Derin'e geldiğimde kapıyı ısrarla çalmamla uyanmıştı. Annesi ve babası işe gittiği için evde kimse yoktu.
''Sen bize kahve yap istersen ben de bi elimi yüzümü yıkayıp geleyim'' dedi esneyerek. Gülümseyerek başımı sallayıp mutfağa doğru ilerledim. İki tane kupa çıkartıp sütlü filtre kahvelerimizi hazırladım. Bardakları masaya koyduğum gibi Derin'de gelmişti.
''Buzlukta kruvasan vardı ısıtalım mı?'' deyince açlığımı hissedip başımı salladım.
Derin kruvasanları mikrodalga fırına koyup bana döndü.
''Ee kayıp prenses anlat bakalım? Ne yaptınız Onur Bey'le'' dedi imalı imalı.
''Sorma her şey o kadar karıştı ki..'' deyip dün yaşanan her şeyi anlattım. Derin şok olmuş vaziyette dinlemişti beni.
''Ben hala seni annesi ve babasıyla tanıştırmasında kaldım.. Bu adam gerçekten nasıl desem.. ince düşünceli..'' dedi gülümseyerek.
''Derin sen hala orda mısın? Nişanlanmış diyorum!'' Derin omuz silkti.
''Eski nişanlısı dememiş miydi? Sonuçta şu an bekar'' deyip gülümsedi.
''Off Derin! Neden ayrıldılar acaba o kadar merak ediyorum ki..''
''Kimle nişanlıydı acaba ya?'' diye düşünürek bana dönen Derin'e baktım.
''Bilmiyorum ki..'' Derin aklına bişey gelmiş gibi kalkıp tezgahın üzerinden telefonunu aldı.
''googlelayalım hemen'' deyip 'Onur Saygıner nişanlısı' diye aratınca ona yaklaştım. Hiçbir şey çıkmamıştı.
''Nasıl ya?'' dedim suratımı asıp. Derin çokta şaşırmamış gibiydi.
''Haberlere erişim engeli getirtmiştir.. Ne kadar kötü ayrıldılarsa artık..'' deyince iyice meraklanmıştım.
''Onur'un bugünki sinirli hali bile çok kötüydü.. O zamanlarda ne hale gelmiştir kim billir..''
''İnstagramdan takipleşiyor musunuz?''dediğinde kaşlarımı çattım. Takipleşmiyorduk.
''Hayır..'' dedim fısıltıyla. Çoktan hesabını bulmuştu.
''Dün geceden mi buu?'' derken ekranı bana çevirmişti. Onur ödülüyle birlikte verdiği pozu paylaşmıştı. Gönderide tek fotoğraf vardı demek ki Arya ile olan fotoğrafı paylaşmamıştı. Hikayesi olduğunu görünce telefonu alıp hikayelerine girdim. Toplu halde çekilmiş fotoğraflar vardı ilk girdiğimizde çekilmişlerdi hatırlıyordum. Bir sonrakinde Arya'nın Onur'a sarılmış ödülle olan fotoğrafı görünce suratım asıldı. Arya'nın bol kalpli hikayesini alıntılamıştı. Derin'e çevirdim telefonu.
''Arya bu işte'' dediğimde hızlıca telefonu aldı elimden.
''Yalnız baya iyi'' dediğinde iyice sinirim bozuldu.
''Kalbi de bir o kadar kötü! Hem bana sabah dedikleri hem de Onur'un nişanlısının en yakın arkadaşıyken bu hale nasıl geldiler çok merak ediyorum..'' dediğimde Derin beni dinlemiyor gibiydi. Telefonu biraz daha gözüne sokmuş bir şeyi inceliyordu.
''Neye bakıyorusun?'' dedim ona doğru yaklaşarak.
''Bir fotoğraf atmış ama ne olduğunu anlamaya çalışıyorum birinin dizinde selfie çekmiş ama yazı bir garip..''
''Ne yazmış?'' dedim kaşlarımı çatıp.
''Kraliçem..'' Derin'in elinden telefonu alıp fotoğrafı inceledim.
''Ama bu.. Bu benimleolduğu gün Sakarya'ya otele geldiği gün.. Birlikte film izledik demiştim ya..'' dedim utanarak. Derin gülüyordu.
''Dizlerimde uyuttum dememiştin! Ece'm yazmamışta kraliçem yazmış.. Ben etkilendim galiba'' diyen Derin'in omzuna vurdum. Telefonu alıp Onur'un profilini inceledim. Çok fazla gönderisi yoktu. Bir kaçı ailesi ile olan fotoğraflardı. Diğerlerinde genelde tekti. Hepsinde aşırı yakışıklı çıkmıştı..
''Yeter süzdüğün..'' diyen Derin'e döndüm.
''Ne süzeceğim Allah aşkına!'' deyip telefonu masaya koydum.
''Tabi tabi..'' derken gülüyordu. Telefonu çalınca kalkıp çantamdan telefonumu aldım. Annemdi.
''Efendim anne?''
''Ece günaydın kızım, ne yapıyorsunuz?''
''Oturuyoruz anne kahvaltı ettik, sen ne yapıyorsun?''
''Evdeyim birkaç saate babanla alışverişe çıkacağız yarınki yemek için, dönerken seni de alalım mı?'' yarınki yemek.. Tamamen unutmuştum Onur ve ailesi bize gelecekti.
''Ta-tamam anne olur''
''Tamam canım Derin'e selam'' deyip kapattı telefonu.''Ne oldu suratının hali ne?'' diyen Derin'e döndüm.
''Yarın akşam Onur ve ailesi bize yemeğe gelecek'' Derin şaşırmış gibiydi.
''Nasıl yani annen ciddi miydi o teklifte yani üzerinden çok zaman geçti?''
''Ben de öyle düşünmüştüm ama sonrasında hem otelde karşılaştılar hem de Onur bizim eve gitti nedenini anlamadığım şekilde o zaman annem tekrar söylemiş artık bana sorulması gibi bir seçenek yok yani..'' dedim çaresizce.
''Garip hissettirmiyor mu?'' diye gülerek soran Derin'e döndüm.
''Sen yapma Allah aşkına Onur'a karşı bir şey hissetmiyorum ki''
''Nasıl yani ya bu kadar yaşadığınız şeyin üzerine bunu söylüyorsun ya duygusuzsun kızım sen''
''Derin saçmalama ama Baran'a olan hislerim hemen geçmez ki..'' dediğimde Derin'in suratı asılmıştı.
Bu konu hakkında daha fazla konuşmamak için yeni bir konu açtım.
''Kızlar bu hafta mezuniyet elbisesi seçmeye gidecekler biz de gidelim mi?'' Derin ile aynı okulda değildik ama bizim mezuniyet törenimize katılacaktı ben de onun balosuna katılacaktım.
''Olur gidelim'' deyince gülümsedim....
Saatlerdir hazırlık yapılıyordu evde. Türkan ablanormalde Pazar günleri gelmemesine rağmen ağır misafirlerimiz olduğu için bugüngelmişti. En az 7,8 çeşit yemek yapılmıştı. Babam pastaneden bir çok çeşittatlı almıştı. Sabahtan beri bir sürü şey yemiştim. Ağzıma bir tane elmalıkurabiye atıp telefonumu alıp mutfaktan çıktım. Derin bana Onur'un instagramınıgösterdiğinden beri iki üç saatte bir girip story atıp atmadığına bakıyordum.Dünden beri hiçbir şey atmamıştı.
''Ece kızım hadi hazırlan artık hala pjamalarınla dolaşıyorsun ortalıkta!''diyen anneme zoraki gülümseyip odama çıktım. Dolaptan siyah diz altı ufak yırtmacı olan boğazlıelbisemi ve siyah iç çamaşır takımımı çıkarıp havlumu alarak duşa girdim.
Yarım saat sonra makyajımı da yapmış şekilde tamamen hazırdım. Saçlarımıdalgalandırıp açık bırakmıştım. Parfümümü sıkıp aşağıya indim.
''O elbisenin yırtmacı fazla mı derin bana mı öyle geldi?'' diye kaşlarınıçatıp bana bakan abime döndüm şaşkınlıkla. Huyu değildi böyle şeyler.
''Ne diyorsun abi?'' ayağa kalkıp elbiseme bakarak yanıma gelince suratınabaktım anlamsızca. Beni kucaklayıp saçlarıma bir öpücük koyunca ben de onasarıldım.
''Şaka yapıyorum çok güzel olmuşsun her zamanki gibi sarışın'' deyincegülümsedim.
''Teşekkür ederim'' Mutfaktan çıkan anneme baktım üzerini değiştirmiş saçlarınafön çekip makyaj yapmıştı. Salonun köşesinde duran yemek masasına göz attığımdamasanın çoktan hazır olduğunu gördüm. Bir çok çeşit meze ve üç çeşit salatamasada yerini almıştı.
Babam da hazırlanmış şekilde merdivenlerden inince koşarak gidip ona sarıldım.
''Babam ne kadar yakışıklısın!'' dedim gülerek.
''Her zaman olduğu gibi'' derken bana göz kırpınca güldüm. Türkan teyzeiçecekleri yemek masasının yanındaki sehpanın üzerine koyarken kapı çalmıştı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
O GÜN
Teen Fictionİnsan bazen kendini yakınlarına o kadar açar ki yakınındakiler de onun gibi düşünmeye başlar.. Yıllardır aşık olduğu Baran'a aşkını itiraf eden kişi en yakın arkadaşım Seçil.. Her yere geç kaldığım gibi Baran'a da geç kalmıştım.. O gün o metroya b...