51.

62 3 0
                                    

İki hafta geçmişti ama Barlas bir kere bile aramamış yada yanıma gelmemişti. En kötüsüyse aramalarıma ve mesajlarıma dönmüyordu.

Daha yeni bir şeyleri düzeltmeye başlamışken ne olmuştu yine bu çocuğa.

Köpek yavrusu gibi peşimde koştururdu normalde. Acaba kaçan kovalanır taktiğini mi yapıyordu? Şimdi benim mi onu kovalamam lazımdı?

Duraksadım. Kendi kendime gözlerimi devirip iç geçirdim. Bu çocuk beni iyice mal etmişti. Ergen aşıklar gibi düşünmeye başlamıştım.

Bu gün hava biraz daha güneşliydi. Sonunda havalar normale dönüyordu galiba.

Karınca Yuvasın'da ki sayılı mekanlardan birine girdiğimde arkamdaki iki koruma ve Emre'de içeri girdi. Masalarda oturan başı önüne eğik zayıf insanlar bize göz ucuyla bakıp hızla önüne döndü. Giyimimizden bile çete üyesi olduğumuz anlaşılıyor olmalıydı.

Etrafa kısaca göz gezdirirken tezgahın arkasından çıkan Asef'i görünce dudaklarım kıvrıldı. Oda tek kaşını kaldırmış bana bakıyordu. Beni baştan aşağı süzüp "Sana şu anda ne diye seslenmeliyim? Caner? Kayra? Sokak hazretleri?" Dedi.

Mahcup şekilde gülümseyip "Biraz zor bir durumdaydım, üzgünüm. Bana Kayra diyebilirsin." Dedim.

Omuz silkti "Karınca Yuvası için yaptıklarından sonra sana bir şey diyemem sanırım." Dedi.

Kaşlarımı kaldırdım "Vay, benden nefret etmiyorsun." Dedim.

Asef hafifçe omzuma vurup "Hemen şımarma." Dedi "Ne alırsın?"

Dudağımı büküp "Böyle iyiyim sağol." Dedim, daha önce böyle bir yerde kahve içmiştim. Bir bardak çamur içsem tadı daha iyi olurdu herhalde. Yinede bunu dile getirecek değildim.

"Karınca Yuvası'nın kuzey yakasına gideceğim. Güvenilir bir rehbere ihtiyacım vardı."

Asef kafasını salladı "Bende nasıl işten kaçsam diyordum." Dedi, tezgahın arkasına geri dönüp hırkasını giyerken "Anne çıkıyorum!" Diye seslendi. Annesinin olumlu yanıtını aldıktan sonra mekandan çıktık.

Asef ve Emre ile en önde yürürken arkamdaki iki koruma sokakta karşılarına çıkan her belirsize böceğe bakar gibi bakıyor ve benden uzak tutuyordu. Asef'den bile rahatsız görünüyorlardı.

Sırıttım, Emre'ye dönüp "Melih, Rıfat amcanın yanına dönecek demiştin değil mi?" Dedim.

Emre kafasını salladı "Yapmak zorunda biliyorsun, Büyük Sokak, Melih olmadan sağını solunu bile bulamaz." Dedi.

Anında Asef'e dönüp "O zaman onun yerine geçebilirsin." Dedim, Asef irkilip bana döndü "Ne?" Dedi, şok olmuştu çocuk.

Önüme dönüp "Kabul edersen annenle birlikte Sokak Köpeklerine katılabilirsin. Tabiki buradakinden daha rahat bir hayatın olacak. Sana kalacak yer bile ayarlayabilirim." Dedi.

Asef ensesini kaşıdı, hafifçe güldü "Bu nereden çıktı şimdi." Dedi.

"Aslında uzun süredir aklımdaydı."

Asef iç geçirip "Aslında bana kalsa bu teklifi hiç sikime takmazdım. Şu hayatta mafyadan çok nefret ettiğim bir şey varsa oda çete üyeleri. Onlardan biri olmaksa hiç dilediğim bir şey değildi ama annem..." sesi azalarak yok oldu.

Onun için esas önemli olanın ne olduğunu biliyordum. Ne demek istediğinide hemen anlamıştı. Daha önce yaptığı gibi her şeyi annesi için yapacaktı.

Elimi omzuna koyup gülümsedim "Annenin güvende ve rahat olmasını sağlayacağım." Dedim.

Asef göz ucuyla bana baktı. Bir süre sessiz kalsada sonunda "Teşekkür ederim." Dedi "Bir gün bir çete üyesi olacağım hiç aklıma gelmezdi."

ÇETE [gay]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin