca hızlıca geriye attım kendimi. Beni burada görmemesi gerekiyordu. Ayrıca onun ne işi vardı burada? Neden bu kadar sinirliydi? Baran Onur için tehlikeli birisi demişti.. Tüm bunlar aklımı kurcalarken hızlıca gidip çantamdan telefonumu aldım. Derin mesaj atmış annemle konuştuğunu ve uyuyor olduğumu söylediğini haber vermişti. Saate baktım 09.45
Annem çoktan uyanmış olmalıydı. Hemen bir mesaj atıp okulda bir işim olduğunu öğleden sonra oraya geçeceğimi yazdım.
Baran aramıştı. Neden aramıştı ki şimdi? Off Asım amca neden gelmişti? Telaştan elim ayağım titremeye başlamıştı.
Merdivenlerde adım sesleri duyunca hızlıca kapıya doğru yürüdüm. Onur beni görünce kaşlarını çattı.
''İyi misin?''
''O-onur Asım amca neden geldi buraya? Yoksa burada olduğumu mu biliyor? Konuşsana!'' dedim telaşla.
''Merak etme seninle alakalı bir şey yok, burada olduğunu kimse bilmiyor'' kaşlarım çatıldı.
''Neden geldi o zaman? Neden bağırıyordu?'' Onur gergin şekilde nefes verdi.
''İşle alakalı Ece, bunu konuşmak istemiyorum''
''Ne demek konuşmak istemiyorum! Sen onunla mı çalışıyorsun? Bu yüzden mi çıktın karşıma!'' Onur bir anda döndü bana.
''Ece! Kafanda kurma hemen! Ne alakası var, gelme sebebi zaten onunla çalışmayı bırakmış olmam! O iyi birisi değil bu kadarını bilsen yeter!'' deyip banyoya girdi. Bana bağırmasına alışkın değildim. Ayrıca neden Asım amcaya kötü biri demişti? Daha fazla burada durmak istemiyordum, hızlıca kıyafetlerimi giydim. Çantamı toplayıp odadan çıkıp merdivenlerden inmeye başladım. En alt kata inip kapıya doğru ilerledim. Kapıyı açacaktım ki anahtarla içeriye giren Arya'yı görünce duraksadım. Anahtarı mı vardı?
Beni görünce hiç de şaşırmamış gibiydi. Yüzüne o alaylı gülümsemesini yerleştirip saçlarını düzeltip bana döndü.
''Onur'un seninle işi bitmiş galiba, güle güle canım'' deyip içeri geçip kapıyı sonuna kadar açınca iğrenir gibi baktım ona. Ardından hızlı şekilde evden çıktım.Evin olduğu sokağa çıktığımda yürümeye başladım. Banane demek istemişti o kız? Ağlamamalıydım.. Keşke saçına yapışsaydım diyedüşündüm gözyaşlarımı silerken. Yanımda bir araba korna çalınca sinirle otarafa döndüm.
''Ece!'' derken gülümseyen Yusuf'u görünce şaşırdım.
''Yu-yusuf senin ne işin var burada?'' arabayı durdurup gülümseyerek banadöndü.
''Burada oturuyorum ve şu anda da işe gidiyordum, asıl sen ne yapıyorsunburada?'' derken Onur'da kaldığımı bilmiyormuş gibi sorması beni utandırmıştı.
''Hiç eve gidecektim de taksi arıyordum, burada durak var mı?''
''Bu saatte burada kimseyi bulamazsın atla ben götüreyim seni'' dediğindetereddüt ettim.
''Gel, korkma yemem'' dediğinde yavaş adımlarla ilerleyip yanına bindim.
Arabayı çalıştırıp ilerlemeye başladı.
''Onur'la gerçekten arkadaş mısın Ece?'' dediğinde ona döndüm.
''Evet. Hem zaten onun sevgilisi var'' dediğimde şaşırdı.
''Kim?'' derken hala yola bakıyordu.
