HİS

2.5K 89 0
                                    


''Ece uyandın mı? Ece?'' bir ses duyuyordum ama gözlerimi hiç açasım yoktu. Sesin sahibi susmayınca yavaşça gözlerimi açtım. Offf Onur'un evindeydim. Allahım oysaki belki her şey bir kabustur diye düşünmüştüm uyurken.
''Girebilirsin!'' diye bağırdım yorganı üzerimden atarken. Ne kadar sıcaktı ev yahu.
Yavaşça kapı açılıp Onur içeri girince onu süzdüm. Gömlek yerine siyah boğazlı bir kazak ve siyah kumaş pantolon giymişti. Saçları düzenli dinç duruyordu.
''Kapıyı kitlersin diye düşünmüştüm'' dediğinde sesinde ufak bir ima sezdim ama umursamadım.
''Neden ki?'' dediğimde elleri cebinde hala bana bakıyordu.
''Bilmem bana güvenmiyor gibi duruyorsun ya o yüzden'' yataktan kalkarken başımı olumsuz anlamda salladım.
''Nasıl duruyorum bilmiyorum ama burada uyandığıma göre böyle düşünmediğimi anlarsın diye umuyorum'' yatağı düzeltip saçlarımı tepeden topladım.
''Çok güzelsin'' derken gülümsüyordu. Ona dönüp gülümsedim sadece.
''Annenler otelden erken ayrılmış şu an yoldalar , benim de ufak bir işim var ondan önce seni Derin'e bırakacağım. Zeynep'in odasından istediğini alabilirsin, ev sıcak dışarısı çok soğuk mont almayı unutma'' dediğinde başımı sallayıp ardından odadan çıkıp Zeynep'in odasına girdim. Dolabı açıp beyaz bir kazak ile bir kot alıp geri kapattım. Pantolon biraz bol olacak gibiydi ama umursamadım . Hızlıca giyinip banyoda yüzümü yıkayıp, saçımı halledip çıktım. Beyaz bir kaban alıp odadan çıktım.
''Ben hazırım'' deyip yukarı doğru seslendim.
''Aşağıdayım!'' sesini duyunca hızlıca dünki kıyafetlerimi dolaptan aldığım bir çantanın içine doldurup aşağıya indim.
''Zeynep'in her şeyini yıkayıp geri vereceğim, ondan habersiz aldım diye kızacaktır zaten'' deyip başımı eğdim.
''Emin ol fark etmez bile, o zaten buraya ara sıra gelir. Genelde kendi evinde'' deyince başımı salladım. Olsun ben yine de geri verecektim. Arabaya geçtiğimizde koltuğun kenarında duran simit ve ayranı görünce gülümsedim.
''Benim mi?'' dedim uzanıp paketi alırken.
''Evet aç kedi, senin'' derken yanıma oturmuş gülümseyerek bana bakıyordu Onur.
''Teşekkür ederim'' deyip paketi açıp yemeye koyuldum. Yolculuk çok uzun sürmemişti simitimi de çoktan yemiştim. Araba durunca çöpümü de alıp Onur'a döndüm.
''Her şey için teşekkür ederim''
''İyi ki varım değil mi?'' dediğinde kaşlarımı çattım. Cevap vermeden arabadan indim.
''Dikkat et! Gözüm üstünde ona göre'' deyip camdan bana bakınca el sallayıp hızlıca Derin'in kapısına doğru ilerledim.

...

Annemler yaklaşık bir saat sonra gelmişti. Gerçekten de Onur'un dediği gibi Asım amcanın işi çıktığı için erken ayrılmışlardı. Onur'un bunu nereden öğrendiğini merak etsem de arayıp soramazdım tabi ki. Annemler gelince Derin'i de alıp biz geçip güzel bir kahvaltı yapmıştık. Abim kahvaltıdan sonra Esenay'ı bırakmak için çıkmıştı. Salonda babamlarla birlikte oturuyorduk.
''Kızım Baran nasıl?'' diyen anneme döndüm.
''i-iyi neden ki?'' dedim Derin'le göz göze gelirken. Annem değişik bakıyordu. Baran'ın burnunu görmemişti ki neden sorguluyordu şimdi?
''Yani biraz aceleci davranmıyor mı Seçil ile? Siz biliyor muydunuz ilişkilerini?'' deyince yutkundum. Annem Baran'ı değil beni sorguluyordu. Hislerimi anlamaya çalışıyordu.
''Yani bizde kısa süre önce öğrendik ama onlar mutlu kendi kararları.'' Deyip önüme döndüm.
''Ece, Derin bize kahve yapar mısınız güzel kızlarım?'' diyen babama döndüm. Babamın bu konuyu konuşmak istemediği belliydi, konuyu kapatmak için noktayı koymuştu.
''Tabi baba'' deyip ayaklandım. Derin'de benimle birlikte kalkmıştı. 

O GÜNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin