O GÜN

MESAJ

2 GÜN SONRA

Üzerime siyah uzun kabanımı giyip güneş gözlüğümü alıpevden çıktım. Okuldan arkadaşlarımla buluşacaktık. Derin'i de çağırmıştım dersibitince gelecekti o da. Telefonum çalınca elimdeki anahtarları kabanımın cebineatıp çantamdan telefonumu çıkardım.
Selin arıyordu.
''Efendim canım?'' bir yandan metro durağına doğru yürümeye devam ediyordum.
''Ece Tolga ile seni almaya geliyoruz çıktın mı?''
''Canım yeni çıktım eğer yakın değilseniz siz geçin direk metroyla gelirim''
''Yok geldik sayılır bekle sen öptüm'' deyip kapatınca caddede durup geri evinoraya doğru ilerledim yavaş adımlarla. Birkaç dakika sonra gelmişlerdi. Geçiparka koltuğa bindim.
''Selaam!'' dedim uzatarak.
''Selam'' diyen Tolga'ya gülümsedim. Selin arkasına dönüp bana bakınca onadöndüm.
''Naber?''
''İyiyim ama çok açım'' dedim gülerek.
''Bendeee Tolga sağolsun hadi hadi diye mesajlarıyla darlayıp çıkardığı içinevden'' deyince onlara güldüm. Selin elindeki telefonuyla oyalanırken bana dönmedenkonuştu.
''Seçil mesaj sanırım gelemeyecekmiş'' deyince anladığımı belirtir şekildebaşımı salladım. Gelmemesi daha iyiydi. Zaten okulda sürekli yan yana oluyordukmecburen.
''Bizimkiler Hanzade'ye gidelim diyor sahil rüzgarlıymış'' diyen Selin'e döndümhemen. Orası Onur'un yeriydi. 2 gündür hiç iletişime geçmemiştik. Oraya gitmekistediğimden emin değildim.
''Aslında okulun oradaki yerlerden birine mi gitsek?'' dediğimde Selin elindekitelefonu kaldırıp Gizem'in storysini gösterdi.
''Çok geç Gizem'le Erdem çoktan gidip oturmuşlar bile'' dediğinde suratımı asıpönüme döndüm.
''Niye suratın düştü çirkindin iyice çirkinleştin'' diyen Tolga'ya dilçıkardım. Gülmüştü.
Mekanın önüne geldiğimizde arabadan inip cama yansıyan görüntüme birkaç saniyebakıp saçımı düzelttim. Ardından Selin'in arkasından giriş merdivenlerine doğruilerledim. Kapıdan geçince istemsizce mekana göz attım. Onur ortalıklardagörünmüyordu. Cam kenarındaki masaların birinde bize el sallayan Gizem'igörünce o tarafa doğru ilerledik. Çağatay'da gelmişti. Hepsiyle iyianlaşıyordum zaten sınıfımı genel olarak seviyordum eğlenceli geçiyordudersler.
Uzun büyük masaya ulaştığımızda herkese sarılıp selam verdik. Gizem'inkarşısına Selin ve Çağatay'ın ortasına oturmuştum.
''Seçil sizle gelmeyecek miydi?'' diyen Gizem'i duyunca Selin'e döndüm.
''Gelemeyecekmiş mesaj attı'' derken montunu çıkarıyordu. Gizem başını sallayıpkonuyu kapattı.
''Ee Derin geliyor mu?'' diyen Erdem'e döndüm. Derin'e karşı bir ilgisi vardıbunu biliyordum ama ne zaman konusu açılsa şakaya vuruyordu. Derin'in de ensevmediği şey buydu. Yani eğer gerçekten bir şeyler hissediyorsa direkt olaraksöylemeliydi.
''Dersi varmış ama bitince gelecek hatta ona sahil tarafına gideceğiz demiştimburaya geldiğimizi haber vereyim'' deyip telefonumu çıkardım.
O sırada sessizde olan telefonuma gelen mesajı görünce şaşırdım.