63.

29 4 2
                                    

Yeniden o mabet vari mekandaki tahtta oturuyordum ama bu sefer hemen yanımda O kendi tahtında oturuyordu ve ayaklarımızın altında kalan beyaz cübbeler giymiş insanlara tepeden bakoyorduk. Arkamızda Uyumsuz, Gölge ve Yek korumamız gibi dikiliyorlardı.

O tahtından kalktığında odayı dolduran beyaz cübbeli insanlar başlarını eğip bekledi. O, kollarını iki yana açtı, üzerinde benimki gibi beyaz nevresim takımına benzeyen bir kıyafet vardı, yüzündeki memnun gülümsemeyle "Evlatlarım. Size nihai görevimizi tamamlamamıza çok az kaldığını açıklamak isterim. Ülkemizin askeri gücü neredeyse bizim elimizde, yönetimi ele geçirmemiz an meselesi. Ancak unutmamalıyız ki diğer ülkelerdeki dostlarımızda bize destek vermek için ellerinden geleni yapıyor. İşleri kolaylaştırmak için sevgili dostum Affan size son icadını tanıtacak." Dedi.

Kaşlarım çatıldı açılan kapıdan giren beyaz önlüklü maske takmış ufak tefek çirkin adama baktım. Bu mafyanın balosunda kaçırılmamdan sonda laboratuarında uyandığım tuhaf doktordu. Bu kadar insanın önüne çıktığı için gerilmiş görünüyordu. Pörtlettiği gözleri fıldır fıldır dönüyordu.

O zaman burada tanıtacakları şey bana gösterdikleri o zihin kontrol cihazımıydı?

Adının Affan olduğunu öğrendiğim çirkin doktor, uzun boylu O'nun yanında dahada küçük göründü. Boğazını temizleyip gergin bir sesle "Bu cihaz beyne gönderdiği dalgalarla insanları kolay yoldan doğru yola sokabilmemizi sağlayacak. Tabi elbette kısa süreli olacak. Asilerin ve kafirlerin hareketlerini düzenimize uygun ve kabul edilebilir hale getirdiğimizde cihazı kafatasından çıkaracağız. Gayet makul ve kabul edilebilir bir cezalandırma yöntemi." Dedi.

O ellerinin parmaklarını birleştirip "Sonuçta yeni düzenimizde hiç bir kusurun bulunmasına izin veremeyiz." Dedi.

"Tek tip insanlarla dolu yeni ve kusursuz bir ütopya." Arkamdaki Yek'in fısıltı gibi sesini duyduğumda göz ucuyla geriye baktım "Sencede çok... fazla mükemmel değil mi?"

Affan o sinir bozucu cırtlak sesiyle "Ah! Ah... evet! Size dostum O'nun bana verdiği ilk düzeltilmiş asiyi tanıtmak istiyorum. Kendisi cihazın ilk büyük başarısı, tamamiyle kusursuz bir yardımcı haline geldi!" Dedi.

Kafamı çevirip az önce Affan'ın çıktığı kapıdan giren bedene baktım. Gözlerim korkuyla açıldı, istemsizce oturduğum tahttan kalkacakken Yek beni durdurdu ve "Yapma çocuk." Diye fısıldadı.

"Ama... ama o Kuzey..."

Boyalı saçları kesilmişti ve bütün piercingleri çıkarılmıştı. Beyaz bir takım giymişti. Yüzünde tek bir mimik yoktu. Hatırladığım Kuzey'e ait tek şey boynundaki dövmeleriydi.

Kulağında duyma cihazına benzeyen bir şey takılıydı ve cihazdan çıkan kablo kulağının arkasından derisinin altına yerleştirilmişti.

Sessizce Affan'ın yanına gidip ellerini arkada birleştirdi ve düz bir ifadeyle karşısında hareketlerini izleyen beyaz cübbeli insanlara döndü.

Nasıl buraya gelmişti? Neler olmuştu? O, onu özelliklemi seçmişti?

Öfkeyle yumruklarımı sıkıp O'ya baktım, dişlerimin arasından "Orospu çocuğu." Diye fısıldadım.

Yek omzumdaki elini sıkılaştırdı "Sakin ol. Şimdilik bir şey yapamazsın bu yüzden öfkeni bu herifi öldüreceğimiz ana sakla." Dedi.

Tahta yaslanıp Kuzey'e baktım. Hatırladığım o eğlenceli adam uçup gitmişti sanki. Onun ayda yılda bir eve uğradığı, Savaş ve benimle birlikte yemek yediği o zamanlar aklıma gelince istemsizce gözlerim doldu. O yılların sonsuza dek süreceğini sanmıştım ama şimdi Savaş yoktu, Kuzey kendinde değildi bense hiç bir şey yapamıyordum.

ÇETE [gay]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin