(Medya Kayra gibi bir şey)
Karanlık dünyanın sokakları her zaman çöp, insan atıkları ve kan kokardı. Burada çocukların oyunlar oynayacağı renkli sokaklar yoktu.
Artık üzerime yapışmış, kürk yakaları olan yeşil ceketimin cebine ellerimi sokup puyruğu kopmuş bir kedinin içinde kanlı organ parçaları olan bir poşedi parçalamasını izlemeye başladım bu sırada yanıma bir beden yaklaştı.
Emre yanımda durup esnedi ve yoluna devam etti. Gülümsedim ve peşine takıldım. Emre, Sokak Köpek'lerinde benden sonra en kıdemli kişiydi. Sokağın her türlü ayak işiyle uğraşmadığı zamanlarda benim korumalığımı yapıyordu. Arkadaş diyebileceğim tek insandı.
Ailesi ile geçirdiği kaza yüzünden vücudunun sağ tarafındaki sinirler hasar görmüştü ve hissizdi. Sağ yanağında burun kemerinden kulak memesine kadar inen bir yara izi vardı.
Müzik sesi sokakları dolduran bara girip, dans eden kalabalığı yardık ve vıp masalarından birinde oturan üçlünün masasını bastık.
İki reşit görünmeyen genç ve orta yaşlı bir adam. Masadaki çantanın üzerine elimi koyup gülümseyerek "Bu masada çok illegal muhabbetler döndüğüne inanıyorum." Dedim.
Emre kolundaki çete dövmesini göstererek orta yaşlı adama çenesiyle çıkışı işaret etti "Kaybol." Dedi.
Adam sokak köpeklerinin işaretini görünce anında topukladı. Diğer iki çocukta kalkmaya yeltendiğinde omuzlarından tutup yeri sandalyelerine oturttum "Nereye daha sizinle konuşucaklarımız var." Dedim.
Emre çocukların karşısındaki sandalyeye oturdu. Elimdeki çantayı ona fırlattığımda fermuarını açıp içindeki paket paket uyuşturuculara baktı. Çocuklara sert bir bakış atıp "Bu malı size kim verdi?" Dedi "Sokağın bölgesinde satış yapabileceğinizi size düşündüren neydi?"
Çocuklardan biri "Size hesap vermek zorunda değiliz! Çete liderimiz bize yapabileceğimizi söylediyse yaparız." Dedi.
Tek kaşımı kaldırdım "Hangi çetedensiniz siz?" Dedim.
Konuşan çocuk bileğindeki mavi bandanayı gösterip "Kör cahilin biri misin? Mavi bandana Kayıp Çocukların sembolüdür!" Dedi.
Kaşlarımı kaldırdım. Daha öncedende bu mavi bandanayı görmüştüm. Son zamanlarda her yerde kendini belli eden, yeni bitmelerle dolu Kayıp Çocuklar çetesi. Liderlerinin manyağın biri olduğunu söylüyorlardı.
Emre dirseklerini masaya yaslayıp "Lideriniz bu davranışıyla Sokağı kızdırdığının farkında değil sanırım. Bir kaç çocukla uğraşmak Sokak Köpekleri için sorun olmaz, incinen siz olursunuz." Dedi.
Deminden beri sessiz kalan çocuk bunu gururuna yedirememiş olacak ki ayaklanmaya kalktı ama yabancı bir ses araya girdi "Yaşlı sokağın ne kadar güçlü olduğunu elbette biliyoruz." Dedi "Ancak yeni bir çete olarak satış yapacak yerlere ihtiyacımız var, biraz bonkör olun."
Omzumda hissettiğim elle kaşlarımı çatıp yanımda dikilen uzun boylu çocuğa baktım. Esmer çocuğun buz mavisi gözleri onda korkutucu ama çekici bir hava uyandırıyordu. Karanlık dünyaya değilde bir modellik şirketine ait gibiydi. Özellikle dudakları o kadar dolgun ve güzeldiki, çok öpülesiydi.
Yeşil gözlerimi çocuğun dudaklarından çekip gözlerine baktım "Bana gelişi güzel dokunma." Dedim.
Çocuk kıkırdayıp elini omzumdan çekti. Masada oturan iki çocuğa kafasıyla gitmelerini işaret edip onların yerine oturdu. Kafasını kaldırıp bana baktı "Neden başımda dikiliyorsun? Otursana." Dedi.
Kollarımı göğsümde birleştirip "Teklifin için sağol ama isteseydim otururdum zaten." Dedim.
Çocuk kaşlarını kaldırıp gülümsedi, gülümsemesi çok güzeldi. Elini uzattı "Buraya kavga çıkarmaya gelmedim. Bunun yerine arkadaş olalım. Ben Barlas Sayman. Kayıp Çocukların lideriyim." Dedi.
Tereddütle uzattığı elini sıktım "Kayra Doğan" dedim. Elimi bırakmadan önce baş parmağıyla hafifçe okşadı, gülümseyerek "Sokağın soyadını almamışsın?" Dedi, omuz silktim ve sessiz kaldım. Tanımadığım bir çocukla özel meseleleri konuyaşacak değildim.
Emre ciddiyetini koruyarak "Sokak Köpeklerinin bölgesinde satış yapmak istiyorsan kazandığının yarısını ücret olarak vermelisin-"
Barlas bakışlarını Emre'ye çevirdi "Yada size savaş açabilirim."
Emre'nin kaşları çatıldı "Sokak, çocuklarla uğraşmak istemiyor. Bunu acısız halledelim." Dedi.
Barlas omuz silkti "Bende acısız halletmek isterim ancak... kazandığımızın yarısı biraz fazla değil mi? Benim bakmam gereken çocuklar var nede olsa. Ayrıca bu işlerde yeniyim, bana biraz yardımcı olsanız ha?" Dedi.
Kollarımı göğsümde birleştirdim "Size mafya yardımcı olsun." Dedim, Barlas duraksadı ve bana döndü, alayla gülümsedim "Tüm bu malları ve parayı size o sağlıyor nede olsa."
Barlas kaşlarını kaldırdı "Yeni bir çetenin bu kadar hızlı güçlenmesi herkesi bu kadar mı korkutuyor? Saçma sapan teoriler bile üretiyorsunuz." Dedi.
"Teoriler ha? O zaman başka bir teoriden de bahsedeyim. Kayıp Çocuklarının gizemli ve deli lideri mafyanın ölmesini istediği oğluymuş diyorlar. Bana ilginç bir hikaye gibi geldi peki sence nasıl?"
Barlas kolunu sandalyeye yaslayıp sırıtarak "Sokağın oğlu içinde Bahçe'den çıkma, potansiyel bir fahişe diyorlar. Bu bana pek inandırıcı gelmiyor. İnsanların konuşmak için mantıklı argümanlara ihtiyacı yoktur değil mi?" Dedi.
Kaşlarımı çattım "Yani beni bir fahişe olarak gömüyorsun?"
"Hayır. Hatta bence kendininki dışında başka sik görmemişsindir."
Güldüm "Neden başka birinin sikini görmek isteyeyim ki?"
Barlas kafasını hafifçe arkaya yatırdı "Bunun için çok farklı sebepler bulabilirsin." Dedi.
Emre araya girip "Evet, flörtleşmenizi bölmek istemem ama ana konuya dönebilir miyiz?" Dedi, doğrudan Barlas'a bakarak "Diğer küçük çetelere nasıl muamele ediyorsak sizede aynısını yapacağız. Uzlaşma falan yok. Eğer ücretini vermek istemiyorsan bölgeden defol yoksa Sokak gerekeni yapacak."
Barlas ağzında bir şey çiniyormuş gibi çenesini iki yana oynattı sonra ayağa kalkıp ellerini cebine soktu, sanki az önce açık açık tehdit edilmemiş gibi gülümseyerek "Sokağın isteklerine nasıl karşı çıkabilirim ki." Dedi.
Arkasını dönüp gitmeden önce bana bakıp göz kırptı ve başıyla selam verdi. Onun uzaklaşmasını izleyip Emre'nin karşısına oturdum. Kollarımı masaya koyup Emre'ye döndüm "Galiba gayim" dedim.
Emre kaşlarını kaldırdı ve sadece "Waow" dedi.
Kaşlarımı çattım "Ne? Şaşırmış görünmüyorsun?"
"Afedersin bu biraz belliydi. Eski kız arkadaşında senden ilgisizliğin yüzünden ayrılmadı mı?"
"Sevgili olmayı teklif eden oydu. Anlaşmalı bir ayrılıktı."
"Hayır değildi. Senden nefret ediyordu. Hatta ölmen için en içten dileklerini sunmuştu."
"Detaylar biraz bulanık olabilir ama o kızla kesinlikle iyi vakit geçirmiştim."
Emre iç geçirdi "Peki bu yeni tutkundan Savaş'a bahsedicek misin?" Dedi, omuz silktim "Ondan bir şeyler saklamamı sevmiyor ama... herhalde düşmanının oğlundan etkilendiğimi bilmese daha iyi." Dedim.
Emre sadece hafifçe gülümsedi, telefonu titrediğinde çıkarıp aramaya cevap verdi. O telefondaki kişiyle konuşurken barda dans eden insanları izlemeye başladım.
Emre telefonu kapattığında yüzündeki dehşet dolu ifadeyi görünce kaşlarım çatıldı, içimi kaplayan korkuyla "Sorun ne?" Dedim.
Emre kafasını kaldırıp şok olmuş bir şekilde "Savaş ölmüş." Dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇETE [gay]
ActionKaranlık Dünya, pis zihniyetli insanların pis işler çevirdiği bir alt dünyadır. Kayra ve Barlas birbirlerinden bağımsız şekilde bu korkutucu dünyadan kurtulmanın hayaliyle büyürler ancak büyüdükçe hayat onların ışığa çıkan bütün yollarını kapatır ve...