Göklerde Yükselen Savaş Hükümdarı [2] (Yarım Bırakıldı)

Bölüm 252: Gizli Anlaşma

"Beş milyon altın!" Yaşlı bir ses duyuldu ve bu, müzayede salonundaki huzuru bozdu.

Li Fei'nin ifadesi bir anlığına dondu ve yüzü inançsızlıkla doluydu.

Ke Er de şaşkına dönmüştü ve Duan Ling Tian'a baktığında hayranlıkla dolu yakıcı bir bakışı vardı.

Duan Ling Tian da şaşırmıştı.

Bunun sahibinin tam olarak daha önceki yeşil giysili yaşlı adam, yakında Kara Rüzgar Şehri'nin Simyacılar Loncası'nın Lonca Ustası olacak yedinci sınıf simyacı olduğunu ayırt edebildi.

Beş milyon altın mı?

Bu fiyat zaten bebek Yeşim Gözlü Cennetsel Fareyi tamamen aşmıştı.

Duan Ling Tian'ın kalbindeki ilk düşünce şuydu:

Yeşim Gözlü Cennetsel Fareye harcadığım parayı geri kazandım!

İkinci düşünce şuydu:

'Eşyalar nadir iken değerlidir' sözünün anlamını deneyimlemiş sayılırım.

Beklendiği gibi yaşlı adamın teklifi müzayede salonunda heyecan yarattı.

"Lonca Ustası doğrudan beş milyon altın mı teklif etti?"

“Yedinci sınıf bir simyacı olmasına rağmen bu kadar parası olmaması gerekir, değil mi?”

“Hımm! Kimliğini daha önce duymamış mıydın? %91 saflığa sahip bir Köken Güçlendirme Hapı, Simyacılar Loncası için de olağanüstü bir öneme sahiptir. Kesinlikle bu Köken Güçlendirme Hapı için teklif vermek için Simyacı Loncası'nın zenginliğini kullanmayı düşünüyor."

…

Yeşil giysili yaşlı adamın devasa teklifi karşısında orada bulunan herkes şok oldu.

“Birinin teklif vermeye devam edip etmeyeceğini merak ediyorum…”

Birçok insan bunu yüreğinde düşünmeden edemedi.

Nihayet.

"Altı milyon altın!" 7 numaralı odadan gelen o gür ses bir kez daha yankılandı.

“Yine 7 numaralı oda!”

"7 numaralı odada kim var?"

"Bu şekilde altı milyon altını gelişigüzel teklif etmek çok korkunç."

…

7 numaralı odadan gelen ses bir kez daha salonda heyecan yarattı.

"Yedi milyon altın!" Tam o anda yeşil giysili yaşlı adamın sesi yeniden duyuldu ve aynı anda derin bir sesle şöyle dedi: "Efendim, umarım Simyacı Loncası'na biraz yüz verebilirsiniz."

“Hımm! Kendi yeteneğimize güvenelim.” Yeşil giysili yaşlı adama bir parça bile yüz vermeyen gür ses, 7 numaralı odadan bir kez daha duyuldu. "Sekiz milyon altın!"

Yeşil giysili yaşlı adamın kaldığı oda sessizliğe büründü ve artık teklif vermedi.

Görünüşe göre fiyatı, kalbindeki hapın değerini çoktan geçmişti.

“7 numaralı odadaki misafir şu anda 8 milyon altınlık teklif verdi, teklife devam etmek isteyen başka misafir var mı? Sekiz milyon altın bir kez gidiyor…. Sekiz milyon altın iki kere gidiyor…” Müzayede platformundaki yaşlı adamın sesi konuşurken heyecanlanıyordu.

“1 numaralı odadaki misafir yine pes mi etti?”

"Öyle görünüyor."

"Bu kadar iyi bir eşya istemiyor mu?"