Eve girerken ağlamaktan yorgun düşmüştüm. Salona girer girmez Baran ve babası Asım amcayı görünce şaşkınlığım yüzümden okunmuş olacak ki Baran kalkıp yanıma geldi. Daha bişey diyemeden sarılınca tepki vermedim.
''Ece.. İyi misin?'' derken geri çekilmişti. Şu an kimseyi görmek istemesem de eski bir arkadaş olarak Baran'ı görmek beni mutlu etmişti.
''İyiyim merak etme'' derken babam bana döndü.
''Kızım gel konuşacaklarımız var'' deyince başımı sallayıp köşedeki tekli koltuğa oturdum. Asım amca da buradayken ne konuşacaktık?
''Ece, kızım ben uzatmadan sana anlatayım.'' Diye lafa giren Asım amcaya çevirdim ruhsuz bakışlarımı. Beni oldu olası sevmezdi ama ilk kez kızım demişti.
''Bizim Saygın Saygıner ile aramızda yıllardır süren bir mesele var tamamen işlerle alakalı. Ortak girdiğimiz bir işte benim bir açığımı bulup beni şikayet etti, büyük bir tazminat ödedim. Eskisi gibi değil durumumuz. '' Dedikten sonra bakışlarımı Baran'a çevirdim. Mutsuz duruyordu. Neredeyse dört beş aydır onunla görüşmediğimi fark ettim.. Tekrar konuşmaya devam edince Asım amcaya döndüm.
''Ama şükür toparlıyoruz, oğlumun da yardımıyla..'' derken gururla bakıyordu Baran'a. Bu konu nasıl bana dönecekti, merak içindeydim..
''Neyse, ben her şeyi babana anlattığım için rahatça devam ediyorum.. Onur'un evine hesap sormaya gittiğimde seni orda görmek beni çok düşündürmüştü. Onlar iyi insanlardır veya değillerdir bilemem.. Ama sen bizim de kızımız sayılırsın diye önce babana bahsedecektim ama sonra işte dediğim gibi önce babası beni şikayet etti sonra Onur denen adam geldi tehdit etti.. Senin baban bana en son çektiğim kredide kefil olmuştu ve o konudan girince..'' dediğinde kaşlarımı çattım. Onur babam ile mi tehdit etmişti Asım amcayı?
''Ben de susmak zorunda kaldım. Sonra zaten iki üç ay seni sır gibi sakladı, ayrılmışsınız gibi gösterdi o sırada benim işlerim tamamen durma noktasına geldi.. Üç dört hafta önce nişanlanacağınızı duyunca çok eski bir dostumu aradım senin için.. Güvenilir durmuyorlardı illa ki vardır bir şeyleri dedim ama bu kadarını ben de beklemiyordum.. Saygın denen adam kendi oğlundan bile saklamış çocuğunu. O kadına ben ulaştım kızım.. Ben getirttim buraya, o gün benim arabam ile geldi havalimanından. Almanya'da onu öyle bir hapis hayatına sokmuş ki.. O kadın kaç kere ulaşmaya çalışmış Onur'a ama hep engellemiş. Seni de bu girdabın içine çekecekti. Yine de sen çok üzgünsün tutamadım içimde özür dilemeye geldim..'' dediğinde çoktan titreye titreye ağlıyordum.
Ne diyecektim ki? Önemli değil Asım amca mı? Sağlıklı düşünemiyordum. Hala Onur'u suçlu göremiyordum.. Haberi yoktu ki..
''Yine de..'' dedim zorla. Herkes bana dönmüştü.
''Yine de Onur'un suçu yok ki onun haberi yokmuş..'' derken tırnaklarımla oynayıp yere bakıyordum.
''Kızım sen aptal mısın! Babamla tehdit etmiş Asım Amcayı o şerefsiz. Babamla!'' diyen abime döndüm. Haklıydı.. Ama sebebi illaki vardı. Eğer söylerse ayrılırız diye düşünmüş olmalıydı.. Benim için yapmış olmalıydı.
''Her neyse ben anlatmak içimden atmak istedim. Lütfen kendine dikkat et üzülme..'' diyen Asım amca elini omzuma koyup destek olup gülümsedi. Ardından babama döndüğünde ayağa kalkıp masanın üzerindeki peçetelerden birini alıp mutfağa ilerledim. O sırada Baran ve Asım amca çoktan gitmek için ayaklanmışlardı.
Elimde bir bardak suyla mutfaktan çıktığımda annemlere bir şey demeden odama doğru ilerledim. Canım hiçbir şey istemiyordu. Sadece Onur'un yanında olmak istiyordum. Çantamdan telefonumu çıkardığımda sessizde olduğunu fark edince sesini açtım. Onur aramamıştı. Mesaj da yoktu.. Keşke bir mesaj bari atsaydı.. Aramak istiyordum ama ne diyecektim ki? Ne yapacağımı şaşırmıştım, şu an ne yapabilirdim? Hiçbir şey olmamış gibi yemek mi yemeliydim ya da arkadaşlarımla mı buluşmalıydım? Bana açıklama yapması gerekiyordu. Yataktan kalkıp telefonumu elime aldım. Aldım almasına ama bir türlü o tuşa basamıyordum. En sonunda derin bir nefes alıp aradım. Uzun uzun çaldı.
''Alo?'' sesi duyunca kendi sesim içime kaçmış gibiydi. Ne diyeceğimi şaşırdım. Telefonu Nilüfer açmıştı.
''Nilüfer..'' sesim titremişti.
''Evet benim Ece. Onur'a bir şey mi diyecektin? '' telefonu neden kendisi açmamıştı?
''Evet, onu verebilir misin yanındaysa..'' yanındaysa. Söylemesi ne kolay. Onun yanında.
''Evet yanımda ama şimdi İnci ile uyuyorlar, uyanınca söylerim aradığını ben de telefon sesine uyandım..'' dediğinde yutkundum. Son söyledikleri içimi acıtmıştı.
''ta-tamam'' deyip direk kapattım telefonu. Yere göge sığamıyordum. Birileri bir şey konuşmalıydı artık. Bitti mi yani bu mu? Aile mi oldular? Bu kadar basit mi bunlar böyle? Delirmek üzereydim. Onur bu kadar umursamaz mı olmuştu gerçekten.. Kızı olmasının şokunda bana böyle yapmaz yoksa desem de içim içimi yiyordu. Odada duramadım aşağıya indim. Annem elinde telefon bir şeylere bakıyordu.
Ağlayarak yanına ilerledim.
''Anne..'' derken çoktan kucağına geçmiştim.
''Kızım.. ''
''Anne hiç iyi değilim, anne Onur'u aradım Nilüfer açtı.. Anne aklım almıyor böyle mi olacak? Bitti mi? Böyle mi olacak yani delireceğim anne ben..O gün ben hastanelik oldum yanıma bile gelmemiş.. Ben hiçbir şey olmamış gibi yanına gittim tepki vermedi, şimdi arıyorum o kadın açıyor anne ben nefes alamıyorum. Bu adam böyle değildi anne yemin ederim değildi..'' derken çoktan annem de benim gibi hüngür hüngür ağlamaya başlamıştı.
''Kızım.. İnsanlar zor zamanlar geçirebilir, sen de öyle bir zamandasın şu anda.. Seni anlamak için aynı şeyleri yaşamam gerekiyor biliyorum o yüzden belki de senin hislerini anlayamam ama sen ben çocuğumsun sen böyle ağladığında ben mahfoluyorum kızım.. Onur böyle değildi biliyorum.. Sana deli gibi aşıktı ama insanın çocuğu söz konusu olunca her şey olabilir kızım.. O da şu anda ne yaşadığını bilmiyor.. O da şokta eminim... Bazı şeyleri idrak edip sindirmesi gerekiyor lütfen ona da kendine de zaman ver.. Eğer zaten seni seviyorsa, istiyorsa bir şekilde yolunu bulacaktır. Ama kızım ben artık senin bir şeyler yapmanı ona gitmeni istemiyorum.. Asım amcanı duydun, Nilüfer'e yapılanı duydun Saygın bey belki de göründüğü gibi biri değil.. Onur'a her ne olursa olsun baba olduğunu bir çocuğu olduğunu söylemeliydi.. Ece, sen bizim kızımız bitanemizsin ama ya evlendikten sonra tüm bunlar ortaya çıksaydı? Bizim için hiçbir farkı yok emin ol ama sen çok daha büyük dağılırdın kızım.. Lütfen artık hayatına dön, herkes gibi..''
Herkes gibi derken Onur'u kast ettiğini çok iyi anlamıştım. Hayatına dönmüştü ama ben yoktum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
O GÜN
Teen Fictionİnsan bazen kendini yakınlarına o kadar açar ki yakınındakiler de onun gibi düşünmeye başlar.. Yıllardır aşık olduğu Baran'a aşkını itiraf eden kişi en yakın arkadaşım Seçil.. Her yere geç kaldığım gibi Baran'a da geç kalmıştım.. O gün o metroya b...