ÇETE [gay]

47.

Yarı çıplak kız ve erkeklerin neşeli kahkhaları ağır bir çilek kokusuyla birleşip Kuzey'in midesini bulandırmaya başlamıştı. Bahçe'yi hiç sevmiyordu. Öte yandan etrafındaki kız ve erkeklerin ne kadar güzel olduğunu bahsetmeden de duramayacaktı.

"Hala bir saatin var? İstersen biraz eğlen."

Gözlerini Engin'e çevirip "Hayır kalsın." Dedi.

Engin kıkırdadı. Uzun saçlarını arkada gevşek bir at kuyruğu yapmıştı. Kuzey, Engin'in giydiyi takım elbisenin kollarında ve yakalarına işlenmiş motiflerden nefret etmişti. Emindiki Engin'de onun döğmelerinden ve piercinglerinden nefret ediyordu.

"Hadi ama ben ısmarlıyorum. Yoksa sikin sadece sahipli adamlaramı kalkıyor?"

Kuzey sinirle gözlerini kapatıp açtı, ellerini kaldırıp "Pekala gidip başka bir yerde beklicem!" Dedi, Engin'in arkadan sırıtarak ona baktığının bilincinde olarak uzaklaşıp başka bir salona girdi.

Tekli koltuklardan birine oturup derin bir nefes aldı. Gözünün önünden gitmeyen görüntüler başını ağrtımaya başlamıştı. Orada ne kadar oturup kendi düşünceleriyle boğuşmuştu bir fikri yoktu.

"Mutsuz görünüyorsun." Kafasını kaldırıp koltuğun kenarına yaslanmış sarışın çocuğa baktı. Gerçekten tatlı bir yüzü vardı. Dolgun dudakları yukarı doğru kıvrıldı "Senin gibi yakışıklı bir adamı kim üzdü." Dedi.

Kuzay omzunda gezinen ele sonrada tatlı yüze baktı "Ben yakışıklı olduğum kadar şerefsiz bir adamım." Dedi.

Çocuk histerik şekilde gülüp gözlerini devirdi "Kendine haksızlık etme. Buraya gelen adamların üçte biri bile olmadığına eminim." Dedi.

Kuzey kıkırdadı. Çocuk ona dahada yaklaşıp çenesine doğru bir öpücük bıraktı. Kulağındaki piercingi yalayıp "Uyuşturucu kadar etkili olduğumu söylerler. Sende denemek ister misin?" Dedi.

Kuzey yamuk bir gülümsemeyle tatlı çocuğa baktı. Elini yanağına koyup baş parmağıyla okşadı "Sevdiğim biri var." Dedi, çocuk omuz silkip "Gerçekten sevseydin burada olmazdın." Dedi.

"Belki..." kafasını koltuğa yasladı "Belkide haklısın." Dedi.

Çocuk uzanıp boynuna öpücükler bırakırken "Seni odame geçmek için ikna edebilir miyim?" Dedi, Kuzey cevap vermedi.

Şu zamana kadar aşk için yaptığı saçmalıkları düşünüyordu. En yakın arkadaşını öldürmeyi kabul etmişti. Ve sonuçta eline geçen tek şey sevdiği adamın yatak arkadaşı olmak olmuştu. İnci yokken, sadece o ve Savaş varken bu karşılıklı ilişkiden nefret etmiyordu. Sonra Savaş'ın ne kadar güzel sevdiğini fark etmişti ve kıskanmıştı. Kim kıskanmazdı ki?

En başından beri Savaş'ın yanında olan kişi oydu. Neden Savaş'ın aşık olduğu kişi olamamıştı? Neden Savaş ona aşık olmuyordu? Bir kız olmadığı içinmiydi? Hayır İnci olmadığı içindi.

Göğsündeki ağırlık büyürken kucağına çıkmış çocuğun belini kavradı.

"Eh... Kuzey?"

Duyduğu sesle kafasını çevirip kendisine bakan güneş gözlüklü adama döndü. Savaş tek kaşını kaldırıp "Bölüyorum ama yapmamız gereken bir şey var biliyorsun." Dedi.

Kuzey dudaklarını birbirine bastırıp "Ah evet o şey." Diye mırıldandı. Üzerindeki çocuğa dönüp "Kusura bakma tatlım." Dedi.

Çocuk dudaklarını büzdü "Çok yazık seni çok sevmiştim." Dedi.

Kuzey onun saçlarını karıştırıp "Belki başka bir zaman." Dedi.

Çocuğu kucağından çekip ayağa kalktı. Savaş'ıda yanına katıp üst kata giden merdivenleri çıkmaya başladılar.