27.

111 5 1
                                    

Her yer acelesi olan gergin insanlar ile doluydu. Sokak Köpeklerinde adeta bir panik havası hakimdi.

Melih, Büyük Sokak ile birlikte en üst katta durup şu an ki durumlarını istişare ediyordu. İçeriye giren bedenle ikiside susup ona döndü.

Emre dümdüz bir sesle "Kayra'dan habet var. İyi, yaşıyor" dedi, bir süre sessizlik olduğunda Melih ikisine gülümseyerek bakıp "Ne kadar sakin görünüyorsunuz" dedi.

Büyük Sokak oturduğu deri koltukta geriye yaslanıp tek eliyle bastonunun kurt şeklindeki başını kavradı "Aslında Bekçi Köpeğimizin torunumun yerini söyleyip harekete geçmesini bekliyorum" dedi.

Emre yanağındaki yara izini kaşır gibi yaptı "Sorunda o nerede olduğunu söylemiyor yada söyleyemiyor. Bir çeşit takma isim kullanıyordu" dedi.

Büyük Sokak "Bahanelerini kendine sakla. Git ve bana gelecekteki Sokağı getir. Evimden yeterince uzak kaldım yeniden sessiz emeklilik günlerime dönmek istiyorum." dedi.

Melih kollarını göğsünde birleştirip biraz alay eder bir tonda "Kayra'ya Sokak diye hitap etme, biliyorsun o bizden biri olmak istemiyor." dedi.

Büyük Sokak ona dönüp "Kriz anında istekler göz ardı edilebilir. Kendi ellerimle kurduğum çetenin yıkılmasına göz yumamam" Emre'ye döndü "işte sana baban gibi sadık biri olduğunu kanıtlamak için şans. Kayra'ı tek bir çizik bile almadan buraya getir yada öl." dedi.

****

Önündeki siyah cipe doğru yürürken deri ceketini giyip belindeki silahı kontrol etti.

Kayra'ın aradığı telefonun sinyallerini takip edip onu bulmayı planlıyorlardı.

Cipin yanına doğru yürürken kendine seslenen tanıdık sesle durup kafasını sese doğru çevirdi. Güneş mavi bandanasını boynuna ufak bir düğümle yerleştirmişti. Bebek mavisi göneleğinin üzerine giydiği koyu renkli kot ceketi ile çok güzel görünüyordu.

Emre istemsizce hafifçe gülümsedi. Son zamanlarda o kadar yoğundu ki onunla hiç görüşememişti.

Güneş yanına gelir gelmez gülümseyip kollarını boynuna sardı. Emre ellerini onun beline koyup "Hoşgeldin" dedi, Güneş geri çekilirken "hoşbuldum, valla iyiki geldim gelmeseydim sen hiç gelmicektin" dedi.

"Şu anki durumumu biliyorsun, mecburdum"

"Biliyorum, biliyorum. Sizin Büyük Sokak bile işe el atmak zorunda kalmış. Ee, Kayra'dan haber varmı?"

Emre ağzını açıp bir şey diyecekken aklına Kayra ile yaptığı konuşma geldi. Hiç bozuntuya vermeden olumsuz anlamda kafasını sallayıp "Hala arıyoruz" dedi, yalanda sayılmazdı.

Güneş kaşlarını kaldırıp omuz silkti biraz ileride bekleyen arabayı gösterip "nereye gidiyorsun?" Dedi, Emre bir süre sarışın çocuğu süzdü sonra ilaşaret ve orta parmağını büküp Güneş'in burnunu sıktı "sen bu gün biraz fazla meraklısın" dedi.

Güneş sızlanıp burnunu kurtardığında dudağını büzüp kendinden uzun çocuğa baktı "Sevgilimin nereye gittiğini merak edemez miyim?" Dedi.

"İş için gidiyorum, ne zaman dönerim bilmem. O süre içinde beni arama, tamam mı?"

Güneş oflayıp kollarını birleştirdi sonra alttan alttan gülümseyip "Sana sevgilim dedim neden hiç tepki vermedin?" Dedi, Emre omuz silkip "sevgiline başka ne diyeceksin ki?" Dedi.

Güneş birden heyecanla bağırıp boynuna atıldığında hafifçe eğilmek zorunda kaldı. Kendine sıkıca sarılan çocuğa sarılırken etraflarındaki insanları kontrol etti.

ÇETE [gay]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin