8.

238 6 4
                                    

Yazardan...

Aşk denen şey çok karmaşıktı. Daha önce hiç aşık olacağını düşünmüyordu ama aşk kendisini beklemediği bir anda bulmuştu ve tek seferde yakalamıştı. Bu kesinlikle ilk görüşte aşktı. Yada onun kişilik bozukluğu ile ilgili bir sorundu emin değildi ama bu kıvırcık kumralı ilk gördüğü andan beri düşündüğü tek şey onun vücuduna dokunmanın nasıl olacağıydı.

Ama kumral için aynı şey geçerli değildi yanındaki sarışın kendisini fena halde sinirlendiriyordu.

"Sen hep bana bakmak zorunda mısın?" Emre'nin sinirli sesine karşı Güneş "Bakmakta mı suç?" Dedi.

Emre "normalde umursamam ancak burda kızlarla ilgileniyor gibi durman gerekirken sen sanki beni yiyecek gibi duruyorsun" diyince Güneş utanmış gibi kafasını eğip "Yemiyeceğim ki.. hem ben kızlardan hoşlanmıyorum"

"Orasını bizde fark ettik"

"Gay olmamı sorun etmiyorsun yani"

"Sorun etsem böylemi olur"

"Nasıl olur? Bana vurur musun?"

Emre kaşlarını çatıp Güneş'e baktı "neden sana vurmam çok hoşuna gidecekmiş gibi konuşuyorsun?" Dedi, Güneş hafifçe Emre'nin kolunu tutup "Sert erkekleri seviyorum" dedi.

Emre kolunu çekip "bence sen kafayı yemişsin" dedi, zaten normali onu bulmazdı ki.

Bu sırada aşırı kısa bir eteği olan ve üstündede sadece siyah bir sütyen olan kız Emre'ye yaklaşıp "merhaba, eğelencek birini bulamadıysan sana yardımcı olabilirim?" Dedi.

Güneş'in anında kaşları çatıldı. Kadın sadece işini yapmasına rağmen bu onu deli etmişti eli istemsizce ceketinin altında gizli duran silaha gitti. Barlas ile tanıştığından beri kimseyi öldürmemişti.

Emre kızdan uzaklaşıp "Ben müşteri değilim kız kardeşim burada çalışıyor sadece ziyaret için buradayım" diyince Güneş'in eli yavaşça geri geldi.

Kız dudaklarını büzüp "Çok yazık tamda benim tipimdin. Eğer fikir değiştirirsen lale odaları yirmisekizinci numaraya gelmen yeterli" diyip Emre'nin yanağını sıktı ve uzaklaştı.

Güneş, Emre'nin ayağına haififçe ayağıyla vurup "Kendini banamı saklıyorsun?" Dedi, Emre çatık kaşlarıyla "Saçmalama. Görevin ortasında böyle bir şey yapacak değilim" dedi.

"Peki normal zamanda olsaydı"

Emre dudaklarını birbirine bastırdı tereddüt edip "Hayır.. böyle şeylere ayıracak vaktim yok." dedi, Güneş rahatlamış bir şekilde önüne döndü. Neyseki aşık olduğu adam seksten ölümüne kaçan biriydi hatta muhtemelen hala bakirdi. Güneş bakirlere bayılırdı.

Emre daha önce sokak köpeklerinde kendisine aşık olan bir kızla seks yapmayı denemişti ancak hiç bir şey hissetmemişti. Hemde gerçek anlamda. Zedelenen sinirleri bir şey hissetmesine izin vermiyordu. Ailesini kendisinden alan kaza aynı zamanda cinsel isteklerinide almış gibiydi.

Güneş'le birlikte etrafta dolaşıp kendilerine teklifte bulunan kızları bahanelerle geri çeviriyorlardı. Güneş iyice sıkılmaya başlamıştı "nerede kaldı bunlar" dedi.

Emre telefonundan saate bakıp "kızı ikna edemediler mi acaba?" Dedi, Güneş kafasını Emre'nin omzuna yaslayıp "Ölmüş olmasınlar" dedi, Emre'nin kaşları çatıldı. Kayra'ya bir şey olursa Savaş'ın emanetine ihanet etmiş olurdu. Kendini asla affetmezdi "umarım iyilerdir" dedi.

Yanağındaki yara izine uzanan parmaklarla irkildi ama Güneş'in yara izinde parmaklarını gezdirmesine izin verdi. Güneş "yara izin seni çok fazla istememe neden oluyor" dedi.

Emre gözlerini sakinleşmek için kapatıp açtığında Güneş'e dönüp "Dinle ben senin saçma sapan fantazilerini yerine getiremem anladın mı yani benden uzak dur" dedi.

Güneş kafasını yana yatırıp "neden getiremiyor muşsun? Utanıyor musun?" Dediğinde Emre dişlerini sıkıp "Hayır. Ben fiziksel olarak bir şey hissedemiyorum yani benden istediğin tepkileri alamazsın" dediğinde Güneş ona anlamsızca baktı "O zaman sen bana yaparsın benim için pek fark etmez"

"Ben.. yapamam öyle şeyler!"

"Ayy sen utandın mı? Bir dakika cidden yanakların kızardı!"

Emre kafasını çevirince Güneş dudağını ısırıp gülmesini durdurmaya çalıştı. Emre tam olarak istediği erkekti. Onu kendisinin yapma fikrinden kurtulamıyordu.

Emre yüzünü sıvazladı. Bu sarışın dengesini bozuyordu. Daha önce onun gibi biri ile tanışmamıştı. Alışık olmadığı bu şeyle başa çıkamıyordu.

Güneş'in telefonuna gelen bildirimle ikiside ciddiyetini kazandı. Barlas'ın gönderdiği konuma ilerlemeye başladılar. Bazı kapılardan geçerken Barlas'ın verdiği giriş kartını gösterdiler ve Barlas'ın yanına ulaştılar.

Emre, Barlas'ın yanındaki kıza baktı. Kayra'nın sokak köpeklerine ilk geldiği zamanki haline benziyordu. Her şeyden yorulmuş ve ne kadar uyursa uyusun asla dinlenemeyecek gibi. Barlas onlara çıkış kapısını tarif ettikten sonra hızla Kayra'nın yanına geri gitti.

Güneş kıza bakıp "Merhaba ben Güneş" dedi, Kız ona bakıp "Bende Yaprak.." dedi, sesi dümdüzdü.

Emre tanışma faslını boşverip yürümeye başladı "Hadi buradan gidelim" dedi, Güneş ve Yaprak'ta arkasından geldi.

Güneş durmadan Yaprak ile konuşmaya çalışsada Yaprak kısa kısa cevaplar verip çoğu zamanda sessiz kalıyordu. Emre tüm hayatı boyunca seks oyuncağı olması için yetiştirilen birinin konuşmak isteyeceğini. Özellikle de bir erkek ile konuşmak isteyeceğini düşünmüyordu.

ÇETE [gay]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin