AİT OLMAK

2.5K 103 22
                                    




Dedikten birkaç saniye sonra üzerimden yavaşça kalkıp merdivenlerden yukarı çıkınca orada öylece kaldım. Söylediklerine anlam veremiyordum.. Hem ondan hiç vazgeçmedim diyordu hem de keşke hiç sevmeseydim der gibiydi.. O kadının hayatta olmadığının farkındalığı ile kabullenişi arasında sıkışıp kaldığını hissettim. Onu bununla yargılayamazdım, hesapta soramazdım . Ben ölmüş birisiyle sevgi yarıştıracak durumda değildim. Onur zaten kendi kararını veriyordu. Bana hep seçenek sunuyordu, isteklerimi önemsiyordu.. Gözlerim dolmuş içimi ağlama isteği kaplamıştı. Bir yanım bu evden çıkıp gitmek istiyordu.. Yavaşça oturduğum yerden kalkıp merdivenlere ilerledim. Onur'un odasına çıktığımda duşa girdiğini fark ettim. Yatağın karşısındaki koltuğa oturup beklemeye karar verdim.

...
Gözlerimi yavaş yavaş açtığımda belimdeki sımsıkı sarılı kolları fark edince yavaşça arkamı dönüp Onur'u görünce gülümsedim. Saçları her zamankinin aksine dağınık duruyordu. Üzerine hiçbir şey giymediği için ister istemez gözüm omuzlarına kaymıştı.. Ne kadar iri bir bedeni vardı yanında gerçekten minicik kalıyordum... En son Onur duştayken koltukta onu bekleyecektim ama çok yorgun olduğum için uzanmaya karar verdiğimi hatırlıyorum. Uyuyakalmış olmalıydım..
Elimi Onur'un yanağına koyup yavaşça sakallarını sevdim. Yatakta hafif kendimi ona doğru çekip yüzünün hizasına getirdim yüzümü. Bedenini  hissediyordum koskocaman yatakta dip dibe duruyorduk, uzaklaşmak istemiyordum.. Dudaklarına çevirdim bakışlarımı, daha önce öpmemiştim kimseyi.. İstemiştim evet çok istemiştim ama yapamamıştım. Şimdi de istiyordum hem de daha çok daha yoğundu bu isteğim.. Sakince dudaklarına doğru yaklaşırken gözlerimi kapattım. Dudaklarına dudaklarım değdiğinde kendimi sorguladım. Ne yapıyordum ben şu an? Geri çekileceğim sırada çok sakin bir kıpırdanma ile alt dudağımı dudaklarının arasına alan Onur'u hissedince içimde bir fırtına koptu. Bunu hissettim. O kadar yavaş öpüyordu ki daha çok dudağımın tadını almak ister gibiydi.. Gözlerimi açamadım, açarsam bu rüya bitecek gibiydi bitsin de istemiyordum. Belimin altındaki eli beni kendine sanki yakın değilmişim gibi biraz daha çekince bedenlerimiz birbirine yapıştı. Hala beni öpmeye devam ediyordu.. Dudaklarımızdaki yangın nasıl alev alıp yakmamıştı bizi?
Dudağımdaki dokunuşların hafiflediğini hissettiğimde içimde bir korku büyüdü, geri çekilecekti.. Hayır bu cesaretimi daha da toplayamazdım bunu biliyordum.. Kendimi hafifçe geriye çekip dudağımı ondan kurtardığımda bu kez ben onun dolgun dudağını hapsettim dudaklarımın arasına. Onun bana hissettirdiğini ona yaşatmak istiyordum ama kendi içimdeki isteğin ve daha önce yaşamadığım bu arzu odaklanmamı engelliyordu.. Bir insanın dudağının bir tat hissettireceğini hiç düşünmemiştim.. Ne olduğunu bilmiyordum ama çok iyi hissettiriyordu. Onur kendini bana bırakmış gibiydi.. Öpüşmemizin dakikalar sürdüğüne yemin edebilirdim.. Hafifçe geri çekildiğimde gözlerim hala kapalıydı. Onur'un bedeni o kadar sertti ki.. Bana doğru yaklaştığını gözlerim kapalı olsa da hissetmiştim. Sarılırken saçlarımı öpüp boynuma doğru kaydığında tenim artık alev alev yanıyordu. Onur ateş ile oynuyordu.. Boynumda dudaklarının değdiği hiçbir yer eskisi gibi hissettirmiyordu.. Onur'un sakinliği öpüşünü daha da hissedilir hale getiriyordu.. Yanımdaki bedenini hafifçe doğrultup üzerime doğru çıkarken boynumu öpmeyi bırakmıyordu.. Doya doya öpüyordu, ondan aldığım bir öpücüğün verdiği özgürlüğü dibine kadar yaşıyordu..
Onur boynumdan yavaş yavaş aşağıya inerken zorla da olsa açtım gözlerimi..
''Onur...'' derken sesim inler gibi çıkmıştı..
''Adımı böyle duymak.. Buna dayanamayabilirim.. '' derken üzerimdeki bluzun açıkta kalan yerlerini beni deli edecek yavaşta öpmeye devam ediyordu. Yutkunup elimi yanağına koyup başını kaldırıp bana bakmasını sağladım.
''Durmalısın..'' diyen sesime karşı içim aksini söylüyordu.. Ama yapamazdım. Onur gözlerini kapatıp birkaç saniye öyle durduktan sonra yatakta yavaşça yukarı doğru kayıp tekrardan yanıma uzandı.
''Ece.. güzelim benim.. Sen bana bir adım gel ben sana koşarak gelirim bunu hissetmişsindir.. Ama bana gelmeyi hiç bırakma.. O kadar güzelsin ki, teninde öpmediğim yer kalsın istemiyorum..'' dediğinde gülümsememle birlikte göğsüne sakladım. Gülümserken kollarını sıkı sıkı sarmıştı bedenime.
''Artık kalkmak zorundayız..'' dedim havanın çoktan kararmış olduğunu fark edince. Eve gitmem gerekiyordu..
''Keşke gitmek zorunda olmasan..'' deyince gülümsedim. Başımı kaldırıp hafifçe doğrulup gözlerine baktım.
''Ben de kalmak isterdim ama maalesef.. Saat kaç hatta?'' derken yataktan yavaşça kalktım. Telefonum aşağıda çantamda kalmıştı. Kenardaki Onur'un telefonunu görünce ekrana dokundum. Ekranda 7 cevapsız arama görünce kaşlarımı çattım. Kimin olduğu görünmüyordu. Saat 20.46'ydı. Yaklaşık iki saattir uyuyorduk sanırım. Onur'a döndüm hala ayaktayken.
''Seni arayanlar olmuş..'' gülümsedi.
''Olabilir..'' kalkıp bakmasını istiyordum.
''Baksana önemlidir belki..'' dediğimde başının altına ellerini koyup hafifçe doğruldu.
''Sen yanımdasın ve iyisin, demek ki önemli bir şey yok'' dediğinde gülümsememek için dudaklarımı dişledim.
''Sen yine de bak Onur'' dedim artık sabırsız şekilde.
''Oyy oy tamam'' derken telefonu almak için uzanınca hızlıca telefonu alıp ona uzattıktan sonra kendimi yatağa bıraktım. Göz ucuyla telefona bakıyordum.
''Görüyorum seni..'' derken tuş kilidini açmıştı.
''Bir şey yapmıyorum ki..'' dedim cevapsızlara bakarken. Lale aramıştı dört kez, Korhan bir kez aramıştı ve iki kez de annesi aramıştı. Lale neden bu kadar fazla aramıştı ki?
Onur da kaşlarını çatıp ayağa kalkmıştı. Telefonu kulağına götürdüğünde birini aradığını anladım.
''Lale? İyi misin?'' derken telaşlıydı sesi. Kısa bir süre karşı tarafı dinledikten sonra devam etti.
''Tamam, hafta sonu Ankara'ya gideceğim, dönünce mutlaka gelirim Leyla annemin yanına'' derken gülümsüyordu.
''Tamam canım Korhan'a selam söyle görüşürüz'' deyip tekrar bana dönüp yatağa geri gelip kenarına oturdu.
''Kahve içelim mi?'' derken gülümsüyordu. Bu sırada tekrar telefonu çalınca gözlerini kapatıp nefes aldıktan sonra cebindeki telefonu çıkardı. Bu kez kimin aradığını göremiyordum. Lale ile konuşması fazla samimi gelmişti bana. Ayrıca Leyla anne kimdi?
''Efendim Zeynep?''
''Evet yanımda neden?'' derken kaşları çatılmıştı doğrudan bana bakıyordu.
''Tamam'' deyip telefonu kapatmıştı.
''Ece telefonun nerede?'' deyince gerilmiştim.
''Aşağıda çantamda.. Ne oldu bir şey mi oldu?'' dedim tedirginlikle.
''Zeynep ve annem sizdeymiş, annen de seni aramış gelmen için ulaşamamış. Sonrasında Derin biraz idare etmiş ama şu an meraklanıyor dedi Zeynep. Tekrar Derin'i aramadan ara istersen..'' deyince başımı sallayıp hızlıca yataktan kalkıp odadan çıkıp aşağıya inmeye başladığım sırada Onur'da peşimden geliyordu. Aklıma gelen şeyle Onur'a döndüm.
''Annenler neden bizdeymiş?'' dedim kaşlarım çatılırken.
''Bir bilsem..'' derken gerilmiş gibiydi. Salona indiğimde koltuğun kenarındaki çantamı alıp telefonumu çıkardım. Annem 4 kez Derin ise 11 kez aramıştı..
Hızlıca Derin'i aradım.
''Alo Derin.. Uyuyakalmışım özür dilerim annem aramış seni sanırım ne söyledin?'' dedim hızlıca.
''Sakin ol, hallettim sanırım ben de uyuyor demiştim son bir saattir hiç aramadı'' dedi gülerek.
''Tamam ben arayacağım seni sonra, öptüm çok'' deyip kapattım. Annemi aradım bu kez.
''Alo Ece? Kızım neredesin sen? Uyuyacaktın madem evde uyusaydın..'' diye açınca gülerek Onur'a baktım.
''Anne bir anda uykum geldi, haftanın yorgunluğu.. Sen neden ısrarla aradın bu kadar bir şey mi oldu?'' dedim haberim yokmuş gibi.
''Misafirlerimiz var kızım, Yasemin Hanım ve Zeynep geldi isterseniz buraya gelin Derin ile birlikte''
''Annecim Derin'e sorayım ben ama sanmıyorum yarın okulu var. Neyse ben çıkıyorum zaten on beş dakikaya görüşürüz''
''Tamam kızım dikkatli gel''
''Tamam annecim'' deyip kapattım telefonu.

O GÜNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin