SARI PAPATYA

1.9K 126 45
                                    

''Nereye gidiyoruz abla?'' diyen taksiciye döndüm. Bilmiyordum nereye gitmek istediğimi bilmiyordum.
''Siz devam edin, ben söyleyeceğim..'' dedim önüme dönerken. Telefonum çalınca çantamdan çıkarıp kimin aradığına baktım. Derin arıyordu. Meşgule attım. Konuşmak istemiyordum. Eskiden çok istediğim şey gerçek olmuştu, Baran artık biliyordu ve hatta ben de onun bana karşı hisleri olduğunu öğrenmiştim peki neden mutlu hissetmiyordum? Neden onun yanında kalmak istememiştim? Söyledikleri ağır geliyordu. Savunması yaptıklarından beterdi..
Bazen çok istediğimiz şeyler gerçek olduğunda bizi düşündüğümüz gibi hissettirmeyeceğini çok iyi anlamıştım.
''Ben müsait bir yerde inebilir miyim?'' deyip çantamdan paramı çıkartıp taksiciye uzattım. Sahil yolunda sağa  çekip durduğunda indim.
Seçil'in söyledikleri içimi acıtıyordu. Ben herkes beni sevsin istememiştim, ilgi arsızı hiç değildim.. Onur konusu koca bir karmaşaydı..  Baran'ın bende oluşturduğu yarayı Onur ile mi kapatmaya çalışmıştım, haklı mıydı.. Yürürken tekrar ağlamaya başladım.. Seçil'i bir kez daha haklı çıkarmıştım, her şeye ağlıyordum ama içimden geliyordu.. Ben bu duruma gelmeyi istememiştim.

ONUR SAYGINER

''Kenan bu işi böyle çözemeyeceğiz, bu adamdan tamamen kurtulmamız lazım. Çağır avukatları, toplantı yapalım öğleden sonra..'' dedikten sonra arabadan inip restorana ilerledim. Telefonumu cebimden çıkarıp Ece'nin evinin önünde bekleyen adamımı aradım.
''Efendim abi?''
''Kim var evde?'' dedim üst kata çıkıp masama otururken.
''Kerim Bey ile Nilgün Hanım sabah erkenden çıktı. Ege Bey bir hanımefendi ile öğlen çıkış yaptı Ece Hanım henüz evde'' deyince kaşlarım çatılmıştı.
''Ege Bey kiminle çıktı görmedin mi? Sana dosyayı boşa mı verdik? İsmi yok mu?'' dedim gerginlikle.
''Zeynep Hanımdı abi.. Söyleyemedim o yüzden'' dediğinde gözlerimi kapatıp arkama yaslandım.
''Ece çıkarsa haber ver..'' deyip kapattım telefonu.
''Kenan kahvaltı edelim, sonra hemen toplantıyı yapalım çıkacağım. Acele etsinler tekrar ara avukatları'' dediğimde başını sallayıp beni onaylarken çoktan telefonunu çıkarmıştı Kenan.
Kahvaltının ardından toplantıya başlayacağımız sırada Ece'nin evden çıktığını haberi gelmişti.
Aklım ondaydı. Telefonumu çıkarırken masadan kalktım.
''Geliyorum şimdi'' derken odadan çıkıp telefonu açmasını bekledim.

''Onur?'' diye telefonu neşeyle açmıştı.
''Sesin güzel geliyor, alışveriş iyi gidiyor sanırım..'' dedim imalı şekilde.
''Hayır, sesini duyduğum için güzel gelmiştir..'' dediğinde gülümsedim.
''Peki.. sesimi duyunca iyi hissediyorsun diye yorumluyorum.. Beni görsen mesela nasıl hissedersin peki?'' dediğimde birkaç saniye cevap vermedi. Orada olduğumu sanıp etrafa bakıyordu kesin.. Sarı papatyam..
''Burada mısın?''
''Olmalı mıyım?'' dedim gülümserken.
''Onurr..'' dediğindeki ses tonu beni rahatlatıyordu.. Gözlerimi kapatıp başımı koltuğa yasladım.
''Efendim güzelim.. efendim çiçeğim..''
''Ece?'' diyen Seçil'in sesini ben bile duymuştum.. Kızımın üstüne geliyordu, Seçil ile yüz yüze gelmek zorunda kalacak gibiydim..
''Efendim? Telefon ile konuşuyorum?'' dedikten sonra birkaç dakika sessiz kalmıştı Ece. Yanına gidip onu oradan almadığıma pişman oldum.
''Ece, ne oldu?'' dedim daha fazla dayanamayıp,
''Bana seçmem için bir şeyler gösterdi de..'' deyince Seçil'in bilerek Ece'nin üzerine gittiğini anlamıştım. O kızı fazla hafife alıyordu Ece..
''Hm.. Dantelli şeyler ise sen yeşil al.. Sana çok yakışıyor..'' dedim aklıma evimde onu gördüğüm gün gelince.. Şu an yanımda olmalıydı..
''Onur..'' dedi fısıldar gibi.
''Neyse.. bu ses tonu, gözümün önündekiler beni zorlayacak şeyler.. O yüzden şimdilik kapatıyorum telefonu ama buradayım, iste yanındayım.. Canını bir şeyin sıkmasına izin verme'' dedim ayağa kalkıp toplantı odasına ilerlerken.
''Sen ne zaman yola çıkacaksın?''
''Bu gece çıkacağım, arabayla gideceğim''

''Anladım, tamam dikkat et görüşürüz'' deyip kapattı.
Odaya girdiğimde Kenan'ın bakışları hoşuma gitmemişti. Ters bir şeyler vardı. Avukatlardan birinin elindeki dosyayı alıp bana doğru gelince ona döndüm.
''Hayırdır? Ne oldu?''
''Abi.. Şu dosyayı görmen lazım..'' dediğinde kaşlarımı çatarken dosyayı aldım.
İçindeki evrakları görünce Kenan'a çevirdim bakışlarımı.
''Sahte mi bunlar?'' derken sinirlerim gerilmeye başlamıştı.
''Maalesef, iki gün önce imzalanmış. Şimdi ne yapalım?'' dediğinde dosyayı masaya fırlattım.
''Ne yapacağız Kenan? İptal her şey mahkeme dava her şey iptal! Orosbuçocuğunun haberi var demek ki her şeyden!'' derken sinirle çıktım odadan.

...

Arabaya bindiğimde beni tek sakinleştirebilecek şeyin yanına gidecektim. Onun da bana ihtiyacı vardı. Hala alışveriş merkezinde olduğunu biliyordum.
Telefonum çalınca cebimden çıkarıp açtım.
''Efendim Zeynep?''
''Abi neredesin?''
''Sana neresi lazım?'' dedim gülümserken.
''Off abi, sen Ankara'ya gidecektin değil mi bugün? Gittin mi, akşam kızlarla eve geçeceğim''
''Hangi kızlar bunlar, Ege mi mesela?'' dedim gerginlikle.
''Abii, Ege olsa neden kızlarla diyeyim lütfen..'' derken morali bozulmuştu hanımefendinin hemen.
''Tamam neyse, ben şimdi Ece'nin yanına gidiyorum zaten akşam da onunla yemek yiyip yola çıkarım direk. Odama kimse girmiyor baştan söyleyeyim..''
''Tamam abicim öptüm çok''
''Ben de güzelim'' deyip kapattım telefonu. Yarım saat kadar alışveriş merkezine gelmek üzereydim. Kırmızı ışıkta durduğum sırada yolun karşısındaki çiçekçi kadını görünce ışıktan u dönüşü yapıp önünde durdum. Çoktan camın önüne gelmişti.
''Sarı papatyaların hepsini bir buket yapalım'' deyip cüzdanımdan iki tane iki yüzlük çıkarıp uzattım çiçekleri alırken. Gülümseyerek parayı alıp uzaklaşmıştı. Tekrar arabayı çalıştırıp alışveriş merkezinin otoparkına girerken önümdeki arabayı görünce gözlerimi kıstım.
34 BRN 765
Kimin arabası olduğunu çok iyi biliyordum. Takip edip park etmesini bekledikten sonra bir sıra arkasına park edip çiçeğimi alıp peşinden ilerledim. Onu daha dün uyarmama rağmen sınırlarını zorlayıp hala Ece'nin yakınlarında olabiliyordu. Ece için sakin kalacaktım, bugünden sonra mesafesini koruyacağını söylemişti Ece.
Baran'ın dört beş metre gerisinde ilerlerken kulağıma gelen seslerle birlikte Baran ile birlikte ben de duraksamıştım. Seçil ile Ece tartışıyordu..

Duyduklarımla birlikte gözümü Ece'den hiç ayırmamıştım. Ağlarken konuşamadığı için daha çok ağlayarak gösteriyordu tepkisini..Seçil ise Ece'nin üstüne gitmeye devam ediyordu. Ece dün gece  Baran'ın teşekkür etmek için geldiğini söylemişti ama şimdi onunla konuştukları şeylerin farklı olduğunu söylüyordu.. Bana neden yalan söylemişti peki? Baran ile düşüncelerinde bir nebze olsun değişiklik olduğunu düşünmüştüm ama böyle olmadığı ortadaydı..
Derin'e çevirdim bakışlarımı. Seçil'in tam karşısında duruyordu başını benim tarafıma doğru çevirdiğinde bana değil Baran'a baktığını fark ettim. Onu görmüştü, fark ettirmeden başını  tekrardan Seçil'e çevirdiğinde kaşlarımı çattım. Baran'ı görmesine rağmen susmuştu.
Seçil benim ile ilgili konuşmaya başladığında Ece'yi daha dikkatli izlemeye başladım. Seçil söyleyeceklerini tamamlayıp sustuğunda Ece cevap veremeden Baran kendini belli edip Seçil'e seslendi. Ece Baran'ı görünce Derin'e dönüp bakmıştı ağlarken.

''Seçil?'' diyerek yanlarına yaklaşmıştı Baran. Onu fark ettiklerinde en çok şaşıran Seçil olmuştu.
''Baran?''
''Duyduklarım doğru mu? Ece'nin beni sevdiğini biliyor muydun?''  deyince  gözlerimi kapattım. Pezevenk seni, işine gelmişti dinlemek. Ece'ye benim hakkımda düşüncelerini kendi içinde sorgulayacak kadar bile vakit vermemişti.  Seçil kendi kendini bitirmişti. Baran'ın bu fırsatı kullanıp bu işi bitireceğine adım kadar emindim.
''Baran ben.. Yalnız konuşalım..''
''Konuşacak bir şey kalmadı. Her şeyi konuştunuz'' derken parmağındaki yüzüğü çıkarıp Seçil'in eline bırakıp şovunu yapmıştı orospu çocuğu.
''Baran bunu yapma..'' derken Seçil ağlamaya başlamıştı. Baran arkasını dönüp Ece'ye doğru yürümeye başlayınca derin bir nefes aldım.
''Gidiyoruz''
''Ece hayır.. Hayır Ece..'' Baran Ece'nin elini tutup yürümeye başladığında Ece itiraz etmemişti.
Yutkunup elimdeki çiçeğe  baktım. Üzülerek hatırlanacak bir anı olmayı seçmişti. Çiçekleri olduğum yere bırakıp arabama ilerledim.

O GÜNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin