Herkese merhaba🤍 Yayınlayıp yayınlamamak arasında kaldım ama içimden böyle geldi yayınlıyorum.. Umarım herkes iyidir ve çok daha iyi oluruz. Hayat an'dan ibaret ben bunu anladım. Kendi açımdan çok istediğimiz şeyler bazen olmadığında hayırlısı buymuş demek çok daha iyiymiş meğerse.. Sizleri seviyorum çünkü sevgi bize iyi gelecek 🫶🏻🤍
Evimizin kapısına ilerlediğimde derin bir nefes alıp kapıyı çaldım. Birkaç dakika sonra kapıyı annem açmıştı gülümseyerek.
''Kızım hoş geldin..'' dediğinde şaşırarak anneme döndüm.
''Anne neler oluyor?'' derken içeriden gelen sesleri duyabiliyordum. Saygın amcanın sesi miydi o?
''Saygın bey babanı aradı bugün öğleden sonra, akşam müsaitseniz size geleceğiz diye, onlar geldi az önce. Seni de kaç kere aradım Ece.. Zeynep'le sinemaya gitmişsiniz sanırım Onur söyledi vakti mi şimdi kızım sinemanın? '' dediğinde kaşlarımı çattım.
''Sinemaya mı gitmişiz?''
''Ece, hoş geldin canım'' derken gülümseyerek yanımıza gelen Yasemin ablaya döndüm.
''Yasemin abla hoş geldiniz'' dedim tebessüm ederken.
''Hoş bulduk canım benim asıl sen hoş geldin, gelsenize içeriye Zeynep eve mi geçti Ece'cim?'' derken gülümsemesi beni germişti. Bir şeyler oluyordu.
''Aa evet, çok yorulduk bugün bir de haberimiz yoktu sizin bize geleceğinizden o da eve geçti'' dediğimde başını salladı.
''O zaman geçelim içeriye'' diyen annem ile birlikte içeriye geçtim. Babam camın önündeki tekli koltukta oturuyordu, Onur ile babası ise yanındaki koltukta yan yana oturuyordu. Annem ile Yasemin abla onların karşısındaki koltuğa yan yana oturdu. Onur ile göz göze gelince olduğum yerde kaldım. Kaç saattir aynaya bakmamıştım acaba suratım nasıl görünüyordu şu an? Ağladığım için gözüm şişmiş miydi acaba?
O ise o kadar iyi gözüküyordu ki.. Yine siyah takım elbiselerinden birisini giymiş koltukta rahatça oturuyordu. Bana gülümseyince başımı çevirip annemlerin tarafına döndüm. O sırada koltuğun arkasındaki yemek masasının üzerinde duran çiçek buketini görünce kaşlarımı çattım.
''Kızım otursana'' diyen babama döndüm gülümseyerek. Ardından yanındaki tekli koltuğa geçip oturdum.
''Ece kızım nasılsın?'' diyen Saygın amcaya döndüm.
''İyiyim Saygın amca siz nasılsınız?'' dedim gülümserken.
''Biz de iyiyiz, seni istemeye geldik babanla onu konuşuyorduk'' derken gülümsüyordu. Söylediği şeyi anlayamadım önce. Babama döndüm gülümsüyordu ardından Onur'a döndüm. Bana öyle bir bakıyordu ki, gözlerindeki ışığı daha önce hiç görmediğimi fark ettim.
''Kızım..'' diyen babama döndüm. Gülümsüyordu ben de gülümsedim.
''Saygın amcan senin mezuniyetinin de yaklaşmasıyla birlikte kendi hastanelerinde çalışman için teklifte bulundu. Tabii senin ne istediğin önemli'' dediğinde Saygın amcanın kurduğu cümle ile birlikte üzerimde oluşan gerginlik gitmişti.
''Ben şu an için bilemiyorum tabi ki güzel bir teklif, mezun olur olmaz iş bulmak gerçekten bu kadar zorken bana bu şekilde bir iyilik yapmanız çok güzel. Teşekkür ederim size'' dedim Saygın amcaya çok içten şekilde gülümserken.
''Sen kızım sayılırsın benim çok sevdim seni, babanla da arkadaşız artık mezun olunca başka yere bırakır mıyım seni'' derken gülüyordu. Saygın amcanın bana bu şekilde davranması hep hoşuma gitmişti. Yasemin ablaya döndüm, yerde bir noktaya dalmış bakıyordu yüzünde ufak bir gülümseme ile.
''Tabii sen bu iyiliği yapıyorsun ama benim kızım yüzünü yere eğdirmez merak etme, işini elinden geldiğince iyi bir şekilde yapar'' dediğinde babama gülümsedim. Ben konuşmadan araya Onur girmişti.
''Baba asıl konuyu bahsetmiyorsunuz Ece'ye bence öğrensin sonra konuşalım'' dediğinde kaşlarımı çattım.
''Ne konusu?'' dedim babama dönerken. Onur'un her şeyi yapabileceğini ve söyleyebileceğini düşündüğüm için biraz çekiniyordum.
''İşe başlamadan önce kısa bir süre stajda olduğu gibi bir alışma işi öğrenme süreci var. Bu süreç yine bizim hastanemizde oluyor ama Ankara'da'' diyen Saygın amcaya döndüm. Yutkundum.
''Ne kadar bir süre?''
''İki ay'' dediğinde babama döndüm. Ankara'da son yaşadıklarımdan sonra bana çok iyi gelen bir şehir gibi gelmiyordu ama belki de gitmek en iyisi olabilirdi. Buradaki herkesten bir süre uzak kalmak..
''Ben şu an bir şey diyemiyorum, tabiki çok güzel bir teklif yani eminim hiç kimse bu şekilde bir teklif almayacak mezun olduğumuzda. Benim için de başka türlü iş bulmak kolay olmayacak ama babamla annemle detaylı konuşmam gerektiğini düşünüyorum özellikle Ankara konusunu..'' dediğimde Saygın amca gülümsedi.
''Tabiki kızım daha vakit var zaten. Biz babanla tüm detayları konuştuk eğer kabul edersen zaten kalacak yerin her şeyin hazır olacak. Senin için güzel bir fırsat. Neyse biz kalkalım mı artık Yasemin Hanım?'' diyerek eşine dönmüştü Saygın amca. Onur bana bakıyordu, birkaç saniye gözlerine bakıp anneme döndüm. Ayağa kalkan Yasemin ablaya sarılıyordu. Babam ile Saygın amca da el sıkıştıktan sonra kapıya doğru ilerledik. Onur en arkaya kalmıştı peşinden ilerledim. Kapının önünde konuşmaya devam eden babamların yanına ilerlemeden Onur'un kolundan çekiştirdim.
''Ne yaptığını sanıyorsun sen? Nereden çıktı bu şimdi?'' dedim sinirle. Ellerini pantolonun cebine sokup bana doğru yaklaştı.
''Ne nereden çıktı?'' derken gözlerime bakıyordu.
''Ankara olayı diyorum nereden çıktı? Sevmiyorum ben Ankara'yı'' dedim üstüne basa basa. Gülümsedi.
''Git işte, belki seversin..'' dediğinde nefes aldım. İyice sinirleniyordum.
''Bence de gitmek en iyisi olacak, buradaki insanlara katlanamıyorum artık''
''Yeni arkadaşlar edinirsin sen merak etme'' derken göz kırpmıştı. Ne demekti şimdi bu? Arkasını döndüğü sırada tekrar kolundan tuttum. Ne var der gibi başını salladı.
''Bekle bekle, ne demek istedin sen şimdi?''
''Ben bir şey demek istemiyorum artık, sen söyledin söyleyeceğini beni dinlemek de anlamak da istemedin.. Bundan sonrası benim isteğim gibi..'' dediğinde kaşlarımı çattım ben cevap vermeden arkasını dönüp gitti.
Annemler geri salona döndüklerinde yüzlerine baktım.
''Baba?'' dedim babamın yanına otururken.
''Efendim kızım?'' derken annem sehpanın üzerindeki kahve fincanlarını mutfağa götürmüştü.
''Ne düşünüyorsun? Yani bana çok ani geldi bu durum biraz da kafam karıştı..''
''Kızım orada dayın var amcan var dedenler var, ben onların yanında kalırsın diye düşündüm. O yüzden iki ay çok uzun bir süre değil, biz Saygın amcan ile detaylıca konuştuk yurt dışı bağlantıları da varmış kardeşi oradaymış. İlerleyen süreçte dil öğrenebilmen tecrübe kazanabilmen için çok güzel bir fırsat. Ben seni düşünüyorum elimden gelen şekilde ben seni gönderirim istediğin yere ama neden aynı zamanda çalışırken bu olanaklardan yararlanamayasın? O yüzden önünde daha vakit varken kendin düşün taşın, biz senin her zaman arkandayız '' dediğinde uzanıp babama sarıldım.
''İyi ki benim babamsın, seni çok seviyorum..''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
O GÜN
Teen Fictionİnsan bazen kendini yakınlarına o kadar açar ki yakınındakiler de onun gibi düşünmeye başlar.. Yıllardır aşık olduğu Baran'a aşkını itiraf eden kişi en yakın arkadaşım Seçil.. Her yere geç kaldığım gibi Baran'a da geç kalmıştım.. O gün o metroya b...