37.

109 4 0
                                    

Kaldırımda muhtemelen uyuşturucu krizine girdiği için titreyen ve ölmek üzere olan adamın üzerinden atlayıp uzaktan gelen silah seslerine kulak kesildi.

Kuzey hafifçe gülümsedi. Kayra'nın Kurtları, Sokak Köpelerinin bölgesinden atma işi beklediğinden kısa sürüyordu. Onu, bu şekilde görmek Kuzey'e saçma bir gurur duygusu veriyordu.

Bir köşeyi döndüğünde arkasındaki adamda dönünce dişlerini sıktı. Sabahtan beri takip ediliyordu hemde amatörce. Tüm hayatını belirsiz olarak yaşamış biri için anormal bir durum değildi, her yerde onun varlığından rahatsız olan insanlar vardı. Vücudunda da bu insanların izleri.

Dükkanının olduğu sokağa girmek yerine bir ara sokağa girdi ve sırtını duvara yasladı. Hemen yanındaki dolup taşmış çöp kovasının kapağını iki eliyle tuttup bekledi. Kendisini takip eden adam tam köşeyi dönecekken elindeki kapağı adamın burnunun ortasına geçirdi.

Adam eliyle yüzünü kapatıp acıyla inlerken adamın yakasından tutup duvara çarptı tam bir yumruk geçirecekken gördüğü yüzle gözleri fal taşı gibi açıldı. Bir adım gerileyip adamın yakasını bıraktı istemsizce "Orospu çocuğu..." diye mırıldandı.

Karşısındaki kapşonlu giymiş adam kıkırdadı, burnunu çekip kafasını kaldırdı ve gülümseyerek "Beni özledin mi?" Dedi.

Kuzey yüzünü buruşturdu. Savaş kanlı-canlı karşısındaydı.

****

Dükkanının üzerindeki evinde ölü bir adamı ağırlamak hayal ettiğinden daha normal ilerliyordu.

Savaş elindeki çaydan bir yudum alıp koltuğa yaslandı ve nefesi dışarı bıraktı "Ah... çayını içmeyi ne kadar özlemişim ve evinin kokusunu." Dedi.

Kuzey ona yandan bir bakış atıp "Neler dönüyor Savaş? Sen bıçaklanmadın mı?" Dedi, Savaş hakaret yemiş gibi Kuzey'e dönüp "Tabiki bıçaklandım. Şu halime bak" tişörtünü kaldırıp karnından göğsüne kadar uzanan sargıları gösterdi "Hala doğru dürüst nefes alamıyorum. Bakıma ve sevgiye ihtiyacım var." dedi, kafasını Kuzey'in omzuna yaslayıp kedi gibi sürtündü.

Kuzey biraz geri çekilip "Neden bunu yaptın? Kayra'yı ne kadar zor duruma soktuğunu biliyor musun?" Dedi.

Savaş bakışlarını önüne çevirip yorgun bir yüzle "Bunu aslında onun için yaptım Kuzey. Bence şu an Kayra büyük bir tehlikenin içinde."

"Neden bahsediyorsun?"

"İnci'nin ablası. Bence Kayra'yı geri almaya çalışıyor."

Kuzey'in gözleri şaşkınlıkla açıldı bedenini Savaş'a çevirdi "Ciddi olamazsın. O kadın yaptığı onca şeyden sonra nasıl- ah, her neyse Kayra'dan ne istiyor ki? Artık çete dövmeside yaptırdığına göre Kayra'yı Bahçeye çağırmaya hakkı yok." Dedi.

Savaş, Kuzey'e dönüp "Kuzey sana daha önce söylemedim ama... ah... Kayra'nın annesi İnci'nin ablası Ece'ydi." Dedi.

Kuzey'in gözleri faltaşı gibi açıldı "ah, hayır.."

"Ne yazık ki evet."

"Demek bu yüzden o gün bu kadar çıldırdı." Kaşlarını çatarak Savaş'a baktı "Sen Kayra'yı ailesinden mi çaldın?!"

Savaş ellerini kaldırıp savunmaya geçti "Şimdi bu İnci'nin fikriydi ve haklıydı da. Kayra onların yanında perişan olurdu ve Kayra'nın ailesi o iki manyak değil, benim." Dedi.

Kuzey burun kemerini sıkıp "Ona bu kadar bağlanacağını biliyordum" diye söylendi. Savaş kollarını göğsünde birleştirip "Sen sanki bağlanmadın." Dedi.

ÇETE [gay]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin