Bana doğru geliyordu, masadakilere baktım. Bana bakıyorlardı.
''Ece güzelim..'' diyerek yanıma gelen Onur'un uzattığı elini tutup ayağa kalkıp ona sarıldım.
''Onur..'' dedim geri çekilirken.
''Merhaba herkese, Ece'yi almaya gelmiştim'' derken Egemen'e bakıyordu doğrudan.
''Merhaba oturmaz mısınız? Henüz tatlılarımızı yiyorduk'' diyerek gülümsedi Hazal.
''Ece, ne yapalım?'' diyerek bana dönünce masadakilere kısaca baktıktan sonra Onur'a döndüm. Onu burada görmeyi hiç beklemiyordum ama direk masamıza gelmeden köşedeki masadan bana pasta yollaması iyi değildi. Ne zamandır oradaydı acaba..
''Oturalım, eğer vaktin varsa..'' dedim gülümserken.
''Tatlısını bitirmek istediyse demek en sevdiği tatlıdır yaban mersinli pasta'' derken masadakilere dönmüştü. En sonunda bana dönüp gülümsedi.
''Sen nasıl istersen'' deyip yanımdaki sandalyeye oturdu.
''Sizi daha önce görmemiştim?'' derken soru soruyordu sanırım Burak. Onur da anlamış gibiydi sandalyesine tamamen yerleşirken Burak'a döndü.
''Ben de sizi görmemiştim..'' derken önce Hazal'a baktı sonra da gözlerini yanımda oturan Egemen'e dikip onu izlemeye başlayınca araya girdim.
''Ha-Hazal benim okuldan arkadaşım, mekan görüşmesi için kurulda ikimiz seçildik. Bugün de birlikte hallettik her şeyi, Burak onun sevgilisi bizim okulda Hazal ile aynı sınıftalar. Egemen de Burak'ın arkadaşıymış ben de bugün tanıştım..'' dedim hızlıca.
''Memnun oldum öncelikle, ben de Onur Saygıner''
''Ece'nin arkadaşısın sanırım'' diyen Egemen'i duyunca başımı Onur'a çevirdim.
''Şimdilik..'' derken Egemen'e ters ters bakıp inadına da gülümsüyordu.
''Anlıyorum..''
''Ne anlıyorsun?'' derken kolunu masaya koyup Egemen'e doğru yaklaşmıştı Onur. İkisinin arasında kalmıştım,kalbim o kadar hızlı atıyordu ki.
''Ee Onur sen neler yapıyorsun?'' diyen Hazal'a teşekkür ederim bakışları yolladım.. Onur da Hazal'ın sorusuyla birlikte geriye çekilmişti.
''Kendi restoranım var onunla ilgileniyorum..Ama bu aralar daha çok Ece ile ilgileniyorum..'' deyince gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım. Bunların hepsini Egemen burada diye yaptığına o kadar emindim ki..
Hazal aldığı cevap karşısında gülmemek için kendini zor tutuyor gibiydi. Egemen yanımda derin derin nefesler alıyordu ama hareketlerine anlam verememiştim. Sonuçta daha yeni tanışmıştık ve yani anlamsız geliyordu Onur'a karşı söyledikleri. Onur'un ise her zamanki haliydi..
''Ece canım yesene pastanı'' deyip bana gülümseyince çatalı elime alıp koca bir parça alıp Onur'un ağzına tıkıştırdım.
''Sen ye canım, ye de sus biraz..'' diye fısıldadım. Onur ağzındakini gülerek yutmaya çalışıp ağzını masadan peçete alıp sildikten sonra bana döndü.
''Bensiz de boğazından geçmez, bitanem benim..'' dediğinde masadaki su bardağını alıp koca bir yudum su içtim. Bu sırada Onur'un telefonu çalınca ceketinin iç cebinden telefonunu çıkarıp baktıktan sonra masaya döndü.
''Kusura bakmayın bunu açmam gerek'' derken ayağa kalkmış ve dışarı çıkmıştı. Hazal Onur'un çıkmasıyla birlikte gülerek bana döndü.
''Ece bu adam kim? Sana nasıl bakıyor Allah aşkınaa?''
''Sapık gibi bakıyor..'' diyen Egemen'i duyunca ona döndüm.
''Onur öyle birisi değil..Tanımadan yorum yapmamalısın''
''Egemen bence de adam resmen aşık Ece'ye, bir de gülerek laf sokması çok garip değil mi ya?'' diyen Hazal'a döndü Burak.
''Etkilendin galiba bu durumdan'' derken ciddiydi.
''Hayatım saçmalama ben Ece ile ikisini çok yakıştırdım o yüzden böyle söylüyorum'' dediğinde Burak üstelemedi.
