ÇETE [gay]

25.

Barlas derin bir nefes alıp ellerini geriye yasladı "Orada nasıl olduysa bilincimi kaybetmişim. Gözlerimi açtığımda Uyumsuz yanımdaydı. Bana üzerimdeki ölüm emrinin hala geçerli olduğunu ancak insanlardan soyutlanmış bir hayat yaşadığım için yeni bir hayata başlamanın kolay olacağını söyledi. Mafyaya geri dönemezdim ve gidecek başka bir yerimde yoktu bu yüzden O'nun yanında kaldım ve Uyumsuz'un öğrencisi oldum." dedi.

İki saattir çatık kaşlarımla onu dinliyordum. Derin bir nefes aldım "Barlas anlattığın şeyler için o kadar üzülmedim ki anlatamam ayırıca bana bunları anlatmanın nedeni neydi? Burası Karanlık Dünya oğlum burda herkesin hayatı biraz sikilir" dedim, itiraf etmek gerekirse kötü şeyler yaşamıştı doğru ama bunu şu an anlatmasının nedeni neydi ki?

Barlas omuz silkti "O'nun isteğiymiş. Senin bunları bilmen gerekiyormuş" dedi, iç geçirdim. Cidden neden soruyorsam önümde sadece ona söyleneni yapan bir kukla vardı.

İkimizde bir süre sessiz kaldık. Hayır merak ettiğimden değildi ama sormazsam içimde kalırdı "Peki... Ömer, ona ne oldu?" Dedi.

Barlas bir süre sessiz kalıp yumruklarını sıktı "Kaçtıktan sonra Giray onu, O'nun yanına götürmüş. Buluştuğumuzda gelecek planlarımdan ona bahsedince bundan hoşlanmadı ve bir süre beni vazgeçirmeye çalıştı. Yapamayınca delinin teki olduğuma karar kılıp beni terk etti. Onu az daha öldürüyordum.." dedi gözlerini açıp kapattı "şimdi daha iyi bir yerde okulunu bitiriyor falan olmalı bilmiyorum" dedi.

Ama yüz ifadesinden onun şu anki adresine kadar nerede olduğunu bildiğini anlayabiliyordum. Onu terk ettiği için ondan nefret ediyor ama aynı zamanda onu seviyordu. Sanırım onu biraz anlayabiliyordum.

Bakışlarımı ona dikip "Ee? Daha ne kadar burada tutulacağım? Yada burada tutulmamın bir anlamı varmı?" Dedim, Barlas hafifçe kafasını yana yatırıp "Bunu bende merak ediyorum." dedi, sırıtıp "Ama fikrimi sorarsan orda bağlı olman daha çok hoşuma gidiyor. Hem bağlı olmazsan üzerime atlayacak gini bir halin var" dedi.

"Seni öldürmek istiyorum."

Güldü "sen kimseyi öldüremezsin Kayra." dedi.

"Hadi bunu yapıp yapamayacağım hakkında iddaya girelim."

Barlas sırıtıp bir şey demedi. Elini saçlarından geçirip "Çok tatlısın." dedi, yüzümü buruşturdum "Az önce seni öldüreceğimi söyledim gerizekalı." dedim.

Bu onu dahada güldürdü. İç geçirdim. Söylediğim hiç bir şeyi ciddiye alıyor gibi durmuyordu.

Demir kapı yeniden açıldığında kafamı kaldırıp içeri giren Uyumsuz ve onun arkasındaki uzun boylu, siyah saçlı kadına baktım. Gölge denen kadının kesinlikle sert bir mizacı vardı.

Siyah gözlerini bana çevirip "Bizimle gelmen gerekiyor" dedi, sesi beklediğimden zarifti. Kaşlarımı çatıp "Nereye gidiyoruz?" Dedim.

"Gittiğimizde görürsün" arkalarından içeri giren iki ruhsuz siyahlı adam yanıma gelip kelepçeleri çözdü ve iki kolumdan tutup beni Gölge'nin arkasından götürdü.

Barlas'a son bir kez baktığımda Uyumsuz ile bir tartışmaya hazırlanıyor gibi duruyordu.

Koridordan geçip bir asansöre bindik. Zorluk çıkarmıyordum çünkü bir anlamı yoktu. Çıkış yolunu bile bilmiyordum.

İki yanımda benimle ilgilenmeyen Hastalıklı adamlara baktım -derilerinin renginden dolayı onlara hasta demek daha doğru gelmişti-

Asansör yukarı doğru hareket ederken kafamı Gölge'ye çevirip "şu "O" dediğiniz benden ne istiyor?" Dedim, Gölge dümdüz önüne bakıp tek kelime etmedi.