Seçil gelmişti. Sevim teyze ile Baran'ın arasında oturuyordu. Gülüyorlardı.. Annem ve babam da masadaydı. Burada olmasını istemiyordum. Biz ailecek gelmiştik. Gelmemeliydi.
Esenay şüpheyle bana döndüğünde toparlanıp ona döndüm.
''Ece neler oluyor iyi misin?''
''iyiyim iyiyim acıktım, ondan oldu sanırım'' abim de durakladığımızı fark etmiş bize dönmüştü.
''Kızlar?'' deyince Esenay'a gülümseyip yürümeye devam ettim. Şüphelenmiş gibiydi. Daha önce birkaç kez Baran hakkında konuşmuştuk. Hoşlandığımı biliyordu ama çok uzun süredir konuşmamıştık bu konu hakkında. Son olaylardan hiç haberi bile yoktu tabi.
''Hoş geldiniz çocuklar hadi yemeğinizi alıp oturun, Ece bak kim gelmiş?'' diyerek her şeyden habersiz gülümseyen babama döndüm. Gülümsedim. Ah benim canım babam..
''Hoş geldin Seçil'' dedim gülümseyerek. Kalkmaya yeltendiğini görünce masanın diğer tarafına doğru yürüyüp ona sarıldım.
''Hoş buldum Ecekuşum, Baran çok ısrar edince dayanamadım geldim ben de'' deyince başımı sallayıp gülümseyerek Baran'a döndüm.
''Sıkıldıysa sensiz demek ki, iyi ki gelmişsin o zaman'' dedim gülümseyerek. Baran değişik bakıyordu. Sanki yolunda gitmeyen bir şeyler var gibiydi ama hızlı kurtuldu o halinden. Gülümsedi.
''Neyse ben yemeğimi alayım çok acıktım'' dedim hızlıca yanlarından ayrılırken.
Elime bir tabak alıp yemeklere doğru yürürken başımı hafifçe onlara çevirip baktım. Sevim teyze ile sohbet ediyorlardı. Elimdeki tabağı düşürmekten korkup sıkıca tuttum. Gözlerim dolmuş ağlamamak için direniyordum. Yutkunup önüme dönecekken annemle göz göze geldim. Bana bakıyordu.Anlamıştı. İyi olmadığımı biliyordu. Farkındaydı her şeyin. Anlayışla gülümsedi. Onun gülüşünü de görünce dayanamadım bir damla yaş süzüldü hemen. Boynumda asılı olan çantamdaki telefonumdan mesaj sesi gelince elimdeki tabağı yanımdaki masaya bırakıp çantamdan telefonumu aldım. Bilmediğim bir numaraydı.
''Ağlama!'' mesajı okuyunca kaşlarım çatıldı. Kimdi? Hayır hayır o değildi değil mi? Kafamı telefondan kaldırıp hızlıca etrafa baktım. Onur burada mıydı? Etrafımdaki her yere bakmıştım, hayır yoktu. Bir mesaj daha geldi.
''Etrafta arama beni, kalbinde olmak istiyorum'' mesajı okuyunca yutkundum. Bu adam neden böyle yapıyordu. Dengemi sarsıyordu. Telefonu çantama atıp hızlıca doymama yetecek kadar yemek alıp masaya Seçil'in karşısına annem ve abimin arasındaki boşluğa oturdum. Öğlen oturduğum yerde Seçil oturuyordu.
Sessizce yemeğimi yemeye başlamıştım.
''Seçil kızım iyi ki gelmişsin, çok güzel oldu böyle'' diyen Sevim teyzenin sesini duyunca elimdeki çatalı kenara bırakıp suyumdan içtim.
''Evet Sevim anne çok güzel oldu ben de çok mutluyum'' dediğinde boğazıma kaçan su ile birlikte öksürmeye başladım. Annem ve abim aynı anda bana dönünce iyiyim anlamında elimi kaldırdım.
Anne mi demişti o?
''Kızım iyi misin?'' anneme döndüm. Ona bakınca kucağına yatıp ağlamak istiyordum. Anne iyi değilim, duymuyor musun anne neler diyorlar? Demek istedim.
''İ-iyiyim anne'' deyip önüme döndüm. Masada dikkatin üzerimden gidip gitmediğini kontrol ederken Esenay ile göz göze geldik. Sorgular gibi bakıyordu. Hızlıca kaçırdım bakışlarımı.
''Ee siz ne zamandır birliktesiniz? Baran da bahsetmemişti hiç'' diyen Esenay'ı duyunca tedirgin oldum. Umarım fazla deşmezdi konuyu. Seçil gülümsemesiyle birlikte ona döndü.
''Bir buçuk yıl kadar oldu. Hatta ikinci yılımıza da az kaldı. Biz emin olmak istedik sadece söylemek için değil mi Baran?'' deyip Baran'ın masadaki elini tutunca Baran'da ona gülümseyerek bakıp başını salladı.
''Evet hem zaten böyle bir konu açılmadığı için bahsetmedim'' Esenay başını salladı.
''Doğru zaten annenler ile de tanıştığına göre ciddisiniz demektir. Sizin adınıza sevindim oğlum, yaşınız geliyor'' diyen babama döndüm. Yaşımız mı gelmişti? Daha abim evlenmemişti baba Allah aşkına?
Asım amca da babamı onaylayıp gülümseyerek Seçil ile Baran'a dönünce çok kırıldım. Bana karşı hep mesafeliydi. Demek ki oğlu mutlu olunca yanındaki kişinin kim olduğunun bir önemi yoktu direkt olarak onu da benimseyebiliyordu.
''Yesene yemeğini Ece oynayıp duruyorsun'' diyen abime döndüm.
''Abi midem almıyor sudan dolayı oldu sanırım hep olur ya'' deyip abime döndüm. Şefkatle bakıyordu bana.
''Peki gece acıkırsanız bir şeyler isteriz odaya istemiyorsan yeme'' deyince uzanıp elini tuttum. Bana dönüp gülümsedi.
''Ece sevdiğin pastadan var yine görmedin sanırım, alayım mı ister misin?'' diyen Baran'a döndüm. Nefes alıp yanıtladım.
''Hayır dün yedim zaten artık istemiyorum, teşekkür ederim'' deyip önüme döndüm. Baran hala bana bakıyordu.
''Peki'' deyip huzursuzca arkasına yaslanışını gördüm.
''Tavlaya geçelim mi Kerim?'' diyen Asım amcayı gülerek onaylayan babamla birlikte Asım Amca tavla oynamak için yemek salonunun ucundaki koltuklara geçtiler.
''Kış bahçesine geçelim mi bizde?'' diyen Sevim teyzeye döndüm. Hepimizi kast etmemiştir diye düşünürken Seçil'in elini tuttu.
''Siz de gelin kızımla bir kahve içelim'' deyince elimle alnımı ovuşturup başımı kaldırıp derin bir nefes aldım.
''Tabi kii Sevim anne içelim'' diye mutlulukla cevaplayan Seçil'e baktım. Anne mi diyordu gerçekten daha dün bir bugün iki.
Anneme döndüm sessizce kulağına eğildim.
''Annecim ben odada biraz dinlensem olur mu?'' Annem gülümseyerek bana baktı.
''Bence bizimle bir kahve içmelisin kızım, hem buna ihtiyacın var gibi duruyor'' deyip bana bakınca kaşlarımı çatıp ona döndüm. Neden itiraz ediyordu ki şimdi. Biliyordu işte Baran'a karşı olan hislerimi neden onları bu şekilde görmem için üsteliyordu?
Oflayarak önüme dönüp çantamı da alıp kalkıp onların arkalarından kış bahçesine girdim. Kahveleri söylemiştik. Baran Seçil ve Sevim teyze üçlü koltukta birlikte annem ve Esenay ise ikili koltukta, ben ve abim de kapının hemen girişine arkamız dönük şekilde ikili koltukta oturuyorduk.
Gerçek bir kış bahçesiydi burası, soğuktu. Üzerimde çalışan elektrikli sobalar olmasına rağmen esiyordu. Üşümüştüm ceketim yoktu.Kahvemi hızlı hızlı içip yukarı çıkmayı umdum.
''Ee Esenay eve çıktığını duydum, işe de alıştın artık evlendiğinizde zor olmaz'' diyen Sevim teyzeye gülümseyerek bakan Esenay abime döndü gülümsedi aşkla bakıyordu. Onların haline gülümsedim.
''Evet Sevim abla bencede daha iyi oldu. Kendi düzenime alıştım gibi biraz. Ege de kendine göre işlerini halledince bakacağız artık''
''Öyle öyle zaten uzatmamak en iyisi siz zaten tanıdınız birbirinizi'' deyip kahvesini içen Sevim teyzeye baktım. Hep mi böyleydi bu kadın? Abimler neredeyse 9, 10 yıldır sevgiliydi zaten? Uzatması mı kalmıştı. Sadece hayat düzenlerini oturtmaya çalışıyorlardı. Bu lafın abimlere gitmediğine adım kadar emindim. Baran ve Seçil'e gönderme yapıyordu. Seçil anlamış gibi keyifle kahvesini içiyordu. Seçil masanın üzerindeki suya uzanmak için hafifçe eğildiğinde Baran anında suyu alıp Seçil'e uzattı gülümseyerek. Gözlerimi birkaç kez kırpıp gördüklerimi sindirdikten sonra elimdeki yarım kahveyi masaya koydum yavaşça. Anneme döndüm artık gitmek istiyordum.
''An-'' ben daha sözümü tamamlamadan üzerimde hissetiğim ağırlıkla birlikte herkesle birlikte benimde bakışlarım arkama döndü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
O GÜN
Teen Fictionİnsan bazen kendini yakınlarına o kadar açar ki yakınındakiler de onun gibi düşünmeye başlar.. Yıllardır aşık olduğu Baran'a aşkını itiraf eden kişi en yakın arkadaşım Seçil.. Her yere geç kaldığım gibi Baran'a da geç kalmıştım.. O gün o metroya b...