Göklerde Yükselen Savaş Hükümdarı [2] (Yarım Bırakıldı)

Bölüm 271: Heyecanlı Zhao Lin

Sonunda Duan Ling Tian'ın ruh hali sakinleşti.

"Bu Deprem Enerjisini denemenin zamanı geldi!" Duan Ling Tian ayağa kalkarken bakışları parladı.

Daha sonra bakışları iki küçük piton üzerine indi ve hiçbir uyanma belirtisi göstermediklerini fark ettiğinde başını salladı ve sarkıt mağarayı tek başına terk etti.

Keskin Ruhsal Gücüne güvenen Duan Ling Tian, ​​uçurumun kenarındaki eğik ağacın üzerinde durdu ve dağın zirvesindeki durumu hissetti.

Hiç kimsenin olmadığını doğruladıktan sonra Duan Ling Tian, ​​eğik ağacı dayanak olarak kullandı ve Megrez Zirvesi'nin zirvesine atladı.

Duan Ling Tian zirvedeki en uzak patikaya doğru yürüdü, ardından dağdan aşağı doğru yürüdü.

Çok geçmeden zincir köprüyü geçmiş ve ana zirve olan Dubhe Zirvesine ulaşmıştı.

Duan Ling Tian, ​​Dubhe Zirvesi'nden aşağı indi, çünkü bu seferki varış noktası Yedi Yıldız Kılıç Tarikatının arkasındaki ilkel ormandı....

Sonuçta, bir Yedi Yıldız Kılıç Tarikatı öğrencisini Quake Enerjisini test etmek için rastgele kenara çekemezdi, bu yüzden ilkel ormana gitmeye ve Wyrm Python Formunun Quake Enerjisini vahşi hayvanlar üzerinde test etmeye karar verdi.

Duan Ling Tian hızla aşağı uçtu ve ilkel ormana doğru ilerlemek için hızla tarikattan ayrıldı.

Ve Duan Ling Tian tarikattan ayrıldığı anda, Megrez Zirvesi'nden Dubhe Zirvesi'ne uzanan zincir köprüde, iki Yedi Yıldız Kılıç Tarikatı dış saha öğrencisi omuz omuza yürüyordu.

Dış saha öğrencilerinden birinin yüzü asıldı ve yanındaki diğer dış saha öğrencisine şöyle dedi: "Huo Xin, o çocuk ortadan kaybolmuş gibi görünüyor."

“Megrez Zirvesi çok büyük, bu yüzden onu bulmak kolay bir mesele değil… Üstelik Megrez Zirvesi'ne bizimle birlikte gelen 19 yeni öğrencinin hepsine pratik olarak sordum ama bu insanların hiçbiri onun nerede olduğunu bilmiyor. .” İkincisi tam olarak Huo Xin'di ve konuşurken artık kasvetli bir ifadeye sahipti.

“Sonsuza kadar saklanabileceğine inanmıyorum! Black Bamboo City'nin restoranındaki olaya kesinlikle yüz katını ödeteceğim. Aslında birisinden bizi dışarı atmasını istemeye cüret ediyorum...” Bakışlarından soğuk bir ışık fışkırırken ilkinin bakışları biraz soğudu.

"Merak etme Yuan Wu, onu er ya da geç dışarı sürükleyeceğiz," dedi Huo Xin yavaşça ve gözleri hiç de azalmayan soğuk bir ışıkla titredi.

Çok geçmeden, Dubhe Zirvesi'ne varmak üzereyken ikisi yaşlı bir adamla orta yaşlı bir adamın omuz omuza yürüdüğünü gördüler.

“Kıdemli Lu, Yaşlı Zhao.” Huo Xin ve Yuan Wu, yaşlı adama ve orta yaşlı adama saygıyla eğildiler.

Yaşlı adam ikisine de başıyla selam verdi. Orta yaşlı adama gelince, başından sonuna kadar Huo Xin ve Yuan Wu'nun gözlerinin içine bile bakmadı… Belki de ona göre Huo Xin ve Yuan Wu hala bu yeteneğe sahip değildi. onların gözlerine bakabilme nitelikleri.

Huo Xin ve Yuan Wu hızla ayrılırken biraz utanmışlardı.

Kıdemli Zhao Lin'in kibrini uzun zamandır duymuşlardı, bu yüzden şaşırmamışlardı.

Yaşlı adam tam olarak Megrez Zirvesi'nin dış saha büyüğü Lu Qiu'ydu.

Şimdi Lu Qiu ve Zhao Lin zincir köprüde omuz omuza yürüyorlar ve Megrez Zirvesi'ne doğru büyük adımlarla yürüyorlardı.