56.

33 0 0
                                    

Melek içindeki heyecanı gizlediği sert yüz hatlarıyla koridorda yürürken bir yandanda konuşmasını kafasından geçiriyordu.

Bir köşeyi dönmüştüki deminden beri hazırlandığı beden ile karşılaştı. Bir adım gerileyip yutgundu.

Yek tek kaşını havaya kaldırıp memnuniyetsiz bir ifade takındı "Sen hala burada mısın? Çoktan öleceğini düşünmüştüm." Dedi, sesindeki aşağılayıcı ton Melek'in kalbini sıkıştırıdı, yinede duygusuz tutmak için çabaladığı sesiyle "Yaşıyorum ve yaşamaya devam edeceğim." Dedi.

Yek buna gülmedi bile Melek'e bakmaya dayanamıyormuş gibi kafasını çevirdi "Hala yaşadığını gururla söylemen ne kadar tatlı." Dedi, bakışları kısaca Melek'e deydi "Ne istiyorsun?"

Melek derin bir nefes aldı "Arkadaşım kendini öldürecek."

"Öyleyse bir psikolog ile konuşmalısın intihara meyilli bir manyakla değil."

"Sadece biraz zaman ayırıp onu görmeni istiyorum. O Uyumsuz'un öğrencisi, hiç ilgini çekmiyormu?"

"Hayır pek değil hatta oldukça sıkıcı. 'Uyumsuz'un öğrencisi olan bir çocuk ölecek' kulağa pekde sıradışı gelmiyor."

"Şu an yapacak başka bir şeyin var mı?! Sadece bir kaç dakikanı istiyorum! Bunu bile çok mu görüyorsun..."

Melek acı çeken yüzünü daha fazla gizleyemedi. Bir zamanlar karşısındaki bu adam onun tek ailesi olmuştu. Ona ismini veren, yaşamak için bir amaç veren kişiydi ama her şey değişmişti... Yek değişmişti.

Yek gözlerini devirip dudaklarını aralamıştı ki arkasından bir adam heyecanlı bir şekilde geldi. Melek adamı görünen bütün uzuvlarını saran sargılardan ve geniş kenarlı şapkasından tanıdı.

Ecel titreyen bir sesle "Evinize yeniden hoşgeldiniz efendim. Şunu söylemem gerekiyor ki size yeniden hizmet etmek benim için bir zevk olacak." Dedi.

"Yeniden mi?"

"Uyumsuz beni size... gözkulak olmam için görevlendirdi." Ve hemen ekledi "Çok üzgünüm bu benim isteğim değildi!"

Yek dudağını büktü sessizce bir küfür mırıldanıp Melek'e döndü "Beni arkadaşına götür bu saçmalığa daha fazla katlanamam." Dedi, yeniden Ecel'e döndü "Geri geldiğimde seni burada dikiliyorken bulmazsam seni bir insan sopasına çeviririm ki bu ne anlama geliyor?"

"K-Kollarımı ve bacaklarımı keseceksiniz..."

"Ama yaşaman için elimden geleni yapacağım. O kadarda kötü niyetli değilim değil mi?"

Ecel'in omuzları çöktü "Siz harikasınız Efendim."

****

Arabadan inip yeni geldikleri binanın alt katına asansörle inerken Yek aralarındaki soğuk sessizliği bozdu.

"Saçlarına yaptığın şeyi beğendim."

Melek dönüp Yek'e bakmadı, içindeki çığlığı bastırıp düz bir sesle "Saol." Dedi.

"Geri döndüğümden beri O'nun bana karşı aldığı bu... ketum tavrı daha çok hisseder oldum ve şimdi Uyumsuz peşime köpeklerinden birini takmaya çalışıyor tüm bunların nereye gittiği belli değil mi?"

Melek dişlerini sıktı. Yek bu anlamlı sessizliği tutturduğu neşeli ıslıkla süslerken keyfi yerinde görünüyordu.

Asansör durduğunda birlikte koridorda ilerleyip yerden tavana kadar uzanan on metrelik tüplerin arasında dolaştılar. Tüplerin içindeki neon-yeşil sıvı odaya tehlikeli bir ışık yayıyordu, odada geniz yakan bir kimyasal kokusu vardı.

ÇETE [gay]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin