9.

256 12 7
                                    

Bindiğimiz siyah minibüs tarzı araba oto yoldan çıkıp toprak bir yola sapmış ve dağın başında saray gibi bir malikaneye gelmişti. Yanımda oturan Barlas taktığı şapkayı gözlerinin üzerine doğru düşürmüş kafası eğik şekilde duruyordu, bende ifadesiz tutmaya çalıştığım yüzümle sadece önüme bakıyordum.

Araba durduğunda diğer tarafımda oturan adam yüzünü buruşturdu "Buraya gelmekten nefret ediyorum" diye mırıldandı. Yanımdaki Barlas kolumdan tutarken "Sorma.." diye mırıldandı ve kapıyı açıp benimle birlikte dışarı çıktı.

Gözlerim kocaman bahçede turladı. Burası cidden saray gibiydi. Siyah takım elbise giymiş silahlı korumalar malikanenin etrafını saran büyük durvarın üstünde ve bahçede bekliyorlardı. Bildiğim kadarıyla hepsi eğitim almış paralı askerlerdi.

"İlk kez buraya gelmişsin gibi bakmayı bırak" yanımda Barlas konuşunca ona döndüm o bana bakmadan "Sen bir kara gülsün böyle yerlere gelmeye alışık olman gerekiyor." dedi ve benimle birlikte kapıda bizi karşılamak için bekleyen siyah takım elbiseli adamlara doğru yürüdü. Ona bakmadan "Görmemiş gibi davranmak istemem ama görmedim. Hiç bir çete bu kadar gösterişli yerlerde kalmaz." dedim, Barlas'ın hafifçe güldüğünü duydum.

İkiside sert bir ifadeye sahip biri kadın diğeri erkek korumanın önünde durduk. Kadın çenemden tutup kafamı kaldırdı ve çatık kaşlarıyla yüzümü süzdü "Yeni biri mi?" Dedi, Barlas şapkasıyla yüzünü gizlerken "Evet" dedi.

Adam "Değişiklik bize neden haber verilmedi?" Dedi sert bir sesle. Barlas sıfır panikle "Ne yazık ki Yaprak öldü" dediğinde duraksadım. Neh?

Kadın çenemi bırakırken "Ne kadar yazık" dedi çenesiyle beni gösterip "Bunun adı ne?" Dedi, Barlas hiç tereddüt etmeden "Kayra" dediğinde şaşkınlıkla ona baktım. Tamam adım unisekstide böyle söyleniverilmezdi amına koyayım.

Kadın hafifçe yüzünü buruşturup "Buda baya çirkinmiş bahçenin kalitesi mi düşüyor acaba?" Dedi, adam kadının söylediğine gülerken Barlas'ın yanında getirdiği çantayı kontrol ediyordu.

İstemsizce kaşlarım çatılırken Barlasın gülmesini durdurmaya çalıştığını gördüm. Piç herif, şu iş bir bitsin ilk işim önce onun yüzüne sağlam bir yumruk geçirmek sonrada utanç içinde ölmek olacaktı. Giydiğim elbise içinde o kadar rahatsızdım ki!

Hem bacaklarımdaki kıllarda dikkatli bakmadıktan sonra görülmeyecek kadar ince ve kısaydı. Ayrıca yüzümüde hep tatlı bulmuştum. Bu kadından çok daha güzel göründüğüme emindim. Evet Kayra harikasın.

Kendi kendimi ne kadar güzel olduğum hakkında ikna ederken adam Barlas ve beni içeriye sokmuştu. Geniş tavanlı ev dışı gibi içide saray gibiydi. Barlas hafifçe bana yaklaşıp "bu koruma gidip abim Giray'ın yardımcısı gelecek ve seni ıhmm.. o işin olacağı odaya götürecek ama merak etme olmayacağına eminim" dedi, sırt çantasını bana uzatırken "içeri girdiğinde üzerini değiştir ve benimle buluş" dedi, kafamı salladım.

Bu sırada yanımıza gelen kumral saçlı kadınla Barlas'tan uzaklaştım. Kadın giydiği krem renkli zarif takım elbisesine ve yukarıdan özenle yaptığı topuzuna yüzündeki ciddi ifade eşlik ediyordu. Kadın eliyle bana yol verip "bu taraftan" dedi, hiç bir tepki vermeden Barlas'ın elindeki çantayı alıp yürümeye başladım.

Kadın elimdeki çantaya kaşlarını çatarak baksada korumaların kontrol ettiğini düşünmüş olacakki umursamadı. Zaten çantanın içinde kıyafetten başka bir şey yoktu. Muhtemelen korumalarda Barlas'ın kendi kıyafetleri olduğunu düşünmüştü.

Kadın üst katlarda bir odanın önünde durduğunde bende durdum. Kadın cebindem çıkardığı anahtar ile kapıyı açıp "içeri gir ve orada bekle biri senden istemediği sürece sakın dışarı çıkma" dedi, sadece kafamı sallayıp odaya girdim ve kapı arkamdan kapandı.

ÇETE [gay]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin