Göklerde Yükselen Savaş Hükümdarı [2] (Yarım Bırakıldı)

Bölüm 245: Kara Rüzgar Şehri

Xiong Quan bir an düşündü ve ardından Duan Ling Tian'a "Yaklaşık yarım yıl" dedi.

Duan Ling Tian başını salladı. Bu cevaba zihinsel olarak zaten hazırlanmıştı.

Kızıl Gökyüzü Krallığı'nın İmparatorluk Şehrinden Azure Orman İmparatorluk Krallığı'nın bölgesine varmak üç ay alacaktı ve Azure Orman İmparatorluk Krallığı sınırından Yedi Yıldız Kılıç Tarikatına gitmek hala oldukça uzun bir mesafeydi.

Duan Ling Tian'ın üçlü grubu, Gelişmiş Kılıç Gücü'nü kavrayan bu ikinci seviye Hiçlik Meraklı Aşaması güç merkezi olan Xiong Quan'ın korumasına sahipti, bu nedenle Kızıl Gökyüzü Krallığı'ndan Azure Orman İmparatorluk Krallığı'na yolculuk sırasında herhangi bir sorunla karşılaşmadılar.

Bazen haydutlar saldırdığında Xiong Quan tarafından tamamen katledilirlerdi.

Duan Ling Tian'ın beklentilerine benzer şekilde, üç ay sonra Kızıl Gökyüzü Krallığı ile Azure Orman İmparatorluk Krallığı arasında yer alan bir şehre vardılar.

Bu şehir Kızıl Gökyüzü Krallığı'nın bir ilçe şehri olmasa da işgal ettiği alan bir ilçe şehrinden daha küçük değildi.

"Xiong Quan, daha önce bu şehre gittin mi?" Duan Ling Tian sordu.

Xiong Quan başını salladı.

"Hadi içeri girelim." Duan Ling Tian'ın kaşları kalktı, ardından yüzlerini örtmek için peçe takan iki küçük kızla birlikte doğrudan şehre girdi.

Bu şehir son derece hareketliydi ve birçok gezici tüccarın buraya girip çıktığı görülebiliyordu...

Duan Ling Tian'ın tahminine göre bu gezici tüccarlar Kızıl Gökyüzü Krallığı ile Azure Orman İmparatorluk Krallığı arasında gidip geliyor olmalı.

Şehre girdikten sonra Fergana Atlarına binen insanlar her yerde görülmeye başlandı, bu nedenle Duan Ling Tian'ın Fergana Atlarına binerek şehre giren dört kişilik grubu diğer insanların dikkatini çekmedi.

Duan Ling Tian'ın liderliğinde dördü yemek yemek için bir restoran buldu.

Duan Ling Tian, ​​yemekleri sipariş etmeden önce restoran görevlisine küçük bir bahşiş verdi ve merakla sordu: "Bu şehri bana tanıştırır mısın?"

Görevli, Duan Ling Tian'ın bu kadar cömert olduğunu gördüğünde doğal olarak bildiği her şeyi çekinmeden konuşacaktı ve hafifçe gülümsedi. “Müşteri, Kara Rüzgar Şehrimize ilk gelişiniz mi bu?”

“Kara Rüzgar Şehri mi?” Duan Ling Tian kaşlarını kaldırdı ve görevliyi dinlemeye devam etti.

“Müşteri, Kara Rüzgar Şehrimiz Azure Ormanı İmparatorluk Krallığı'na bağlı bir sınır ticaret şehridir. Kızıl Gökyüzü Krallığı'nın kuzeydoğu sınırında yer alır... Normalde Azure Orman İmparatorluk Krallığı ile Kızıl Gökyüzü Krallığı arasında gidip gelen tüccarların bir kısmı Kara Rüzgar Şehrimizde konaklar," dedi görevli yavaşça.

Duan Ling Tian başını salladı. Bu daha önce buraya gelirken fark ettiği bir şeydi.

Görevli devam etti, "Müşteri, Kara Rüzgâr Şehrimize ilk defa geldiğin için şunu unutmamalısın... Huang, Zhong veya Ma soyadlı insanları asla gücendirme." Bu noktaya kadar konuşurken görevlinin yüzü biraz ciddiydi.

“Bu üç soyadının özelliği nedir?” Duan Ling Tian merakla sordu.

Görevli başını salladı. "Özel bir şey yok. Bu soyadlar tam olarak Kara Rüzgar Şehrimizdeki üç büyük klanın soyadlarıdır... Müşteri, sen Kızıl Gökyüzü Krallığından olmalısın, değil mi?”