''Ece ben güvenilir bulmadım bu adamı be-''
''Olum hayırdır lan? Beni mi güvenilir bulmadın? Ne arkamdan söylüyorsun, kalk geç karşıma bi de yüzüme söyle bakayım'' derken Egemen'in sandalyesinin arkasında elleri cebinde bekliyordu. Egemen ayağa kalkınca hızlıca hepimiz ayağa kalktık. Onur'un karşısına geçince hızlıca aralarına girdim.
''Onur, gidebilir miyiz?'' dedim yüzümü Onur'a dönüp. Onur bakışlarını bana indirip gözlerime baktıktan sonra tekrardan Egemen'e çevirdi. Önce gülümsedi. Sonra elini çenesine koyup sakallarını düzeltip Egemen'e döndü.
''Biliyor musun Egemen ; Ece'de güvenmediği kimsenin yanında durmaz, huyu bu.'' Dedikten sonra bakışlarını bana indirdi.
''Gidelim tabi ki..'' deyince ellerimle alnımı ovuşturup sakin kalmaya çalıştım.
Masadan çantamı almak için döndüğümde Hazal'a sarılırken dört beş kere özür diledim..
Onur mekandan çıkmadan hesabı ödeyip çıkmıştı.''Neydi bu yaptığın Onur!'' dedim sinirle.
''Ne yaptım?'' derken bir de şaşırmış durması yok mu.. Allahım sana doğruyürüyorum..
''Onur insanlara neden laf sokuyorsun sürekli.. '' Başını yana doğru sallayıpbana döndü.
''Hayır ben insanlara laf sokmadım. Hazal ve Burak sevilebilir kişiler ama oEgemen pezenvengi sana güzel bakmıyordu. Onun hakkında iyi düşünmemiştim vemasadan beş saniye kalkmamı fırsat bilip seni bana karşı doldurmaya kalktılavuk'' dedikten sonra gözlerini kısıp bir şey düşündükten sonra bana döndü.
''Cidden bak yaptı bunu neyine güveniyor bu ya? Göte bak benim kızıma gelmiş benbu adama güvenmedim diyor ulan ben o çekici senin götüne sokardım da iş-''
''Onur!!'' dedim uzata uzata.Ellerini kaldırıp teslim olur gibi yapıp banadöndü.
''Pardon pardon, özür dilerim. Ama Ece yani adam sanki uzaya füze fırlatmışgibi siktiriboktan çekiç çikolata çilek üçlüsüne hayatının şokunu yaşadın sende! Allah aşkına güzelim.. Nutella'ya batır ye çileğini beni sinirlendirme neolursun ya..'' deyince kendimi tutamayıp güldüm. Güldüğümü görünce o dagülümsedi.
''Ha şöyle gül ya.. '' derken arabaya gelmiştik. Ön koltuğun kapısını açtığımdakocaman pembe gül buketini görüne Onur'a döndüm.
''Bunlar ne? Benim mi?'' derken gülümsüyordum.
''Evet..Gelmeden önce almıştım ama şu an olsa iki kavanoz nutella bir kilo daçilek alırdım..'' deyince güldüm.
''Onur ya uzatma artık lütfen..'' dedim elimi yanağına koyup.
''Her neyse aç mısın, yemek yiyelim mi birlikte?''
''Olurr, nerede yiyeceğiz peki?'' dedim merakla. O sırada telefonu çalınca bende ekrana kimin aradığına baktım. Semih yazıyordu. Semih Onur'un evindegördüğüm gruptandı hatırlıyordum. Telefon arabaya bağlı olduğu için konuşmalarıben de duyacaktım.
''Alo?''
''Onur neredesin kardeşim?''
''Bebek tarafındayım bir şey mi oldu?''
''Akşam için aradım, geç kalma'' derken Onur kaşlarını çattı. Akşam ne varsaunuttuğu belliydi. Sonradan aklına gelmişti ki yüzünü buruşturup birkaç saniyebekledi. Ardından bana dönüp baktıktan sonra tekrar konuştu.
''Semih ben sana on dakikaya döneceğim'' dedikten sonra kapattı telefonu.
''Bir işin varsa yemek sorun değil eve geçecektim zaten..'' dedim ona dönüp.
''Yok yok akşam Tuğçe'nin doğum günü vardı unutmuşum. Sen de benimle gel evegeçip hazırlanırız'' deyince afalladım. Yani şimdi Tuğçe'nin doğum günü olduğuiçin herkes gelecekti demek ki Arya da gelecekti.. Onur'u tek göndermekistemiyordum ama böyle de sürekli peşinden bir yerlere gitmek de istemiyordum..
''Tamam gelirim'' dedim aniden.
![](https://img.wattpad.com/cover/329024404-288-k943125.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
O GÜN
Teen Fictionİnsan bazen kendini yakınlarına o kadar açar ki yakınındakiler de onun gibi düşünmeye başlar.. Yıllardır aşık olduğu Baran'a aşkını itiraf eden kişi en yakın arkadaşım Seçil.. Her yere geç kaldığım gibi Baran'a da geç kalmıştım.. O gün o metroya b...