Göklerde Yükselen Savaş Hükümdarı [2] (Yarım Bırakıldı)

Bölüm 228: Taht Odasındaki Büyük Savaş

"Beklenildiği gibi." Ani bir anlayışa vardığında Duan Ling Tian'ın gözleri odaklandı.

Ölümlü İmparator Chu ortaya çıktığında Duan Ling Tian atmosferin biraz bozuk olduğunu fark etti.

İlk olarak Ölümlü İmparator Chu, İmparator'a karşı son derece hoşnutsuz görünüyordu.

İkincisi, başlangıçta orada diz çökerek af dileyen Beşinci Prens Chu Xun, Ölümlü İmparator Chu ortaya çıktığında rahat bir nefes aldı. Sanki kurtarıcısını görmüş gibiydi.

Ancak o zaman bile Duan Ling Tian, ​​Beşinci Prens ile Ölümlü İmparator Chu arasındaki ilişkinin baba-oğul ilişkisi olacağını asla düşünmezdi!

Bu Beşinci Prens'in Ölümlü İmparator Chu ile İmparator'un cariyesi arasındaki zinadan doğduğu anlamına gelmez mi?

Bu….

Konu biraz karmaşık görünüyordu.

“Siz….Siz ikiniz….” İmparator, gözbebeklerinin daralmasına neden olacak kadar öfkeliydi ve parmağıyla Ölümlü İmparator Chu ve Chu Xun'u işaret etti ve nefesini tutamadı.

“İmparatorluk Kardeşim, Xun tıp bilmiyor. Sana bulaştırdığı zehir, ona verdiğim tıbbi formülden geliyor...” Ölümlü İmparator Chu, sanki önemsiz bir şey söylüyormuş gibi sakin bir bakışla İmparator'a baktı. “Bu yıllarda İmparatorluk Ailesi'ni korudum ve tek oğlumun tahta çıkışını görmekten başka umudum yoktu… Ama ne yazık ki İmparatorluk Kardeşim, güç konusunda çok açgözlüsün ve zaten 60 yaşını geçmişsin ama hâlâ tahtından vazgeçmek istemiyorsun.”

Tek oğul!

Ölümlü İmparator Chu'nun söylediği şey İmparatorun yüzünün ölümcül derecede solgunlaşmasına neden oldu. “Bu piç senden ve o fahişeden mi doğdu?” İmparator, bunca yıldır nasıl yeşil şapka taktığını düşündüğünde göğsünde sadece kasvetli bir his hissetti.

"Yaşlı keçi, anneme hakaret etme!" Chu Xun soğuk bir şekilde bakışlarıyla İmparatoru taradı. İş bu noktaya geldiği için artık saklamadı.

“Haha….Hahahaha….” İmparator yüksek sesle kahkaha attı, çılgınca gülüyordu. Ancak kısa bir süre sonra durdu ve Ölümlü İmparator Chu'ya baktı, sonra soğuk bir sesle şöyle dedi: "Dördüncü İmparatorluk Kardeşi, bugün burada bu piç yüzünden benimle kavga etmen sadece onun hayatını korumak için olmamalı, değil mi? ?”

Ölümlü İmparator Chu, İmparator'a derinden baktı. "İmparator Kardeşim, bugün buraya geldim çünkü tahtı daha iyi bir halefe bırakabileceğini umuyorum."

Tahttan vazgeçmek mi?

Ölümlü İmparator Chu'nun söyledikleri yeniden heyecan yarattı.

Duan Ling Tian bile bu Ölümlü İmparator Chu'nun bu kadar vicdansız olacağını hiç düşünmemişti….

“Ya isteksizsem?” İmparator alçak sesle sordu ve gözleri delici derecede soğuk bir ışıkla doldu.

"İmparator Kardeşim, sen zeki bir insansın." Ölümlü İmparator Chu kayıtsızca söyledi ve sakin ses tonunun içinde zorlayıcı bir anlam da vardı.

"Ne? Dördüncü İmparatorluk Kardeşi beni tahttan çekilmeye zorlamak mı istiyor?” İmparator aniden gülmeye başladı ve sanki yüzü bir buz tabakasıyla kaplanmış gibi yüzündeki soğukluk daha da arttı.

"Peki ya öyleysem?" Ölümlü İmparator Chu'nun kaygısız bir ifadesi vardı. İmparator'a zerre kadar saygı duymadı.

"Küstah!" İmparatorun yüzü asıldı ve soğuk bir şekilde bağırdı.