''Arya işte bilmiyor musun?''
''Aa hayır sevgili değiller o durum biraz karışık'' dediğinde ona döndümmerakla.
''Nasıl yani? Sen biliyor musun anlatsana'' bana döndü gülümseyerek.
''Şu an çok açım, eğer işin yoksa kahvaltıda konuşalım mı bunları?'' dediğindeistemesem de kabul ettim. Merak ediyordum.
''Tamam ama yakın bir yerde edelim lütfen'' dediğimde tamam deyip gülümsedi.
Yusuf ile on dakika sonra deniz kenarı bir restoranta gelmiştik. Bu sıradatelefonum en az beş kere çalmıştı Onur aramıştı. Banyodan çıkınca yokluğumufark etmiş olmalıydı. Sessize alıpçantama attım.
Köşe masalardan birine geçtiğimizde Yusuf iki kişilik kahvaltı söyledi.
''Ee anlatsana'' dedim merakla.
''Neden onu merak ediyorsun bu kadar? Hem kendisine neden sormadın?''
''Buraya anlatacağın için geldik, lütfen oyalama beni'' dedim sinirle.
''Tamam tamam sinirlenme hemen öncelikle Arya ile Onur hiç sevgili olmadı.'' Kaşlarımçatık şekilde dinliyordum. Ee neden anahtarı vardı o zaman?
''Ha yattılar mı onu bilemem..'' deyince içimde bir burukluk hissettim.
''Bu beni ilgilendirmez, nereden tanışıyorlar peki?'' dedim Yusuf'a dönüp.
''Arya Onur'un eski nişanlısının en yakın arkadaşıydı..'' duyduklarımla şokgeçirmiştim. Onur nişanlanmış mıydı? Neden ayrılmışlardı peki? Tam Yusuf'asormaya yeltenecektim ki saniyeler içinde yanımızda beliren Onur Yusuf'usandalyeden kaldırıp kafa attı. Elimle ağzımı kapatıp çığlığımı bastırdım.
''Onur ne yapıyorsun!'' diye bağırıp ona doğru ilerleyecektim ki Onur'unarkasında duran Kenan beni durdurdu.
''Ondan uzak duracaksın Yusuf! Bir daha yanında seni görürsem yemin ederimöldürürüm!''
Onur sinirle bana döndü.
''Ece arabaya!'' dediğinde başımı sallayıp masadaki çantamı alıp hızlıca çıkışkapısına doğru ilerledim. Hızlıca kapımı açan Kenan'a teşekkür edip içerigeçtim. Onur'da ardımdan gelip yanıma oturmuştu.
''Eve gidiyoruz'' Kenan başını sallayıp onayladıktan sonra bana döndü.
''Sana çok sinirliyim! Evde konuşacağız'' deyince dudaklarımı dişleyip önümedöndüm. Yaklaşık on beş dakika sonra eve gelmiştik. Onur peşimden gelip giriş kapısını çarparak kapattıktan sonrabana doğru yürüdü.
''Ece! İki dakika duşa giriyorum ortadan kayboluyorsun!'' dediğinde sinirle onadöndüm.
''Bana bağıramazsın! Sabahta bağırdığın için gitmek istedim! Hem hiçbir şeyaçıklamıyorsun bir de üstüne bağırıyorsun! '' Onur sinirle başını sallıyordu.
''Tamam tamam haklısın bağırdığım için özür dilerim. Peki Yusuf ne alaka Ece!Ya ben sürekli seni birinin yanında mı göreceğim?'' dediğinde sinirle kaşlarımıçattım ama haklılık payı da vardı. Daha akşam uyarmıştı Yusuf konusunda beni.Yine de taviz vermedim.
''Ne demek istiyorsun sen, ağzınızdan çıkanı kulağınız duysun ya! Sizinle miuğraşacağım ben!'' dedim sinirle. Hem Arya neredeydi? Çaktırmadan etrafa baktımeşyası var mı diye bir şey gözükmüyordu.
Onur bana doğru yürüyüp beni kendine çevirdi. Sorgular gibi bakıyordu.
''Ne demek o? Başka kim ne dedi sana? Yusuf iti mi bişey söyledi? Konuşsana!''dediğinde bir adım geri çekildim.
''Hayır Onur hayır! Yusuf insan gibi konuştu sadece!''
''İnsanlığını sikeyim onun..'' diye içine içine konuşmuştu.
''Arya nerde hem? Yukarıda mı?'' dedim merdivenlerden yukarı bakarken.
''Sen o yüzden mi gittin?''
''Ne alakası var! Sevgilinden bana ne? Söyledim ya bana bağırdığın içingittim'' Onur ellerini alnına vurup masanın üzerindeki vazoyu duvara çarptı.
''Ne sevgilisi Ece! Ne sevgilisi sen beni delirtecek misin? Ya sana nasılbakıyorum görmüyor musun! Senden başkasını yanımda görmek istemiyorum! Bensenin yanında bile uyuyamıyorum seni incitmemek için! Daha dün aileme götürdümseni! Ne sevgilisinden bahsediyorsun! '' dediğinde birkaç tokat yemiş gibihissetmiştim. Yutkundum söyleyecek bir şeyim yoktu.
''Neden anahtarı vardı o zaman?'' dedim fısıltıyla. Onur ellerini başınınarasına alıp merdivenlere oturdu.
''Dünki sürpriz için Zeynep'in anahtarını almış, sabahta onu bırakmaya gelmiş''dediğinde utanmıştım. Keşke sorsaydım neden geldiğini diye düşünmeden edemedim.Ne kadar güçsüz durmuştum karşısında.. Söylediklerini kabullenmiş gibi birtavır sergilemiştim..
Onur'un yanına ilerleyip merdivende bir alt basamağa oturup başımı dizinedayadım.
''Onur özür dilerim..'' birkaç dakika cevap vermedi. Elini saçlarıma koyupbaşımı okşayınca gülümsedim.
''Ece, Yusuf ile neden gittin?'' dediğinde başımı kaldırıp gözlerine baktım.Konuştuklarımızdan bahsetmek şu an için iyi olmazdı.
''Bilmiyorum.. Arya'yı görünce daha büyük bir sinirle çıktım evden. Taksibekliyordum sonra onunla karşılaştık boşluğuma geldi..''
''Gelmesin Ece, boşluğuna gelmesin! Bana sinirlendiysen yine bana gel bağırçağır ama bu şekilde bir durumla karşılaşmak istemiyorum'' dediğindebaşımı salladım.
''Hala uykum var..'' deyip başını ellerinin arasına alıp gözlerini kapattı.Uzanıp yanağına dokunmak istedim.
''Uyumak ister misin biraz daha?'' gözlerini açıp gülümsedi.
''Seninle mi?'' gülümsedim ben de.
''Maalesef gitmem gerekiyor Derin'e geçeceğim bugün halletmemiz gereken işlervar artık gerçekten ona gitmem gerekiyor. Başını salladı.
''O zaman başka gün için söz ver..'' çocuk gibi istekte bulunmuştu. Başımı salladım gülümseyerek.
''Tamam, söz'' uzanıp yanağıma bir öpücük koydu. O kadar yavaş çekilmişti kigeri.. Hızlıca oturduğum merdivenden kalktım.
''O zaman çıkalım'' dedim. O da çoktan hazırlanmıştı zaten

ŞİMDİ OKUDUĞUN
O GÜN
Genç Kurguİnsan bazen kendini yakınlarına o kadar açar ki yakınındakiler de onun gibi düşünmeye başlar.. Yıllardır aşık olduğu Baran'a aşkını itiraf eden kişi en yakın arkadaşım Seçil.. Her yere geç kaldığım gibi Baran'a da geç kalmıştım.. O gün o metroya b...