60.

23 1 1
                                    

Metal masanın üzerinde Barlas'ın yanına oturmuş parmaklarımla oynuyordum. Ceketimi ne kadar ihtiyacı olmadığını söylesede Barlas'a vermiştim. Yek'in söyledikleri yüzünden endişeliyim. Onun hiç bir şey hissetmeyen bir cesede dönüştüğünü kabul edemiyordum.

Kafamı çevirip onun soluk yüzüne baktım. Çok ilginç bir şeymiş gibi ellerini inceliyordu. Hala kırık çıkan sesimle "Nasıl hissediyorsun?" Dedim.

Barlas kaldırdığı ellerinden birini göğsüne koydu, bir kaç saniye bekleyip gözlerini kapattı "Kalbim atmıyor." Dedi.

Gözlerim korkuyla açıldı "Nasıl atmıyor?! Atıyordur. Atmasa nasıl duracaksın?" Dedim ne dediğimi bilmeyerek.

Barlas bana dönüp yavaşça gözlerini açtı. Alışık olduğumdan daha uzun süredir ciddi duruyordu ve bu beni korkutuyordu. Kafasını yana eğip "Senden önce Uyumsuz geldi." Dedi "Bana ölüp yeniden dirildiğimi söyledi. Sanırım şu anda hisleri olan bir zombiyim."

Kaşlarımı çattım, yumruklarımı sıkıp kısık bir sesle "Özür dilerim. Bunların hepsi benim hatam." Dedim.

Barlas elini yumruk yaptığım elimin üzerine koyup "Neden böyle konuşuyorsun. Sen yalnış hiç bir şey yapmadın." Dedi.

Yeşil gözlerimi kaldırıp onun mavilerine baktım. Utanç verici bir şey söyler gibi gergin sesimle "Barlas, O'nun benim babam olduğunu biliyor muydun?" Dedim.

Barlas duraksadı. Kaşlarını çatmak istedi ama sanki yüzü bunu nasıl yapacağını unutmuş gibi seğirdi. Gözlerini açıp kapattı ve kendine gelmeye çalıştı. Sonunda kaşlarını çattığında "Ne?" Dedi.

Bakışlarımı kaçırdım "Öyle işte... bunu sana yapmasının tek nedeni benim. Ben olmasaydım bütün bunlara katlanmak zorunda kalmazdın." Dedim.

Barlas şok içindeydi, hatta biraz dehşete düşmüştü "Nasıl yani şimdi O, senin baban mı?" Dedi.

Sessizce kafamı salladım.

"Biyolojik baban mı? Çünkü O'nun çocuğu olmasa bile ona baba diyen insanlar gördüm."

Sıkıntılı bir nefes verip masadan indim, stresten yerimde duramazken gerin bir şekilde volta atmaya başladım "Evet o benim biyolojik babam. Bahçe'nin lideride annem, biyolojik annem. Küçükken beni yetiştiren kadında aslında teyzemmiş ve aslında küçükken bir kalp rahatsızlığımda varmış ama ne hikmetse artık yok!" Dedim.

Barlas hareketlerimi gözleriyle takip ederken "Hiç bir şey anlamadım." Dedi.

İç geçirip ellerimle yüzümü kapattım "Bende anlamıyorum... kafam çok karışık, çok yoruldum." Dedim.

Barlas kolumdan tutup beni kendine çekti, yan bir şekilde beni kucağına oturtup bir kolunu belime sardı, normalde olduğundan çok daha kibar bir sesle "Bana her şeyi baştan anlatır mısın?" Dedi.

Yorgun bir nefes veriğ bildiğim her şeyi hızlı hızlı ve O'ya bolca küfür ederek anlatmaya başladım. Uyumsuz ile olan geçmiş ilişkimi bile. Artık onu abim olarak görmüyordum tabii, zaten o bunun için hiç şans vermiyordu.

Barlas kaşlarını kaldırıp Barlas alışık olmadığım ciddi bir sesle "Senin O'nun diğer çocukları gibi laboratuarda üretilmiş bir şey olduğunu düşünmüştüm. O'nun öz oğlu olman çok saçma geliyor." Dedi, bakışlarını kaldırıp "Neyse, en azından artık tuhaf aile ilişkilerine sahip olan tek kişi ben değilim."

Kafamı Barlas'ın omzuna yasladım "Bu akşam temizleme günü olacak." Dedim.

Barlas hafifçe kaşlarını çattı "Biliyorum."

ÇETE [gay]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin